Duran kalkan Bahçeli'yi doğruladı
Terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinden Duran Kalkan MHP lideri Devlet Bahçeli'nin daha önce yaptığı uyarıyı doğrular nitelikte bir açıklama yaparak tehditkar konuştu.
Terör örgütü PKK’nın üst düzey yöneticilerinden Duran Kalkan, sokak eylemlerini 'ayaklanma provası' olarak tanımlayan MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi doğrular nitelikte açıklama yaptı.
Kalkan, Kürt sorununun çözümlenmemesi halinde, 'ayaklanmalar ve sokak çatışmalarının ortaya çıkacağı' mesajını verdi ve "Çözümsüzlük süreci daha fazla uzatılırsa Türkiye’nin gideceği yer daha yaygın ve derin bir iç savaştır. Bunu hiç kimse önleyemez" dedi.
Kalkan, ANF’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’deki sokak eylemlerini değerlendirdi ve üstü örtülü tehditte bulundu. Tokat’ta 7 erin şehit edildiği olayın talimatını verdiği için Öcalan’ın "Kalkan ne yapmak istiyor" diye eleştirdiği Duran Kalkan, bir süre önce Türkiye’de yaşanan sokak gösterilerinin daha fazla derinleşmesini Öcalan’ın önlediğini belirtti. Kalkan, Öcalan’ın mevcut sokak gösterileri ve gerginliğin tırmanmasının Türkiye’yi tehlikeli bir sürece, çatışma ve kopuşa götüreceğini gördüğü için buna müdahale ettiğini bildirdi.
Kalkan, "Mevcut çatışmaların, gerginliklerin daha büyük bir iç savaşa, ayaklanmaya dönüşmemesi için Apo büyük bir çaba harcıyor. Daha fazla acıların yaşanmasına fırsat verilmeden sorunların barışçıl-siyasî yöntemlerle çözümünün gerçekleştirilmesini istiyor, bunun önünü açıyor. Yani son dönemlerdeki bu gerginliğin, sokak çatışmalarının daha yaygın bir iç savaşa dönüşmesi Apo’nun müdahalesiyle şimdilik engellenmiş oluyor. Ama bu, Kürt sorununun demokratik siyasî çözümünün gerçekleştirilmesi içindir. Türkiye’nin demokratikleşmesinin sağlanması içindir. Böyle bir sonuca giderse anlamlı olur, iç savaş tehdidi ve tehlikesi ortadan kalkar. Fakat böyle yapılmaz da, mevcut yönetim ‘günü bir kez daha bu biçimde kurtardık’ diye değerlendirirse, o zaman iç savaş tehdidini, tehlikesini her zaman potansiyel olarak gündemde tutuyor demektir. Bugün bu durum engellense ve ertelense bile, yarın ve yakın gelecekte her zaman böyle bir tehdit ve tehlike Türkiye için var olur" dedi.
"ÖCALAN GERGİNLİĞİN DAHA FAZLA DERİNLEŞMESİNİ İSTEMEDİ"
Abdullah Öcalan’ın durumu daha fazla germeyi uygun bulmadığını ifade eden Kalkan, "Öcalan, Kürt Özgürlük Hareketi, Kürt halkı gerçekten de sorunlara demokratik siyasî yöntemlerle çözüm bulunmasından yana olduklarını, çözümü mümkünse meclis içinden gerçekleştirmek istediklerini, Kürt sorununa barışçıl ve siyasî çözümde kararlı ve tutarlı olduklarını, bu konuda en küçük bir imkân görürlerse bunu değerlendirme ısrarlılığı içinde olduklarını netçe gösterdiler. Özellikle Apo ortaya çıkan gerginliğin daha fazla derinleşmesini istemedi. Yaşanmakta olan kopuşun daha da derinleşmesini doğru bulmadı. Demokratik siyasetin önünün açılmasını ve demokratik siyasete bir kez daha şans tanınmasını gerekli gördü. Milletvekillerinin yeniden meclis çatışı altında mücadeleye dönüşleri de böyle bir yaklaşım ve tutum temelinde gerçekleşti. Bunu herkesin görmesi, doğru okuması, anlaması gerekiyor" görüşünü savundu.
"AYAKLANMALAR GÜNDEME GELEBİLİR"
Kalkan, gelinen noktada demokratik siyasî yöntemlerle sorunun çözülmesinin istendiğini savunarak şöyle konuştu: "Türkiye demokratikleşmedikçe ve Kürt sorununun demokratik siyasî çözümü gerçekleşmedikçe Türkiye’deki iç savaş durumu ortadan kalkmaz. Hatta bu sorunlar devam ettikçe iç savaşın daha da derinleşip yayılma tehlikesi her zaman var demektir. Bu bakımdan şimdi bu risk ve tehlike elbette vardır. Her an daha büyük patlamalar olabilir. Hatta ayaklanmalar bile gündeme gelebilir. Sokak çatışmaları ortaya çıkabilir. Çözümsüzlük süreci daha fazla uzatılırsa Türkiye’nin gideceği yer daha yaygın ve derin bir iç savaştır. Bunu hiç kimse önleyemez. Onun için de demokratik siyasî çözüme samimiyetle, ısrarla yaklaşmak ve mutlaka ilerletmek gerekiyor. Her türlü gerginlik her an büyük patlamalara yol açabilir. Bu tehlikeli bir durumdur. Bu tehlikeli duruma son verebilmek gerekiyor."
BAHÇELİ ‘AYAKLANMA PROVASI’ DEMİŞTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 17 Aralık’ta yaptığı basınla sohbet toplantısında Türkiye’de yaşananların bir "ayaklanma provası" olduğunu belirterek "Bu ayaklanmaları bir çocuk hareketi olarak hafife almak doğru değil. Aşama aşama nereye gitmekte olduğunu iyi analiz etmeli" demişti. Bahçeli, "Toplumsal olayları önleyici tedbirler, zamanında ve yeterli ölçüde alınmadığı takdirde, bu ayaklanma geçmişte de belli şekilde yaşanmış olan kurtarılmış bölgeler yaratarak, daha sonra bunu belli amaçlar doğrultusunda kullanma eğilimi ortaya çıkabilir. Ülkenin bölünmesini gerçekleştirebilecek büyük hatalara da sebebiyet verebilir" demişti.
Kalkan, Kürt sorununun çözümlenmemesi halinde, 'ayaklanmalar ve sokak çatışmalarının ortaya çıkacağı' mesajını verdi ve "Çözümsüzlük süreci daha fazla uzatılırsa Türkiye’nin gideceği yer daha yaygın ve derin bir iç savaştır. Bunu hiç kimse önleyemez" dedi.
Kalkan, ANF’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’deki sokak eylemlerini değerlendirdi ve üstü örtülü tehditte bulundu. Tokat’ta 7 erin şehit edildiği olayın talimatını verdiği için Öcalan’ın "Kalkan ne yapmak istiyor" diye eleştirdiği Duran Kalkan, bir süre önce Türkiye’de yaşanan sokak gösterilerinin daha fazla derinleşmesini Öcalan’ın önlediğini belirtti. Kalkan, Öcalan’ın mevcut sokak gösterileri ve gerginliğin tırmanmasının Türkiye’yi tehlikeli bir sürece, çatışma ve kopuşa götüreceğini gördüğü için buna müdahale ettiğini bildirdi.
Kalkan, "Mevcut çatışmaların, gerginliklerin daha büyük bir iç savaşa, ayaklanmaya dönüşmemesi için Apo büyük bir çaba harcıyor. Daha fazla acıların yaşanmasına fırsat verilmeden sorunların barışçıl-siyasî yöntemlerle çözümünün gerçekleştirilmesini istiyor, bunun önünü açıyor. Yani son dönemlerdeki bu gerginliğin, sokak çatışmalarının daha yaygın bir iç savaşa dönüşmesi Apo’nun müdahalesiyle şimdilik engellenmiş oluyor. Ama bu, Kürt sorununun demokratik siyasî çözümünün gerçekleştirilmesi içindir. Türkiye’nin demokratikleşmesinin sağlanması içindir. Böyle bir sonuca giderse anlamlı olur, iç savaş tehdidi ve tehlikesi ortadan kalkar. Fakat böyle yapılmaz da, mevcut yönetim ‘günü bir kez daha bu biçimde kurtardık’ diye değerlendirirse, o zaman iç savaş tehdidini, tehlikesini her zaman potansiyel olarak gündemde tutuyor demektir. Bugün bu durum engellense ve ertelense bile, yarın ve yakın gelecekte her zaman böyle bir tehdit ve tehlike Türkiye için var olur" dedi.
"ÖCALAN GERGİNLİĞİN DAHA FAZLA DERİNLEŞMESİNİ İSTEMEDİ"
Abdullah Öcalan’ın durumu daha fazla germeyi uygun bulmadığını ifade eden Kalkan, "Öcalan, Kürt Özgürlük Hareketi, Kürt halkı gerçekten de sorunlara demokratik siyasî yöntemlerle çözüm bulunmasından yana olduklarını, çözümü mümkünse meclis içinden gerçekleştirmek istediklerini, Kürt sorununa barışçıl ve siyasî çözümde kararlı ve tutarlı olduklarını, bu konuda en küçük bir imkân görürlerse bunu değerlendirme ısrarlılığı içinde olduklarını netçe gösterdiler. Özellikle Apo ortaya çıkan gerginliğin daha fazla derinleşmesini istemedi. Yaşanmakta olan kopuşun daha da derinleşmesini doğru bulmadı. Demokratik siyasetin önünün açılmasını ve demokratik siyasete bir kez daha şans tanınmasını gerekli gördü. Milletvekillerinin yeniden meclis çatışı altında mücadeleye dönüşleri de böyle bir yaklaşım ve tutum temelinde gerçekleşti. Bunu herkesin görmesi, doğru okuması, anlaması gerekiyor" görüşünü savundu.
"AYAKLANMALAR GÜNDEME GELEBİLİR"
Kalkan, gelinen noktada demokratik siyasî yöntemlerle sorunun çözülmesinin istendiğini savunarak şöyle konuştu: "Türkiye demokratikleşmedikçe ve Kürt sorununun demokratik siyasî çözümü gerçekleşmedikçe Türkiye’deki iç savaş durumu ortadan kalkmaz. Hatta bu sorunlar devam ettikçe iç savaşın daha da derinleşip yayılma tehlikesi her zaman var demektir. Bu bakımdan şimdi bu risk ve tehlike elbette vardır. Her an daha büyük patlamalar olabilir. Hatta ayaklanmalar bile gündeme gelebilir. Sokak çatışmaları ortaya çıkabilir. Çözümsüzlük süreci daha fazla uzatılırsa Türkiye’nin gideceği yer daha yaygın ve derin bir iç savaştır. Bunu hiç kimse önleyemez. Onun için de demokratik siyasî çözüme samimiyetle, ısrarla yaklaşmak ve mutlaka ilerletmek gerekiyor. Her türlü gerginlik her an büyük patlamalara yol açabilir. Bu tehlikeli bir durumdur. Bu tehlikeli duruma son verebilmek gerekiyor."
BAHÇELİ ‘AYAKLANMA PROVASI’ DEMİŞTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de 17 Aralık’ta yaptığı basınla sohbet toplantısında Türkiye’de yaşananların bir "ayaklanma provası" olduğunu belirterek "Bu ayaklanmaları bir çocuk hareketi olarak hafife almak doğru değil. Aşama aşama nereye gitmekte olduğunu iyi analiz etmeli" demişti. Bahçeli, "Toplumsal olayları önleyici tedbirler, zamanında ve yeterli ölçüde alınmadığı takdirde, bu ayaklanma geçmişte de belli şekilde yaşanmış olan kurtarılmış bölgeler yaratarak, daha sonra bunu belli amaçlar doğrultusunda kullanma eğilimi ortaya çıkabilir. Ülkenin bölünmesini gerçekleştirebilecek büyük hatalara da sebebiyet verebilir" demişti.