'Ahmet Türk'le görüşmemiz 'geçmiş olsun' görüşmesiydi'
Bakan Atalay, DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'le görüştüğünü belirterek, 'Sadece geçmiş olsun görüşmesiydi. Başka bir konu görüşmedik' dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terörle yiğitçe mücadele ettiklerini ve bu mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Bakan Atalay, geçen Pazar günü, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'le görüştüğünü belirterek, "Sadece geçmiş olsun görüşmesiydi. Başka bir konu görüşmedik" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarının bütçeleri üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Bütçe görüşmelerine milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, geçen hafta Pazar günü, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ü Bakanlığa davet ettiğini ifade ederek, "Sadece geçmiş olsun görüşmesiydi. Başka bir konuyu görüşmedik" diye konuştu.
Sıhhiye'de yaşanan olaylara ilişkin eleştirileri cevaplayan Bakan Atalay, "Bunlar Valilik'le ilgilidir. Valilik 3 gün sonra dağılmalarını istedi. Milletvekillerine üzüldüm. Bizim yöntemimiz bu değil. Ankara Valiliği akşamları üşümesinler diye 3 gün kapalı spor salonlarına falan taşımış. Milletvekilleri boyutuyla ilgili teftişi görevlendirdiğimi ifade ettim" şeklinde konuştu.
Bakan Atalay, demokratik açılım kapsamında yerel yönetimlerden şu ana kadar köy ismi değişikliği teklifi gelmediğini bildirdi.
Bir milletvekilinin, 'Yaşananları içinize sindiriyor musunuz' sorusunu yönelttiğini hatırlatan Bakan Atalay, "İçimize sindirerek çalışıyoruz. Türkiye'yi bu belalardan kurtaracağız. Terörle yiğitçe mücadele ediyoruz. Yiğitçe mücadelimizi de sürdürüyoruz. İç güvenlikten İçişleri Bakanlığı sorumludur. İçişleri Bakanlığı kendi görev alanıyla ilgili çalışma yapıyor" ifadelerini kullandı.
Demokratik açılımın içeriğinin belli olmadığı iddialarını da cevaplayan Bakan Atalay, "Tarih bunları daha iyi değerlendirecek. 12 Kasım'daki görüşmelerin tutanaklarını okurlarsa içeriğini anlarlar" görüşünü dile getirdi.
Bu arada bütçe görüşmelerinde bir konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, dün Sıhhiye'de TEKEL işçilerine yönelik polis müdahalesinde milletvekilleri olarak kendilerinin de biber gazına maruz kaldığını hatırlatarak, "İçişleri Bakanı'na baktığımda şiddeti, biber gazını, limonu, suya atlamak zorunda kalan işçi kardeşlerimi görüyorum. Bu bir devlet terörüdür. Bu yaklaşım kabul edilemez" dedi.
Sıhhiye'ye oradaki işçilerin sesini duymak için gittiğini anlatan Soysal, "O insanları bu Meclis anlamayacak da neresi anlayacak? Onlar insandır, onlar candır, onlar Anadolu'dur. Sen çıkacaksın diyeceksin ki 'onlar işsiz kalsın.' Bir damlacık vicdanınız varsa o insalara sahip çıkmak bu Meclis'in boynunun borcu olmalıdır. Ama biz şiddeti reva gördük" diye devam etti.
Şair Ahmet Arif'in, 'Bunlar engerektir, bunlar çiyandır bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları tanı da büyü' dizelerini okuyan Soysal şunları kaydetti:
"Maden işçilerimizin çoçukları tanı bunları tanı da büyü, karayolu işçilerimizin çocukları tanı bunları tanı da büyü, TEKEL işçilerimizin çocukları tanı bunları tanı da büyü."
Soysal'ın konuşmasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Soysal'ın, AK Parti grubuna dönük olarak 'yılandır, çiyandır' ifadeleriyle hakarette bulunduğunu ve şiiri okurken AK Parti grubunu gösterdiğini belirterek oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener'den cevap vermek için söz istedi.
Yaşanan tartışmalar üzerine Akşener birleşime ara verdi. Oturumun yeniden başlamasının ardından Akşener, Soysal'a AK Parti grubunu kastedip kastetmediğini sordu. Soysal'ın AK Parti grubunu kastetmediğini söylemesi üzerine Akşener, Bozdağ'a söz vermedi. Bozdağ, Soysal'ın 'AK Parti grubunu kastetmedim. Sadece şiir okudum' sözlerine, "Ben de katılıyorum. Kendisini kastetmiştir o zaman" karşılığını verdi.
TBMM Genel Kurulu'nda İçişleri ve Dışişleri Bakanlıklarının bütçeleri üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Bütçe görüşmelerine milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevaplayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, geçen hafta Pazar günü, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ü Bakanlığa davet ettiğini ifade ederek, "Sadece geçmiş olsun görüşmesiydi. Başka bir konuyu görüşmedik" diye konuştu.
Sıhhiye'de yaşanan olaylara ilişkin eleştirileri cevaplayan Bakan Atalay, "Bunlar Valilik'le ilgilidir. Valilik 3 gün sonra dağılmalarını istedi. Milletvekillerine üzüldüm. Bizim yöntemimiz bu değil. Ankara Valiliği akşamları üşümesinler diye 3 gün kapalı spor salonlarına falan taşımış. Milletvekilleri boyutuyla ilgili teftişi görevlendirdiğimi ifade ettim" şeklinde konuştu.
Bakan Atalay, demokratik açılım kapsamında yerel yönetimlerden şu ana kadar köy ismi değişikliği teklifi gelmediğini bildirdi.
Bir milletvekilinin, 'Yaşananları içinize sindiriyor musunuz' sorusunu yönelttiğini hatırlatan Bakan Atalay, "İçimize sindirerek çalışıyoruz. Türkiye'yi bu belalardan kurtaracağız. Terörle yiğitçe mücadele ediyoruz. Yiğitçe mücadelimizi de sürdürüyoruz. İç güvenlikten İçişleri Bakanlığı sorumludur. İçişleri Bakanlığı kendi görev alanıyla ilgili çalışma yapıyor" ifadelerini kullandı.
Demokratik açılımın içeriğinin belli olmadığı iddialarını da cevaplayan Bakan Atalay, "Tarih bunları daha iyi değerlendirecek. 12 Kasım'daki görüşmelerin tutanaklarını okurlarsa içeriğini anlarlar" görüşünü dile getirdi.
Bu arada bütçe görüşmelerinde bir konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, dün Sıhhiye'de TEKEL işçilerine yönelik polis müdahalesinde milletvekilleri olarak kendilerinin de biber gazına maruz kaldığını hatırlatarak, "İçişleri Bakanı'na baktığımda şiddeti, biber gazını, limonu, suya atlamak zorunda kalan işçi kardeşlerimi görüyorum. Bu bir devlet terörüdür. Bu yaklaşım kabul edilemez" dedi.
Sıhhiye'ye oradaki işçilerin sesini duymak için gittiğini anlatan Soysal, "O insanları bu Meclis anlamayacak da neresi anlayacak? Onlar insandır, onlar candır, onlar Anadolu'dur. Sen çıkacaksın diyeceksin ki 'onlar işsiz kalsın.' Bir damlacık vicdanınız varsa o insalara sahip çıkmak bu Meclis'in boynunun borcu olmalıdır. Ama biz şiddeti reva gördük" diye devam etti.
Şair Ahmet Arif'in, 'Bunlar engerektir, bunlar çiyandır bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları tanı da büyü' dizelerini okuyan Soysal şunları kaydetti:
"Maden işçilerimizin çoçukları tanı bunları tanı da büyü, karayolu işçilerimizin çocukları tanı bunları tanı da büyü, TEKEL işçilerimizin çocukları tanı bunları tanı da büyü."
Soysal'ın konuşmasının ardından AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Soysal'ın, AK Parti grubuna dönük olarak 'yılandır, çiyandır' ifadeleriyle hakarette bulunduğunu ve şiiri okurken AK Parti grubunu gösterdiğini belirterek oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Meral Akşener'den cevap vermek için söz istedi.
Yaşanan tartışmalar üzerine Akşener birleşime ara verdi. Oturumun yeniden başlamasının ardından Akşener, Soysal'a AK Parti grubunu kastedip kastetmediğini sordu. Soysal'ın AK Parti grubunu kastetmediğini söylemesi üzerine Akşener, Bozdağ'a söz vermedi. Bozdağ, Soysal'ın 'AK Parti grubunu kastetmedim. Sadece şiir okudum' sözlerine, "Ben de katılıyorum. Kendisini kastetmiştir o zaman" karşılığını verdi.