Tuncay Güney ifade vermedi

Ergenekon davasının dünkü duruşmasında 4 ayrı konuda önemli gelişmeler yaşandı.

Ergenekon davasının seyrini yakından ilgilendiren dört önemli gelişme şöyle: 1- Kanada’da bulunan şüpheli Tuncay Güney’in ifade vermediği bildirildi 2-Mesut Yılmaz Susurluk raporunun aslını gönderdi 3- Abdullah Öcalan’ın dava dosyası istendi 4- Sanık Yıldırım, Cumhuriyet’e bomba atılmasıyla ilgili açıklamalar yapacağını söyledi

Ergenekon davasının dünkü duruşmasında 4 ayrı konuda önemli gelişmeler yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan mahkemeye ulaşan yazıda, Kanada’da bulunan şüpheli Tuncay Güney’in ifade vermeyi reddettiği bildirildi. Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz ise, Susurluk raporu ve eklerinin kendisinde bulunan kısımlarını mahkemeye gönderdi. Abdullah Öcalan’ın dava dosyasının mahkemeye getirilmesi kabul edildi.  Birinci Ergenekon davasıyla birleştirilen Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım, “Danıştay davasıyla ilgili savunma yapmayacağım. İlgim olmayan konuda savunma yapmam” dedi. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen birinci Ergenekon davasının 115. duruşması dün yapıldı. Duruşmanın başlangıcında Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, mahkemeye ulaşan evrakı okudu.

Mahkeme Başkanı Şengün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, şüpheli Tuncay Güney ile ilgili yapılan işlemlerin sonucu konusunda istenen yazıya cevap verildiğini bildirdi. Buna göre, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nden savcılığa gönderilen yazıda, Güney’in ifadesinin alınması için Kanada adli makamlarına yazılan yazıya cevap verildiği ifade edildi.

Kanada adli makamlarınca gönderilen evrakta, “Tuncay Güney ile kendi istediği takdirde mülakat için görüşmede bulunulacağı, Güney’in ifade vermeyi reddettiği” belirtildi. Kanada yasalarına göre, kişinin ifade vermeye zorlanamayacağının ifade edildiği evrakta, “Bu nedenle Tuncay Güney ile ilgili Kanada’daki dosyanın kapandığı ve adli yardım yapılamadığı” vurgulandı.

Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanarak yine dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a verilen Susurluk raporunun aslı da mahkemeye ulaştı. Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, Susurluk raporu ve eklerinin kendi elinde bulunan bölümlerini avukatı aracılığıyla mahkemeye gönderdi. Mahkeme, davanın 110. oturumunda bu raporu Yılmaz’dan talep etmişti.

Oturumun son bölümünde söz alan tutuklu sanıklardan emekli Binbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk, Emniyet eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu ile gazeteci Şamil Tayyar’ın da aralarında bulunduğu bazı gazeteci ve akademisyenlerin, PKK terör örgütünün MİT tarafından kurulduğunu söylediklerini hatırlatarak, bu iddiaların araştırılmasını istedi. Zekeriya Öztürk, “Bülent Orakoğlu, Şamil Tayyar, ‘PKK’yı MİT kurdu’ diyorlar. Bu iddianın MİT ve Genelkurmay Başkanlığı’na sorulmasını istiyorum. Ayrıca Abdullah Öcalan’ın yargılandığı dava dosyasının da mahkemeye getirtilmesini talep ediyorum” dedi.

Sanıkların taleplerinin ardından görüşünü açıklayan duruşma savcısı Pekgüzel, sanık Öztürk’ün talebini kabul ederek, Öcalan’ın yargılandığı dava dosyasının mahkemeye getirilmesini istedi. Mahkeme bu talebi kabul etti.

Birinci Ergenekon davasıyla birleştirilen Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım, Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan’ı yakalayan iki polis memurunun ve “Aysel” adlı bir otel personelinin, kendisinin savunma yaptığı sıra mahkemede hazır bulundurulmasını istedi. Yıldırım, “Danıştay davasıyla ilgili savunma yapmayacağım. İlgim olmayan konuda savunma yapmam. Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasıyla ilgili konuşacağım” dedi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde 2001 yılında verdiği ifadeleriyle, Ergenekon soruşturmasının başlatılmasında kilit rol oynayan Tuncay Güney, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verdiği bu ifadelerin ardından serbest bırakılmıştı.  Aynı yıl yurtdışına çıkan Güney, bir süre ABD’de kaldıktan sonra Kanada’ya geçti. 2007 yılında başlatılan Ergenekon soruşturmasıyla birlikte tekrar gündeme oturan Güney, bu soruşturma kapsamında “firari şüpheli” olarak aranıyor.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in Milliyet gazetesi muhabiri Nedim Şener hakkında yazdığı son kitap nedeniyle açılan davaya ilişkin soru önergesini yanıtlarken, Ergenekon soruşturmasının gizliliğinin ihlali nedeniyle 3878 gazeteci ve kamu çalışanı hakkında soruşturma yürütüldüğünü de açıkladı.
Ergin, Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olarak yazılan kitaplar nedeniyle altı yazar hakkında dava açıldığını belirtti. Ergin, şunları kaydetti:

“Soruşturmalar sonucunda 1567’si hakkında kovuşturmaya yer olmadığına, 90’ı hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına, 528’i hakkında görevsizlik, yetkisizlik ve birleştirme kararları verildiği, 710’u hakkında yürütülen soruşturmanın derdest olduğu, kovuşturma evresinde 15’inde mahkûmiyet, 123’ünde beraat, 317’sinde düşme, 189’unda yetkisizlik, görevsizlik ve birleştirme kararı verildiği, derdest dava sayısının 358 olduğu anlaşılmıştır”