Devlet Bahçeli'den Yunanistan'a sert tepki!

Yunanistan'da yaşanan provokatif eylemlere MHP Lideri Devlet Bahçeli'den çok sert tepki geldi.

Devlet Bahçeli'den Yunanistan'a sert tepki!
Devlet Bahçeli'den Yunanistan'a sert tepki!
Ayasofya'nın ibadete açılmasının ardından, dünya kamuoyunda hazımsızlık sürüyor. Özellikle Yunanistan adeta Ayasofya için yas tutuyor. Selanik'te bir grup tarafından faşistçe Türk bayrağı yakılması büyük tepki topladı. 

'BİZANS ARTIKLARI'

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den de o skandal harekete sert bir tepki geldi. Bahçeli,  "Selanik'te Türk bayrağını alçakça ateşe verecek kadar gözlerini kan ve nefret bürümüş olan Yunan Faşistlerinin sıradan Bizans artıklarından başka bir özellikleri olmadığı da bizim nazarımızda açık bir gerçektir. Yunanistan'ın bu tutumu ne istikrara, ne huzura, ne de barışa hizmettir." ifadelerini kullandı.

Bahçeli açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

'Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in müstesna bir kararlılık eşliğinde, muazzam bir katılımla aslına rücu ederek ibadete açılması yakın tarihimizin en önemli olayıdır.

Müslüman Türk milleti inanç haklarına sahip çıkmanın yanında irade ve istiklal haysiyetini cesaretle savunmuştur.
1930’lu yılların kasavet dolu iç ve dış siyasi şartlarında müze yapılan Ayasofya’nın nihai aşamada camiye dönüştürülmesi aynı zamanda aziz ecdadımıza saygının bir nişanesi, fetih mirasımızı bihakkın muhafaza dirayetidir. Ancak 24 Temmuz 2020 tarihinde kılınan Cuma Namazıyla kilitleri kırılan, kapıları açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in inananlarla buluşmasını hazmedemeyen iç ve dış odakların varlığı hem düşündürücü hem de düzeysizliğin açık kanıtıdır.
Müfteris ve müfteri zihniyetlerin felaket tellağına heveslenerek tehlikeli itham ve isnatları seri halde tedavüle sokmaları yalnızca fütursuzluk değil, bundan daha fazlası olan ahlaki kopuş, vicdani kırılmadır.

Milli ve manevi değerlerimize kör bir taassupla ve köhne bir tahammülsüzlükle cephe alanların içine düştükleri ilkel ve ibretlik haller vahamet sınırlarından hızla taşmaktadır.

Türkiye’nin egemen devlet vasfına kategorik bir saldırı alenen mesafe almaktadır.

Yeminli Türk ve İslam düşmanları mimarı oldukları karanlık kampanyayı devamlı ileriye taşımaktadır.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması münasebetiyle Müslüman’ın mabediyle, camiinin cemaatiyle kucaklaşmasını ağır mağlubiyet olarak görenler yanlışa gömülmekle kalmamışlar altından kalmayacakları bir hesap hatası yapmışlardır.

Esasen bu hesap hatasının fail ve figüranları iki ana ayakta temerküz ve tezahür etmişlerdir. Birinci ayakta, Yunanistan’ın başını çektiği ülkelerin haddi ve hududu aşan şuursuzlukları, dayanaksız ve temelsiz suçlamaları yer almıştır. 24 Temmuz günü Yunanistan’da matem havasının hakim olması tam bir akıl ve izan tutulmasıdır.

Atina yönetiminin egemen ve meşru sınırlarımız içinde bulunan bir camiimiz üzerinde fiili hak iddiası sadece husumetle tarif ve tefrik edilemeyecek, tarihsel akışın 567 yıl öncesinde donup kaldığını da temellendirip delillendirecektir.

Bu ülkede bayrakların yarıya indirilmesi, kiliselerde devamlı çan çalınması elbette kendi meseleleridir ve Türkiye’yi hiçbir şart altında ilgilendirmeyecektir.
Selanik’te Türk bayrağını alçakça ateşe verecek kadar gözlerini kan ve nefret bürümüş olan Yunan Faşistlerinin sıradan Bizans artıklarından başka bir özellikleri olmadığı da bizim nazarımızda açık bir gerçektir.

Yunanistan’ın bu tutumu ne istikrara, ne huzura, ne de barışa hizmettir.

İstanbul üzerinde spekülasyon yapanlar, Konstantinopolis özlemi çekenler, milletimizin sinir uçlarıyla oynayacak kadar hezeyan ve hezimet çıkmazındadır.
Türk milletinin ayranı kabarırsa muhasım çevrelerin kaçacak delikleri bile olamayacaktır. Ayrıca Yunanistan Başpiskoposu’nun din ve medeniyetler arasında kışkırtmalar yapması ayıplı ve ahlaksız bir komplonun izharıdır.

İstanbul dünyanın en büyük Türk kentidir. Bu tarihi gerçek Kıyamet Günü’ne kadar baki kalacak milli bir hakikattir.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif Türk milletinin 567 yıldır emanetinde olan fetih sembolü, zafer simgesi, iman ve inanç ziynetidir. Bizans kokuşmuşluğunun varisleri ne derse desin, ne yaparsa yapsın bu gerçek Türk milletinin namusudur.

Provokatör Yunanistan yönetimi Ege ve Akdeniz’de tırmandırdığı gerilim ve tahriklerden de derhal vazgeçmelidir.

Kurtuluş Savaşı’nda başı ezilen Megali İdea anlayışı, yeri ve zamanı gelirse cüretinin bedelini tekrar ödemek zorunda kalacaktır.
İkinci ayakta ise, Yunanistan’ın yanında hizaya giren, Yunan tezlerini ısrarla selamlayıp iffetsizce sahiplenen işbirlikçiler bulunmaktadır.'