'Türkiye Girişimcilikte Meyve Toplama Döneminde'

Girişim ve Mentor Ligi Üst Yöneticisi Ufuk Batum: 'Girişimcilikte artık ikinci faza geçmeliyiz. İkinci dönem, değer üretme dönemi. İkinci 15 yıl, artık meyve toplayacağımız, çok nitelikli, ihracat yapan şirketler oluşturacağımız bir dönem olacaktır' 'Batı toplumlarının 5060 yılda katettiği yolu, bizim gibi çok az sayıdaki toplum 1015 yılda yapabiliyor. O açıdan çok umutluyum. Önümüzdeki 34 yılda gerçekten değer üretip meyve toplamanın ne olduğunu göreceğiz. Çok iyi şirketler görmeye başladık'

BÜŞRA NUR ÖZCAN - Girişim ve Mentor Ligi (Ventures & Mentors League) Üst Yöneticisi Ufuk Batum, Türkiye'nin girişimcilikte ikinci faza geçmesi gerektiğini belirterek, "İkinci dönem, değer üretme dönemi. İkinci 15 yıl, artık meyve toplayacağımız, çok nitelikli, ihracat yapan şirketler oluşturacağımız bir dönem olacaktır." dedi.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nde de girişimcilik dersleri veren Batum, AA muhabirine, yenilikçilik, inovasyon ve girişimciliğin Türkiye'nin gündeminde olduğunu söyledi.

Türkiye'nin çok genç ve artan bir nüfusa sahip olduğunu belirten Batum, "Artan nüfusun istihdama ihtiyacı var. Bu sebeple sadece kamu veya özel sektörde istihdamın sınırlılık getirdiğini bilenler, yaklaşık 15 yıldır girişimciliğin önünü açmaya çalışıyor. Kamu politikalarının bir yansıması olarak hibeler, eğitim programları ve çok çeşitli destekler söz konusu." ifadelerini kullandı.

ABD'de girişimcilik 1950'lerden itibaren Silikon Vadisi'nde palazlanmaya başlamışken, Türkiye'de bu alanda son 15 yılda kayda değer işler yapıldığını anlatan Batum, şöyle devam etti:

"Nelerin iyi olduğunu veya olmadığını, hangi politikaların revize edilmesi, hangi destek hibelerin birleşmesi veya ortadan kaldırılması gerektiğine karar verdik. Türkiye, girişimcilik kültürünü yayma konusunda büyük bir başarı elde etti. Bu yatırımın karşılığı olarak milyar dolar ciroya erişen şirketler ortaya çıkartabildik mi? Türkiye, bunu yapamadı. Türkiye hem konjonktürel hem sosyal, siyasal, bölgesel ve küresel anlamda kendi içine bakıp iş modellerini, kamu politikalarını revize etme gibi kritik bir döneminde. Girişimcilikte artık ikinci faza geçmeliyiz. İkinci dönem, değer üretme dönemi. İkinci 15 yıl, artık meyve toplayacağımız, çok nitelikli, ihracat yapan şirketler oluşturacağımız bir dönem olacaktır. Artık kamunun verdiği destekleri de akıllandırma dönemi. Parayı akıllandırma meselesini son birkaç yıldır konuşmaya başladık. Kamu, destek fonları, hibeleri ayırsın ve girişimciye versin fakat bugüne kadar verdiği yöntemlerle değil. Akıllı arayüzler kurmamız gerekiyor. Destek ve hibelerin teknoloji transfer ofisleri, teknoparklar, ticaret ve sanayi odaları, bunun gibi yatırımcılar, risk sermayesi şirketleri üzerinden çok daha iyi tabana, şirketlere, startup'lara yansıyacağını ve oradan daha başarılı şirketlerin çıkacağını kestirebiliriz."

- "Nitelikli, akıllı, hızlı şirketler ortaya çıkmaya başladı"

Batum, Türk ekonomisinin, coğrafyasından ve tarihinden beslendiğini de vurguladı.

Girişimciler, aile işletmeleri, kurucular, şirket sahipleri ve karar vericilerin değişime çok uyumlu olduğunu belirten Batum, "Bu süreçlerden iş yaparak geçtikleri için dünyanın uluslararası riskli piyasalarında Latin Amerika'da, Rusya'da, başka yerlerde Türk yöneticileri görürsünüz. Bu, sevindirici bir şey. Batı toplumlarının 50-60 yılda katettiği yolu, bizim gibi çok az sayıdaki toplum 10-15 yılda yapabiliyor. O açıdan çok umutluyum. Önümüzdeki 3-4 yılda gerçekten değer üretip meyve toplamanın ne olduğunu göreceğiz. Çok iyi şirketler görmeye başladık." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin 1990'ları ıskaladığını ve 2001 kriziyle dibe vurduğunu aktaran Batum, ülkede aynı zamanda kıvrak ve Ahilikten gelen bir iş yapma anlayışı olduğuna dikkati çekti.

Batum, "Türkiye, bu yapısı sayesinde daha dar faz aralıklarıyla mesafeyi kapatabiliyor. Türkiye, 2002'den 2012'ye kadar 10 yıllık dönemde kurduğu ekosistem, dünya yatırımcıları için çekiciliği ve doğrudan yatırıma gelen yabancı sermaye tutarıyla tüm Cumhuriyet tarihinin ilk 80 yılından 7-8 kat daha fazla sermaye çekebildi. Dünya tarihinde bu kadar hızlı çıkışlar, hiçbir ekonomide olmamıştır. Onun için Türk insanının becerisine, bu alandaki yeteneğine, risk alabilme kapasitesine ve yılmayıp gerektiğinde 7/24 çalışma gücüne inanıyorum." diye konuştu.

- "Üniversiteleri girişimci ülkeler çok hızlı yol alacak"

Ufuk Batum, teknolojinin karanlık fabrikalarda her şeyi robotların yaptığı, ürettiği, iş kazalarının azaldığı, beyaz yakalıların da o robotları tasarlayan alanlarda konumlanacağı bir yöne ilerlediğine değindi.

Dünya sanayisinin arayış içinde olduğunu ve bu durumun Türkiye için büyük bir şans olduğunu dile getiren Batum, "Teknolojilerin ömürleri daraldığı için bir teknolojiyi kaçırsanız bile enseyi karartmaya hiç gerek yok çünkü bir sonraki üzerine çalışabilirsiniz. Cep telefonları için de bu böyledir. 'Biz onu yapamadık' ya da 'Yaptık ama piyasası olmadı' deseniz bile biliyoruz ki onun içinde çok büyük bir dijital oyun, mobil uygulama pazarı var." ifadelerini kullandı.

Batum, dijital alanda çok başarılı Türk şirketlerinin kurulduğunu, bazılarını birkaç yüz milyon dolara geliştirdikleri oyunları büyük şirketlere satarak, büyük bir sermayeyle yeni işlere girme imkanı yakaladığını söyledi.

"Kıvrak, olumlu düşünen bireyleri eğitim sistemine revize eden, dünya ve sanayinin beklentilerine hızlı dönüştürebilen, üniversiteleri daha girişimci olan ülkeler çok hızlı yol alacak." diyen Batum, Türkiye'de üniversitelerin daha girişimci olması ve kapılarını sanayiye daha fazla açmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA