Kudüs Platformu'nun 'Kudüs Ahdi' İmza Programı
AK Parti İstanbul Milletvekili ve FilistinTürkiye Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan: 'Kudüs'e ABD Büyükelçiliği'ni ısrarla taşımaya çalışıyorlar. Büyükelçiliğin tabelalarını asıyorlar. Büyükelçiliğin önünden geçen caddeye de Trump'ın adını veriyorlar. Biz inanıyoruz ki bir gün gelecek o tabelaların gösterdiği yöne doğru, oraları işgal eden siyonist güçler kaçmak zorunda kalacaklardır' 'Yol yakınken ABD'nin bu cinnet kararından geri dönmesini istiyoruz. Bir kez olsun barışı dinamitleyen değil, dünya barışına katkı sunan bir ülke olarak görmek istiyoruz. İnsanoğlunu şaşırtmasını talep ediyoruz. Elçilik tabelalarının bir an önce oradan sökülmesini istiyoruz. Eğer o tabelalar oradan sökülmezse gün gelecek bir gün o tabelaları oradan sökeceğiz' Kudüs Platform Başkanı Hamid Bin Abdullah elAhmar: 'Filistinliler hiçbir şekilde haklarından vazgeçmeyeceklerdir. Filistin'in evlatları sokaklara çıkıp tekrar geri dönüş haklarını savunduklarını, Kudüs'ün kendilerine ait olduğunu vurguluyorlar. Kudüs, Filistin'in başşehridir, hiç kimse bu hususta taviz veremez'
AK Parti İstanbul Milletvekili ve Filistin-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan, "Kudüs'e ABD Büyükelçiliği'ni ısrarla taşımaya çalışıyorlar. Büyükelçiliğin tabelalarını asıyorlar. Büyükelçiliğin önünden geçen caddeye de Trump'ın adını veriyorlar. Biz inanıyoruz ki bir gün gelecek o tabelaların gösterdiği yöne doğru, oraları işgal eden siyonist güçler kaçmak zorunda kalacaklardır." dedi.
Turan, Parlamenterlerarası Kudüs Platformu tarafından Filistinlilerin haklarına sahip çıkmak üzere hazırlanan "Kudüs Ahdi"nin imzalandığı Sepetçiler Kasrı'ndaki programda, ABD Başkanı Donald Trump'a Tel Aviv'deki büyükelçilik binasının Kudüs'e taşınması kararı dolayısıyla tepki gösterdi.
Trump'ın siyonist lobilerin etkisi altında kaldığını belirten Turan, "ABD'ye karşı bütün tehdit ve şantajlarına rağmen uluslararası toplum birleşti. 'Bu konuda aldığınız karar doğru değildir, biz de dünya olarak sizin aldığınız bu kararı veto ediyoruz' dedi. Ancak buna rağmen Trump ve yönetimi, siyonist lobinin tesiriyle, ısrarla ve inatla kararını uygulamak için gayret gösteriyor. Trump ve yönetiminin ortaya koyduğu bu tavır ve davranış tamamen gayrimeşrudur. Bir evi gasbedebilirsiniz ama o ev sizin olmaz. Bugün elinizdeki güç, servet, silahla insanlara zorla bir takım şeyleri dayatabilirsiniz ancak gayrimeşru olarak kalacaktır. Gayrimeşru işler yapan bir korsan olarak anılmaya devam edeceksiniz." diye konuştu.
- "Tabelaların gösterdiği yöne doğru kaçmak zorunda kalacaklar"
Turan, tarihte, zorbalıkla, güç dayatarak ve kanunsuzlukla hüküm sürenlerin iyi anılmadığını vurgularken, "Kudüs'e ABD Büyükelçiliği'ni ısrarla taşımaya çalışıyorlar. Büyükelçiliğin tabelalarını asıyorlar. Büyükelçiliğin önünden geçen caddeye de Trump'ın adını veriyorlar. Biz inanıyoruz ki bir gün gelecek o tabelaların gösterdiği yöne doğru, oraları işgal eden siyonist güçler kaçmak zorunda kalacaklardır. Biz buna bütün kalbimizle inanıyoruz." ifadesini kullandı.
ABD'nin siyonist rejimle yaptığı ortaklığın tarihte kara bir leke olarak kalacağını dile getiren Turan, "Bu kara leke ABD'yi tarihin derinliklerine yolcu edecektir. Zorla hükmederek kalıcı olamazsınız. 'Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur' derler. Bu şekilde zulme, cinayete, gasba, yağmaya, işgale arka çıkarak uzun süreli hayatiyetinizi devam ettiremezsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
- "ABD'nin bu cinnet kararından geri dönmesini istiyoruz"
Turan, ABD'nin İsrail zulmüne açık çek verdiğine değinirken, şöyle devam etti:
"İsrail'in suç ortağıdır. İsrail her gün Gazze'de, Batı Şeria'da ve Filistin kentlerinde Filistinli çocukları hapse atıyor, Filistinli kadınları katlediyor, Filistin insanına zulmediyor. Siz zulmün ortağı olabilirsiniz, biz olmayacağız. Dünya sessiz kalsa da biz sessiz kalmayacağız. Biz Kudüs'ü asla ve asla yalnız bırakmayacağız. Biz, 'Kudüs bizim canımız, feda olsun kanımız' ezgileriyle büyüdük. Dolayısıyla Kudüs için hangi bedel ödenmesi gerekiyorsa onu geçmişte ödedik, bugün de yarın da ödemeye devam edeceğiz. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir, namusumuzdur. Kudüs'e uzanan her türlü eli namusumuza uzanmış el olarak görür, onu kırmak için elimizden gelen mücadeleyi veririz."
Turan, "Yol yakınken ABD'nin bu cinnet kararından geri dönmesini istiyoruz. Bir kez olsun barışı dinamitleyen değil, dünya barışına katkı sunan bir ülke olarak görmek istiyoruz. İnsanoğlunu şaşırtmasını talep ediyoruz. Elçilik tabelalarının bir an önce oradan sökülmesini istiyoruz. İstanbul'dan dünyaya ilan ediyoruz. Eğer o tabelalar oradan sökülmezse gün gelecek bir gün o tabelaları oradan sökeceğiz." diye konuştu.
Turan, Trump'a, "Bir avuç siyonist lobinin hatırı ve mecburiyeti için dünyayı karşına alma. Müslümanları karşına alma. Hatta kendi kutsalları olan Kudüs'te dini mabetlerinde ibadet eden Hristiyanlık alemini de karşına alma, mazlum halkları, özgürlük aşıklarını alma." uyarısında bulundu.
- "Kudüs, Filistin'in başşehridir, hiç kimse bu hususta taviz veremez"
Platform Başkanı Hamid Bin Abdullah el-Ahmar da insan haklarının ve uluslararası sözleşmelerinin çiğnenmesinde ısrar edildiğini söyledi.
Trump'ın aldığı kararla ABD'nin barış aracı olamayacağının tescillendiğini aktaran El-Ahmar, Türk parlamentosuna Filistin konusunda gösterdiği özverili çalışmalarından ötürü teşekkür etti. El-Ahmar, şunları kaydetti:
"Filistinliler hiçbir şekilde haklarından vazgeçmeyeceklerdir. Filistin'in evlatları sokaklara çıkıp tekrar geri dönüş haklarını savunduklarını, Kudüs'ün kendilerine ait olduğunu vurguluyorlar. Kudüs, Filistin'in başşehridir, hiç kimse bu hususta taviz veremez. Büyükelçilik Kudüs'e taşınsa bile tavrımız değişmeyecek, reddedilen onlarca kanunsuz faaliyetinden birisi olacaktır Amerika'nın ve İsrail'in. Olsa bile biz Amerika'nın idaresinden, bu kararından vazgeçmesini istemeye devam edeceğiz. Biz Kudüs Ahdi ile bütün dünyada parlamenterlerden seslerini yükseltmelerini istiyoruz. Bu zalimane faaliyeti durdurmalarını söylüyoruz. Bu kampanyamız hedeflerimizi gerçekleştirene kadar devam edecek."
Kaynak: AA
Turan, Parlamenterlerarası Kudüs Platformu tarafından Filistinlilerin haklarına sahip çıkmak üzere hazırlanan "Kudüs Ahdi"nin imzalandığı Sepetçiler Kasrı'ndaki programda, ABD Başkanı Donald Trump'a Tel Aviv'deki büyükelçilik binasının Kudüs'e taşınması kararı dolayısıyla tepki gösterdi.
Trump'ın siyonist lobilerin etkisi altında kaldığını belirten Turan, "ABD'ye karşı bütün tehdit ve şantajlarına rağmen uluslararası toplum birleşti. 'Bu konuda aldığınız karar doğru değildir, biz de dünya olarak sizin aldığınız bu kararı veto ediyoruz' dedi. Ancak buna rağmen Trump ve yönetimi, siyonist lobinin tesiriyle, ısrarla ve inatla kararını uygulamak için gayret gösteriyor. Trump ve yönetiminin ortaya koyduğu bu tavır ve davranış tamamen gayrimeşrudur. Bir evi gasbedebilirsiniz ama o ev sizin olmaz. Bugün elinizdeki güç, servet, silahla insanlara zorla bir takım şeyleri dayatabilirsiniz ancak gayrimeşru olarak kalacaktır. Gayrimeşru işler yapan bir korsan olarak anılmaya devam edeceksiniz." diye konuştu.
- "Tabelaların gösterdiği yöne doğru kaçmak zorunda kalacaklar"
Turan, tarihte, zorbalıkla, güç dayatarak ve kanunsuzlukla hüküm sürenlerin iyi anılmadığını vurgularken, "Kudüs'e ABD Büyükelçiliği'ni ısrarla taşımaya çalışıyorlar. Büyükelçiliğin tabelalarını asıyorlar. Büyükelçiliğin önünden geçen caddeye de Trump'ın adını veriyorlar. Biz inanıyoruz ki bir gün gelecek o tabelaların gösterdiği yöne doğru, oraları işgal eden siyonist güçler kaçmak zorunda kalacaklardır. Biz buna bütün kalbimizle inanıyoruz." ifadesini kullandı.
ABD'nin siyonist rejimle yaptığı ortaklığın tarihte kara bir leke olarak kalacağını dile getiren Turan, "Bu kara leke ABD'yi tarihin derinliklerine yolcu edecektir. Zorla hükmederek kalıcı olamazsınız. 'Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur' derler. Bu şekilde zulme, cinayete, gasba, yağmaya, işgale arka çıkarak uzun süreli hayatiyetinizi devam ettiremezsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
- "ABD'nin bu cinnet kararından geri dönmesini istiyoruz"
Turan, ABD'nin İsrail zulmüne açık çek verdiğine değinirken, şöyle devam etti:
"İsrail'in suç ortağıdır. İsrail her gün Gazze'de, Batı Şeria'da ve Filistin kentlerinde Filistinli çocukları hapse atıyor, Filistinli kadınları katlediyor, Filistin insanına zulmediyor. Siz zulmün ortağı olabilirsiniz, biz olmayacağız. Dünya sessiz kalsa da biz sessiz kalmayacağız. Biz Kudüs'ü asla ve asla yalnız bırakmayacağız. Biz, 'Kudüs bizim canımız, feda olsun kanımız' ezgileriyle büyüdük. Dolayısıyla Kudüs için hangi bedel ödenmesi gerekiyorsa onu geçmişte ödedik, bugün de yarın da ödemeye devam edeceğiz. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir, namusumuzdur. Kudüs'e uzanan her türlü eli namusumuza uzanmış el olarak görür, onu kırmak için elimizden gelen mücadeleyi veririz."
Turan, "Yol yakınken ABD'nin bu cinnet kararından geri dönmesini istiyoruz. Bir kez olsun barışı dinamitleyen değil, dünya barışına katkı sunan bir ülke olarak görmek istiyoruz. İnsanoğlunu şaşırtmasını talep ediyoruz. Elçilik tabelalarının bir an önce oradan sökülmesini istiyoruz. İstanbul'dan dünyaya ilan ediyoruz. Eğer o tabelalar oradan sökülmezse gün gelecek bir gün o tabelaları oradan sökeceğiz." diye konuştu.
Turan, Trump'a, "Bir avuç siyonist lobinin hatırı ve mecburiyeti için dünyayı karşına alma. Müslümanları karşına alma. Hatta kendi kutsalları olan Kudüs'te dini mabetlerinde ibadet eden Hristiyanlık alemini de karşına alma, mazlum halkları, özgürlük aşıklarını alma." uyarısında bulundu.
- "Kudüs, Filistin'in başşehridir, hiç kimse bu hususta taviz veremez"
Platform Başkanı Hamid Bin Abdullah el-Ahmar da insan haklarının ve uluslararası sözleşmelerinin çiğnenmesinde ısrar edildiğini söyledi.
Trump'ın aldığı kararla ABD'nin barış aracı olamayacağının tescillendiğini aktaran El-Ahmar, Türk parlamentosuna Filistin konusunda gösterdiği özverili çalışmalarından ötürü teşekkür etti. El-Ahmar, şunları kaydetti:
"Filistinliler hiçbir şekilde haklarından vazgeçmeyeceklerdir. Filistin'in evlatları sokaklara çıkıp tekrar geri dönüş haklarını savunduklarını, Kudüs'ün kendilerine ait olduğunu vurguluyorlar. Kudüs, Filistin'in başşehridir, hiç kimse bu hususta taviz veremez. Büyükelçilik Kudüs'e taşınsa bile tavrımız değişmeyecek, reddedilen onlarca kanunsuz faaliyetinden birisi olacaktır Amerika'nın ve İsrail'in. Olsa bile biz Amerika'nın idaresinden, bu kararından vazgeçmesini istemeye devam edeceğiz. Biz Kudüs Ahdi ile bütün dünyada parlamenterlerden seslerini yükseltmelerini istiyoruz. Bu zalimane faaliyeti durdurmalarını söylüyoruz. Bu kampanyamız hedeflerimizi gerçekleştirene kadar devam edecek."