'Hatırla' Sergisi Sanatseverlerle Buluştu
Bellek, kültür, zaman ve kimlik sorgulamalarının yapıldığı sergide tuval, fotoğraf, video, enstalasyon, tasarım ve heykel alanında 150'den fazla eser izlenime sunuldu Tophanei Amire Kültür Sanat Merkezi'nde açılan ve 11 farklı bölümden oluşan sergi, 27 Ekim'e kadar görülebilecek Sanatçı İslimyeli: 'Sanatı ciddi ağır bir sorumluluk olarak görüyorum. Bugüne kadar da öyle taşıdım. Dünyada hakkı yenmiş, mağdur edilmiş büyük kültür odaklarına, hatta kıtalara yapılan zulmü eleştirmek bir sanatçının vicdanının çok doğal bir tepkisi. Ben de bunu dile getiriyorum'
Türk modern sanatının öncü isimlerinden Prof. Balkan Naci İslimyeli'nin 30 yıldır ürettiği eserlerden derlenerek hazırlanan 'Hatırla' adlı sergi, sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Mimar Sinan Üniversitesi işbirliğiyle Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi'nin Beş Kubbe ve Tek Kubbe salonlarında açılan serginin basın toplantısında konuşan İslimyeli, Türk toplumunda sanatçıların farklı dönemlerde yaptıkları eserlerin takip edilmediğini, sadece son yapılan işlere bakıldığını söyledi.
İslimyeli, sanatçıların çalışma dönemlerinin incelenmesi gerektiğinin altını çizerek, 'Yani sanatçının geçmişteki tezleri, üzerinde kafa yorduğu, hatta obsesyon haline getirdiği konular, bunlara bulduğu çözümler, yansıtmalar ve bugünkü devamlılığı, bağlantıları, kopuk gibi görünen alanlar ve dönemler arasındaki omurgayı keşfedebilmemiz için sanatçıyı izlemek lazım.' dedi.
Türkiye'de kendini tekrarlayan bir sanat ortamının var olduğu değerlendirmesinde bulunan İslimyeli, şöyle devam etti:
'Dünyada da belki böyle bir ölçekte. Bunu yenebilmek için çok farklı işler yapmayı veya öyle görünen işleri bağlantılarıyla sunabilmeyi bir risk olarak gören toplumuz. Sığ üsluplar, sığ tekrarlar, motif ressamlığı, sanatçılığı bir kimlik, kişilik sorunu çözümü olarak sunuyor. Bence sanatçı her zaman çeşitli deneyleri, dönemleri içinde bir bütün olarak kalabilmenin hem mücadelesini vermeli hem de bu omurgayı taşıyabilecek iradeye sahip olmalı. Benim çabam bu oldu.'
İslimyeli, sanat hayatının bir yolculuk olduğuna vurgu yaparak, 'Yolculuk, arayışlar, karşılaşmalar ve yolun sonu, benim sanatımda bir yol filmi gibi izlenir aslında. Buna çok önem veriyorum. Doğu kültüründe de yolculuk, arayış, öğrenmenin bilge kişi olmanın kendini ve dünyayı anlamanın bir yoludur. Sanatın özüyle de yolculuğun çok ilişkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü sanat da uzun bir yolculuk.' ifadelerini kullandı.
- 'Dekoratif eserler üretmiyorum'
Sanat kariyerinin 45. yılını dolduran Balkan Naci İslimyeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada ise sanat alanın toplumun vicdanı olduğuna dikkati çekerek, 'Sanatçı, topluma gerektiğinde acı bir dille de olsa dünyanın gidişi, o toplumun gidişi hakkında sözler söyleme, hatta nasihat etme lüksüne de sahip olmalı. Bu sanatçıların sorumluluğu ile ilgili bir şey. Ben bu sorumluluğu ilk sergilerimden bugüne kadar taşıyan biriyim.' diye konuştu.
İslimyeli, dekoratif eserler üretmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
'Sanatı ciddi ağır bir sorumluluk olarak görüyorum. Bugüne kadar da öyle taşıdım. Dünyada hakkı yenmiş, mağdur edilmiş büyük kültür odaklarına, hatta kıtalara yapılan zulmü eleştirmek bir sanatçının vicdanının çok doğal bir tepkisi. Ben de bunu dile getiriyorum. Üstelik bizim de içinde olduğumuz bir coğrafyada cereyan ediyor bunlar.'
- 'İslimyeli, ürettiği eserleriyle çok yönlü bir sanatçı'
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Alev İdrisoğlu, da serginin 'Hatırlamak' başlığına işaret ederek, 'Giderek hafızamızı kaybediyoruz. Hafızası olmayan bir toplum haline geliyoruz. Balkan Naci hoca da hatırlamanın bir ihtiyaç olduğunu sergide bize anlatıyor.' dedi.
İslimyeli'nin, ürettiği eserleriyle çok yönlü bir sanatçı olduğunu vurgulayan İdrisoğlu, 'Balkan Naci hocanın tüm sergilerinde sizi şaşırtan işler görürsünüz. Hep yeniler kendisini. Ruhunu, sanat hayatını, yaptığı işleri sürekli olarak yenileyen bir sanatçı olarak karşımıza çıkar. Bizi şaşırtır ama bu yenilemeyi yaparken de hiçbir zaman gelenekten kopmaz, köklerinden ayrılmaz. Yeniyle eskiyi, geleneği birleştiren çok özgün bir üslupla karşımıza çıkar.' değerlendirmesinde bulundu.
Serginin küratörü Erkan Doğanay ise İslimyeli'nin en çok 'Matah' ve 'Dejavu' temalı eserlerinden etkinlendiğini belirterek, 'Bu sergide sadece Matah'tan bir bölüme yer verdik. Bir de biz 1987 yılını baz aldık. 1987'den 2017'ye kadarki 30 yıllık dönemi burada sergilemek istedik ama son işleri ile eski işleri kesiştirebileceğimiz bir seçkiyi burada tercih ettik.' şeklinde konuştu.
Bellek, kültür, zaman ve kimlik sorgulamalarının yapıldığı sergide tuval, fotoğraf, video, enstalasyon, tasarım ve heykel alanında 150'den fazla eser izlenime sunuldu.
İslimyeli'nin 15 yıldır hiç sergilenmemiş eserlerinin, şiirlerinin ve metinlerinin de yer aldığı sergi, 'Yüzler', 'Onlar Artık Burada Yaşamıyor', 'Giysiler', 'Suçlar', 'Ayna', 'Yazı', 'Saatler', 'Tarih', 'Kara Tahta', 'Adımlar-Yollar', 'Son Yapıtlar' olmak üzere 11 bölümden oluşuyor.
Sergi, 27 Ekim'e kadar görülebilecek.
Kaynak: AA
Mimar Sinan Üniversitesi işbirliğiyle Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi'nin Beş Kubbe ve Tek Kubbe salonlarında açılan serginin basın toplantısında konuşan İslimyeli, Türk toplumunda sanatçıların farklı dönemlerde yaptıkları eserlerin takip edilmediğini, sadece son yapılan işlere bakıldığını söyledi.
İslimyeli, sanatçıların çalışma dönemlerinin incelenmesi gerektiğinin altını çizerek, 'Yani sanatçının geçmişteki tezleri, üzerinde kafa yorduğu, hatta obsesyon haline getirdiği konular, bunlara bulduğu çözümler, yansıtmalar ve bugünkü devamlılığı, bağlantıları, kopuk gibi görünen alanlar ve dönemler arasındaki omurgayı keşfedebilmemiz için sanatçıyı izlemek lazım.' dedi.
Türkiye'de kendini tekrarlayan bir sanat ortamının var olduğu değerlendirmesinde bulunan İslimyeli, şöyle devam etti:
'Dünyada da belki böyle bir ölçekte. Bunu yenebilmek için çok farklı işler yapmayı veya öyle görünen işleri bağlantılarıyla sunabilmeyi bir risk olarak gören toplumuz. Sığ üsluplar, sığ tekrarlar, motif ressamlığı, sanatçılığı bir kimlik, kişilik sorunu çözümü olarak sunuyor. Bence sanatçı her zaman çeşitli deneyleri, dönemleri içinde bir bütün olarak kalabilmenin hem mücadelesini vermeli hem de bu omurgayı taşıyabilecek iradeye sahip olmalı. Benim çabam bu oldu.'
İslimyeli, sanat hayatının bir yolculuk olduğuna vurgu yaparak, 'Yolculuk, arayışlar, karşılaşmalar ve yolun sonu, benim sanatımda bir yol filmi gibi izlenir aslında. Buna çok önem veriyorum. Doğu kültüründe de yolculuk, arayış, öğrenmenin bilge kişi olmanın kendini ve dünyayı anlamanın bir yoludur. Sanatın özüyle de yolculuğun çok ilişkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü sanat da uzun bir yolculuk.' ifadelerini kullandı.
- 'Dekoratif eserler üretmiyorum'
Sanat kariyerinin 45. yılını dolduran Balkan Naci İslimyeli, AA muhabirine yaptığı açıklamada ise sanat alanın toplumun vicdanı olduğuna dikkati çekerek, 'Sanatçı, topluma gerektiğinde acı bir dille de olsa dünyanın gidişi, o toplumun gidişi hakkında sözler söyleme, hatta nasihat etme lüksüne de sahip olmalı. Bu sanatçıların sorumluluğu ile ilgili bir şey. Ben bu sorumluluğu ilk sergilerimden bugüne kadar taşıyan biriyim.' diye konuştu.
İslimyeli, dekoratif eserler üretmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
'Sanatı ciddi ağır bir sorumluluk olarak görüyorum. Bugüne kadar da öyle taşıdım. Dünyada hakkı yenmiş, mağdur edilmiş büyük kültür odaklarına, hatta kıtalara yapılan zulmü eleştirmek bir sanatçının vicdanının çok doğal bir tepkisi. Ben de bunu dile getiriyorum. Üstelik bizim de içinde olduğumuz bir coğrafyada cereyan ediyor bunlar.'
- 'İslimyeli, ürettiği eserleriyle çok yönlü bir sanatçı'
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Alev İdrisoğlu, da serginin 'Hatırlamak' başlığına işaret ederek, 'Giderek hafızamızı kaybediyoruz. Hafızası olmayan bir toplum haline geliyoruz. Balkan Naci hoca da hatırlamanın bir ihtiyaç olduğunu sergide bize anlatıyor.' dedi.
İslimyeli'nin, ürettiği eserleriyle çok yönlü bir sanatçı olduğunu vurgulayan İdrisoğlu, 'Balkan Naci hocanın tüm sergilerinde sizi şaşırtan işler görürsünüz. Hep yeniler kendisini. Ruhunu, sanat hayatını, yaptığı işleri sürekli olarak yenileyen bir sanatçı olarak karşımıza çıkar. Bizi şaşırtır ama bu yenilemeyi yaparken de hiçbir zaman gelenekten kopmaz, köklerinden ayrılmaz. Yeniyle eskiyi, geleneği birleştiren çok özgün bir üslupla karşımıza çıkar.' değerlendirmesinde bulundu.
Serginin küratörü Erkan Doğanay ise İslimyeli'nin en çok 'Matah' ve 'Dejavu' temalı eserlerinden etkinlendiğini belirterek, 'Bu sergide sadece Matah'tan bir bölüme yer verdik. Bir de biz 1987 yılını baz aldık. 1987'den 2017'ye kadarki 30 yıllık dönemi burada sergilemek istedik ama son işleri ile eski işleri kesiştirebileceğimiz bir seçkiyi burada tercih ettik.' şeklinde konuştu.
Bellek, kültür, zaman ve kimlik sorgulamalarının yapıldığı sergide tuval, fotoğraf, video, enstalasyon, tasarım ve heykel alanında 150'den fazla eser izlenime sunuldu.
İslimyeli'nin 15 yıldır hiç sergilenmemiş eserlerinin, şiirlerinin ve metinlerinin de yer aldığı sergi, 'Yüzler', 'Onlar Artık Burada Yaşamıyor', 'Giysiler', 'Suçlar', 'Ayna', 'Yazı', 'Saatler', 'Tarih', 'Kara Tahta', 'Adımlar-Yollar', 'Son Yapıtlar' olmak üzere 11 bölümden oluşuyor.
Sergi, 27 Ekim'e kadar görülebilecek.