Dünya Prostat Günü

Türk Üroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Kadıoğlu: ''İyi huylu prostat büyümesi genellikle 50 yaşından büyük erkeklerde görülüyor. İyi huylu prostatın nasıl oluştuğu net olarak bilinmese de, yaşlanmayla birlikte erkeklerde oluşan hormonal değişikliklerle ilişkili olduğu düşünülüyor''

Türk Üroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, iyi huylu prostat büyümesinin genellikle 50 yaşından büyük erkeklerde görüldüğünü belirterek, ''İyi huylu prostatın nasıl oluştuğu net olarak bilinmese de yaşlanmayla birlikte erkeklerde oluşan hormonal değişikliklerle ilişkili olduğu düşünülüyor.'' dedi.

Türk Üroloji Derneğinin Dünya Prostat Günü dolayısıyla Karaköy'de bir otelde düzenlendiği toplantıda konuşan Kadıoğlu, iyi huylu prostatın 50 yaş üzerinde yüzde 50 ile 75 arasında, 70 yaş üzerinde de yüzde 80 oranlarında görüldüğünü söyledi.

İyi huylu prostat büyümesinin ürolojide en sık tanısı konulan hastalık olduğunu belirten Kadıoğlu, ''İyi huylu prostat büyümesi genellikle 50 yaşından büyük erkeklerde görülüyor. İyi huylu prostatın nasıl oluştuğu net olarak bilinmese de yaşlanmayla birlikte erkeklerde oluşan hormonal değişikliklerle ilişkili olduğu düşünülüyor.'' diye konuştu.

Kadıoğlu, hastalığın prostat büyümesinin idrar yolunu kapatmasına veya sıkmasına bağlı olarak idrar yapma ile ilgili şikayetlerle başladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Türkiye'de 5,6 milyon erkekte iyi huylu prostat büyümesine bağlı şikayet ve belirtiler var. Amerika'da 30-79 yaş arası alt üriner sistem semptomları (AÜSS) olan yaklaşık 15 milyon erkek, Avrupa'da ise 30-79 yaş arası 35 milyon erkek bulunuyor. Obezite, şeker hastalığı, artmış total enerji alımı, total protein tüketimi, kırmızı et, yağ, tahıllar, ekmek, kümes hayvanları ve nişasta ile beslenme, iyi huylu prostat açısından risk oluşturuyor. Sebzeler, meyveler, doymamış yağ asitleri, linoleik asit ve D vitamini bitkisel kaynaklı gıdalarla beslenme ve egzersiz, iyi huyla prostatı koruyucu özellik taşıyor.''

Toplantıda iyi huylu prostat büyümesinin cerrahi tedavisinden bahseden Türk Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Yaman ise, iyi huylu prostat irileşmesi takip tedavisi altında olan hastaların 5 yıl içerisinde yüzde 30'unun cerrahi uygulama gördüğünü belirtti.

Yaman, şunları kaydetti:

''Böbrek yetmezliği, mesane taşı, tekrarlayıcı prostat kanamaları, medikal tedavinin etkisizliği, çoklu sonda uygulamaları, tekrarlayan üriner enfeksiyonlar ve mesane divertikülü görüldüğü hallerde cerrahi uygulama yapılmalıdır. Geçmiş yıllarda sıklıkla açık prostat ameliyatları yapılırken artık endoskopik (kapalı) ameliyatlar yapılmaktadır. Kapalı ameliyatlardan son yıllarda popülarize olanları laser tiplerine göre olmak üzere prostatı buharlaştıran (KTP- greenlight laser) veya doku olarak çıkartan (Holmium laser) tipleri bulunmaktadır.''

Cerrahi teknik seçiminin kişiye özel olarak yapılması gerektiğini dile getiren Yaman, 50 yaş itibariyle prostat belirtileri gösteren erkeklerin prostat kanser taraması için ürologa başvurmalarının önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA