Dört Duvar Arasında Geleceğe Hazırlanıyorlar

Aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu 900 kadın ve anneleriyle birlikte 56 çocuğun kaldığı Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü ile tutukluların topluma kazandırılması, dışarıdaki yaşamları için meslek sahibi olabilmeleri amacıyla 18 alanda verilen kurslar, kadınları geleceğe hazırlıyor Özgürlüklerine kavuştuklarında kendi işlerini yapabilmenin hayalini kuran kadınlar, dikiş, takı tasarlama, resim, aşçılık ve bilgisayar gibi çeşitli alanlarda eğitim alıyor Giyim kursuna giden Mine S: 'Dikişi burada öğrendim. Kendime ait tasarımlar yapıyorum. Kurslarda sertifika veriliyor, çıkınca da iş yeri açabileceğiz' Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Elbistan: 'Kadınlar en çok kuaförlük kursuna katılmak istiyor. Mahkemeye giderken, koğuşundan çıkarken, kursuna gelirken süslenmek, bakımlı olmak istiyor' '900 kadından 700'ü hastane, mahkeme, telefon ve ziyaretçi gelmesi, eğitim sosyal kültürel faaliyetlerle atölyelerdeki kurslara katılma gibi sebeplerden dolayı gün içerisinde koğuşundan çıkıyor ve cezaevinde hareket ediyor' 'Kurslardaki asıl amacımız tutuklu ve hükümlüyü bir meslek sahibi edip dışarıya yararlı bireyler olarak göndermek'

HANİFE SEVİNÇ - Hüzünlü hikayeleriyle kader ortaklığı yapan Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki kadınlar, ilk etapta vakit doldurmak için katıldıkları kurslar sayesinde meslek sahibi olmanın hayalini kuruyor.

Aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu 900 kadın ve anneleriyle birlikte 0-6 yaş arasında 56 çocuğun kaldığı cezaevindeki dikiş, takı, resim, aşçılık ve bilgisayar gibi çeşitli kurslara devam eden kadınlar, özgürlüklerine kavuştuklarında kendi işini yapabilmenin umudunu taşıyor.

300 personelinden 200'ü kadın olan Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki hükümlü ve tutuklular için 07.00-08.00 uyanma, kişisel bakım ve kahvaltı saati. Daha sonra yapılan sayımın ardından hazırlanan listelere göre 09.00'a kadar revire, hastaneye ve mahkemeye gideceklerin çıkışı sağlanıyor.

Diş doktoru, kadın doğum ve psikiyatri uzmanıyla aile hekiminin görev yaptığı cezaevinde, kadınlar öğlene kadar ve öğleden sonra olmak üzere sosyal etkinlik çalışmalarına katılıyor. Kadınlar kendilerine tanınan serbest zaman sürecinde gazete ve kitap okuma, televizyon izleme, satranç oynama gibi faaliyetlerde bulunurken, cezaevinde ışıkların söndüğü 23.00 ise yatış zamanı.

Kadınlara sosyalleşmesi ve bir meslek edinebilmeleri amacıyla okuma ve yazma, aşçılık, giyim, kuaförlük, halk oyunları, bilgisayar, gitar, İngilizce, oyuncak örme, beden eğitimi, hukuk kliniği, matematik, Türkçe, sosyal ve fen bilgisi, Kur'an, resim, takı gibi 18 alanda kurs veriliyor.

AA muhabirinin günlerini nasıl geçirdiklerini, neler yaşadıklarını sorduğu cezaevindeki kadınlar, kendilerini geliştirmenin, özgürlüklerine kavuştuklarında bir mesleğe sahip olmanın telaşı içinde kurslara gittikleri belirtiyor. Geleceğe umutla bakmaya çalışan, özgürlüklerine kavuştuklarında kendi işlerini yapabilmenin hayalini kuran kadınlar, en çok evlat kokusunu özlüyor.

- 'Aile ve çocuk özlemi çekiyorum'

Kanada vatandaşı Sanaz P. 2 yıldır cezaevinde olduğunu belirterek, 'Kurslara katılarak kendimi pozitif tutmaya çalışıyorum. Arkadaşlarıma tercümanlık için yardım ediyorum. Kendimi meşgul etmeye çalışıyorum. Dışarı çıkınca hazır olmamız lazım. Ailemiz, çocuğumuz bekliyor.' dedi.

Resim kursuna devam eden Sanaz P, 'Bir kadın ve anne olarak cezaevinde olmak zor geliyor. Belki tanrı bize bir ders veriyordur. Böyle bakıyorum. Bazen çok zor oluyor. Kadınlar neden burada, evle, çocukla ilgilenmeleri lazım. Burada aile ve çocuk özlemi çekiyorum. Resim kursunu çok seviyorum. Burada yeni arkadaşlıklar ediniyoruz. 7 ay sona açık cezaevine, orada bir yıl kaldıktan sonra da tahliye olup Kanada'ya gideceğim.' diye konuştu.

Bilgisayar kursuna giden Aslı Ç. ise, kursların gelecek için bir adım olduğunu dile getirerek, 'Hem gelecekte yapacağımız iş için, hem de insanın kendine olan güvenini artırdığı için bu kurslar çok iyi.' dedi.

Boncuk atölyesine katılan Kader Ö ise, 1,5 aydır annesiyle beraber cezaevinde olduğunu, vakit geçirmek için takı kursuna başladığını belirterek, hayatında ilk defa incik boncukla uğraştığını anlattı.

Kader Ö, 'Burada çok anne var. Ben de annemle kalıyorum. Çok fazla annesini özleyen çocuk var. Burada kalan suç işleyen insanlar cani değil, hepsinin bazı sebepleri var. Eşini öldürdüğü için burada olanlar var. Aile içinde problemler yaşayan insanların bunu anlayacağını düşünüyorum. Bizi burada üzen tek şey özlem. En çok kardeşlerimi özlüyorum.' ifadelerini kullandı.

Giyim kursuna giden Mine S. ise, 4 yıldır cezaevinde olduğunu belirterek, sürekli kurslara ve etkinliklere katıldığı için günlerinin yoğun geçtiğini söyledi. Mine S, 'Dikişi burada öğrendim. Kendime ait tasarımlar yapıyorum. Zaten merakım vardı. Burası da araç oldu. Kurslardan sertifika veriliyor. Çıkınca da iş yeri açabileceğiz.' dedi.

Tekstil atölyesinde çalışan Ayşe Ş. 12 yıldır cezaevinde olduğunu 12 yıl daha kalacağını belirterek, 'Hiç kimse isteyerek buraya gelmedi. Her insan hata yapabilir. Biz de hata yaptık.' dedi.

- 900 kadının yarısı kursa gidiyor

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nedim Elbistan, 950 kişi kapasiteli cezaevinde 900 hükümlü ve tutuklu kaldığını, bunların 247'sinin yabancı olduğunu söyledi.

Yine cezaevinde annelerinin yanında kalan 0-6 yaş grubunda 56 çocuğun bulunduğunu ifade eden Elbistan, kadınlara yönelik İSMEK ve Halk Eğitim Müdürlüğü ile yürütülen çalışmalar kapsamında 18 farklı branşta kurs verildiğini anlattı. Elbistan kurslara 455 kişinin katıldığını dile getirerek, 90 kişinin de açık öğrenim orta okul, lise ile üniversitede okuduğunu söyledi.

Elbistan, 70 hükümlünün tekstil atölyesinde çalıştığını dile getirerek, 'Bir firmayla yapılan protokol üzerine burada üretilen ürünler direkt yurtdışına gidiyor. Burada çalışanların maaşları ve sigortaları ödeniyor.' dedi.

Çocuklara yönelik açılan Adalet Anaokulu'nda 2-6 yaş grubunda 44 çocuğun eğitim gördüğünü anlatan Elbistan, 'Sabah 09-00-16.00 arasında eğitim alıyorlar. Haftanın belirli günleri çocuklar at binmeye, havuza, sinemaya, kardeş okullara geziye gidiyorlar.' şeklinde konuştu.

Kadınların en çok kuaförlük kursuna katılmak istediğini anlatan Elbistan, 'Kadın her yerde kadın. Burada da süslenip gezmek istiyor. Mahkemeye giderken, koğuşundan çıkarken, kursuna gelirken süslenmek, bakımlı olmak istiyor.' ifadelerini kullandı.

Nedim Elbistan, sözlerini şöyle tamamladı:

'900 kadından 700'ü hastane, mahkeme, telefon ve ziyaretçi gelmesi, eğitim sosyal kültürel faaliyetler ile atölyelerdeki kurslara katılma gibi sebeplerden dolayı gün içerisinde koğuşundan çıkıyor ve cezaevinde hareket ediyor. Kurslardaki asıl amacımız içeride tutuklu ve hükümlüyü barındırmakla beraber burada bir meslek sahibi edip dışarıya yararlı bireyler olarak göndermek. Kurslar sonununda sertifika veriliyor. Bununla atölyesini kurabilir, iş yerini açabilir.'
Kaynak: AA