Burhan Kuzu'dan CHP'ye Brifing Teklifi

AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle ilgili bilgisi olmadığının ortaya çıktığını ifade ederek, “Yürekten ve samimi söylüyorum ki, eğer uygun görürlerse CHP’ye bu konuda brifing vermek isterim” dedi.

Burhan Kuzu'dan CHP'ye Brifing Teklifi
AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir radyo programında yaptığı gafı değerlendirdi. Kuzu, “1977’den 2017’ye kadar geçen 40 yıldır başkanlık modelini savunun bir bilim adamı olarak çok emeğim geçti. Çok yerlere gittik, anlattık. Kılıçdaroğlu’nun, Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasındaki sürtüşmeye neden bir çözüm bulmuyorlar, bu nasıl halledilecek, niye bunu milletten gizliyor anlamına gelen bir çıkışı oldu. Hayrete düştüm. Hatayı kendimde aradım. Demek ki 40 yıldır anlatamamışım. Normal şartlarda bir genel başkan bu hatayı yapmamalı. Yürekten ve samimi söylüyorum ki, eğer uygun görürlerse CHP’ye bu konuda brifing vermek isterim. Bu işi bildiğimi düşünüyorum. Söylediği söz bir yanlışlık sonucu söylenecek bir söz değil. Bin insanın dili sürçer ve cümlenin sonunu gidiyorum değil de gitmiyorum diye söyleyebilir. Bu öyle bir şey değil. Burada tamamıyla bir bilmeme var. Ben birçok yerde eski yıllarda da bu gündeme geldiği zaman çıkışlar yapıyordu Kılıçdaroğlu. Ben o zaman da Kılıçdaroğlu’nun bu konuyu zerre kadar bilmediğini söylüyordum. Bugün de beni doğruladı.”

“İKİ BAŞLILIKTAN TÜRKİYE ÇOK ÇEKTİ”

’Tek adamlık’ tartışmalarını da değerlendiren Kuzu, “Tek adam diye bir şey tutturdular. Bu doğru olan bir sonuç değildir. Tek adam dediğin nasıl bir tek adam. Yasama, yürütme ve yargı var. Herkes tek adam ama kendi alanında tek adam. Bugün ki sisteme baktığımız zaman tek adamlık bugün ki modelde oluşuyor. Bugün ki modelde başbakan dediğin kişi hem yürütmeye hakim hem de yasamaya hakim. Vekillerin bakan olmasını o belirliyor, tekrar seçilmesini o listeye koyabiliyor. Böylece iç içe geçmiş vaziyette. Şimdi ki modelde biz yasama, yürütme ve yargıyı ayırıyoruz. Her birinin doğrudan halk tarafından seçilmesini sağlıyoruz. Burada tek oluşma ihtimali kocaman bir sıfır. Yüzde 51 ile alacak yapıyı getiriyoruz. Bugün ki mevcut parlamenter modelde yüzde 20 oy alsa koalisyon dönemlerinde başbakan olabiliyor. Ama bizim getirdiğimiz bu yeni modelde en az yüzde 51. Toplumu kim çok kucaklarsa o kazanır. Burada ufak partilerimiz de çok etkin olurlar ama koalisyon gibi bir at pazarlığı olmaz orada. Bu model koalisyon meselesini bir daha gündeme getirmiyor. Küçük partiler başkan belirlemede çok etkin olacaklar. Diyelim ki bugün MHP hangi kesimi tutarsa onun gelme şansı çok güçlü olacak. Yüzde 51 almak kolay bir iş değil. Ayrıca iki başlılığa son veriyor. Kılıçdaroğlu’nun dediğinin tam aksine biz de zaten ona çözüm bulmaya çalışıyoruz. İki başlılıktan Türkiye çok çekti” ifadelerini kullandı.

“GEÇMEME DURUMU TÜRKİYE’DE CİDDİ ANLAMDA SORUNLARA SEBEP OLUR”

Vatandaşların bürokrasiden dert yandığına dikkat çeken Kuzu, “Bu modelden kaynaklanıyor. Böylece bu model ile kısa zamanda çok iş yapmayı sağlayan yönü de gelmiş olacaktır. Sadece bu 3 ana çözümü bile evet demek için yeter. Tayyip Bey’den sonra yüzde 51’den sonra biri geldi diyelim ve hoşumuza da gitmedi. O zaman parlamento dediğimiz büyük bir organ var. Biz seçime gidiyoruz dedi ve o seçime gittikten sonra malum Cumhurbaşkanı da seçime gitmek zorunda. Millet gene onu seçerse yapacak bir şey yok. Bu modelin en büyük özelliği sorumluluk geliyor. Cumhurbaşkanımızın o kadar yetkisi var ama sorumlu değil. İstediği kadar imza atıyor, atamalar yapıyor ama hiç birinden sorumlu değil. Şimdi en ufacık bir hareketinden dolayı yüce divana gidebilecek. Tayyip Bey’den sonra ne olacak gibi fitne sokarak milletin kafasını karıştırarak yola gidiyorlar ve bizim seçmene gevşeklik vermeye çalışıyorlar. ‘Ya ne olacak, seçim oldu, sonuçta hayır çıktı. Ne var Türkiye mi batacak’ diyorlar. Türkiye allak bullak olur. Geçmeme durumu Türkiye’de ciddi anlamda sorunlara sebep olur. Vatandaş oyunu kullanırken bir şey olmayacak falan değil, bir şey olur. Bırakın siyaseten bir şey olmasını, bu memlekette büyük bir projenin heba olması demektir. Gelecek nesillerimiz bizim yakamıza sarılır, mezarımıza gelip mezarımızı tekmelerler. Orada bizi yatırmazlar. AK Parti’nin küçüldüğü ve Tayyip Bey’in olmadığı bir dönemde koalisyon yıllarına tekrar geçecek olursak ki mukadderdir bunun geçmesi. Daha sonra Türkiye’yi kimse kurtaramaz, elveda Rumeli gibi bir şey olur. Bu bir kara tablo çizmek falan değil. Bu hayır diyecek vatandaşımızı düşünceye sevk etmektir. Bu Türkiye’nin projesidir, AK Parti’nin değil. Biz istiyoruz ki gümbür gümbür oyla gelsin. Evetlerin önde olduğu bütün anketlerde gözüküyor. Vatandaşımızın sağduyusuna ben güveniyorum. PKK ’ben hayır vereceğim’ diyor, FETÖ denen bir grup var ve ’hayır vereceğim’ diyor, DEAŞ da öyle çalışıyor. Almanya, Avusturya, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri de hayır çıksın diye uğraşıyor. Böyle bir blok varsa demek ki bu getirilen iyi bir şeydir diye makul seçmene sesleniyoruz. CHP içinden de diğer partilerden de evet diyecek olanlar var” açıklamasında bulundu.

"BİZ HER ZAMAN BRİFİNG VERMEYE HAZIRIZ"

Büyük Birlik Partisi ve Saadet Partisi’nin tabanına da seslenen Kuzu, “Liderlerinin kaprisine uymasınlar. Onların nefisler ile verdiği kararlara uymasınlar. O karar ne İslamidir, ne insanidir, ne de Türkiye’nin yararınadır. Sırf Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığından bunu yapıyorlar. Bu Türkiye’nin kurtuluş reçetesidir. İyi niyetli insanlar her kesimde var. Biz her zaman brifing vermeye hazırız. Ne talep ediyorlarsa gelip orada soruları cevaplamaya da hazırız” dedi.

(İlker Turak / İHA)
Kaynak: İHA