Kırgız Kültürünün Korunması Yarışması
Kız öğrenciler, Kırgız kültürünün korunması amacıyla düzenlenen yarışmada geleneksel kıyafetler sergiledi.
Kırgızistan'da düzenlenen ülke kültürünün korunmasına yönelik yarışmada, üniversite öğrencileri geleneksel kıyafetleri defilede tanıttı.
Kırgız geleneklerinin korunması, geliştirilmesi ve canlandırılması amacıyla çalışmalar yürüten Bin Rüya Vakfı, ülke genelinde üniversitelerin sanat, moda tasarımı, terzilik ve dikiş eğitimi veren bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerinin katılabildiği bir yarışma düzenledi.
Geleneksel ayakkabı, giysi, şapka ve takılar hazırlayarak yarışmaya girmeye hak kazanan 43 öğrenci, 100 yıl öncesine ait Kırgız çizgisi ve motifleri taşıyan koleksiyonu 7-13 yaşlarındaki kız çocuklarının sergilediği defile ile tanıttı.
Ülkede ilk defa düzenlenen yarışmada adaylar, giysileri hazırlarken aile büyükleri ve tarih kitaplarına başvurduklarını anlattı.
Farklı dönemlere ait kıyafetleri hazırlayan yarışmacılar, çocuk giysilerinde çeşitli renklerden oluşan eski yastık ve minder kılıfları ile pamuklu kumaşları kullandıklarını dile getirdi.
Yarışma sonunda en iyi dört koleksiyonun tasarımcılarına para ödülü verildi.
Vakıf Başkanı Ayday Asangulova, Kırgız halkına ait geleneksel kıyafetlerin unutulmaması, geliştirilmesi ve ilgi görmesi için çalıştıklarını söyledi. Asangulova, gelecek yıl da erkek giysilerinin sergileneceği bir yarışma düzenlemeyi hedeflediklerini belirtti.
Kırgız Rus Slovyan Üniversitesi (KRSÜ) bünyesindeki Moda Tasarımı Koleji 4. sınıf öğrencisi Ayçürök Turdubekova, yarışma için Kırgızların göçebe hayatını sürdürdüğü dönemde zengin ailelerine mensup çocukların kullandığı elbise hazırladığını kaydetti.
Turdubekova, “Yarışmaya özel kıyafetle katıldım. Bu kıyafeti zengin ailelerin kız çocukları kullanırlardı. Hazırladığım, erkek baş giyimini andıran kız baş giyimi de erkek çocuk isteyen annenin kızlarına giydirdiği baş giyim türüdür.' dedi.
Yurt dışında moda tasarımı okuyan Akmanay Saparova ise yarışmaya, çobanların kız çocuklarının kullandıkları kıyafeti ile katıldığını anlattı.
Saparova, göçebe kültürünün son dönemlerinde 10 yaşındaki kızların keçi yünlü elbiseler, bol takı ve eşarpların yanı sıra şehir ve güneş modellerini tercih ettiklerini söyledi.
Uluslararası Teknoloj ve İnavasyon Üniversitesi (UTİÜ) 3. sınıf öğrencisi Urumkan Jıldızbekkızı da Tanrı Dağlarında yaşayan orta sınıf Kırgızların günlük hayatında, 8 yaşındaki kız çocuklarının giydiği kıyafetlerden oluşan koleksiyon hazırladığını belirtti.
Kaynak: AA
Kırgız geleneklerinin korunması, geliştirilmesi ve canlandırılması amacıyla çalışmalar yürüten Bin Rüya Vakfı, ülke genelinde üniversitelerin sanat, moda tasarımı, terzilik ve dikiş eğitimi veren bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerinin katılabildiği bir yarışma düzenledi.
Geleneksel ayakkabı, giysi, şapka ve takılar hazırlayarak yarışmaya girmeye hak kazanan 43 öğrenci, 100 yıl öncesine ait Kırgız çizgisi ve motifleri taşıyan koleksiyonu 7-13 yaşlarındaki kız çocuklarının sergilediği defile ile tanıttı.
Ülkede ilk defa düzenlenen yarışmada adaylar, giysileri hazırlarken aile büyükleri ve tarih kitaplarına başvurduklarını anlattı.
Farklı dönemlere ait kıyafetleri hazırlayan yarışmacılar, çocuk giysilerinde çeşitli renklerden oluşan eski yastık ve minder kılıfları ile pamuklu kumaşları kullandıklarını dile getirdi.
Yarışma sonunda en iyi dört koleksiyonun tasarımcılarına para ödülü verildi.
Vakıf Başkanı Ayday Asangulova, Kırgız halkına ait geleneksel kıyafetlerin unutulmaması, geliştirilmesi ve ilgi görmesi için çalıştıklarını söyledi. Asangulova, gelecek yıl da erkek giysilerinin sergileneceği bir yarışma düzenlemeyi hedeflediklerini belirtti.
Kırgız Rus Slovyan Üniversitesi (KRSÜ) bünyesindeki Moda Tasarımı Koleji 4. sınıf öğrencisi Ayçürök Turdubekova, yarışma için Kırgızların göçebe hayatını sürdürdüğü dönemde zengin ailelerine mensup çocukların kullandığı elbise hazırladığını kaydetti.
Turdubekova, “Yarışmaya özel kıyafetle katıldım. Bu kıyafeti zengin ailelerin kız çocukları kullanırlardı. Hazırladığım, erkek baş giyimini andıran kız baş giyimi de erkek çocuk isteyen annenin kızlarına giydirdiği baş giyim türüdür.' dedi.
Yurt dışında moda tasarımı okuyan Akmanay Saparova ise yarışmaya, çobanların kız çocuklarının kullandıkları kıyafeti ile katıldığını anlattı.
Saparova, göçebe kültürünün son dönemlerinde 10 yaşındaki kızların keçi yünlü elbiseler, bol takı ve eşarpların yanı sıra şehir ve güneş modellerini tercih ettiklerini söyledi.
Uluslararası Teknoloj ve İnavasyon Üniversitesi (UTİÜ) 3. sınıf öğrencisi Urumkan Jıldızbekkızı da Tanrı Dağlarında yaşayan orta sınıf Kırgızların günlük hayatında, 8 yaşındaki kız çocuklarının giydiği kıyafetlerden oluşan koleksiyon hazırladığını belirtti.