Kanserli Kitleyi Navigasyon Mantığıyla Çıkarıyor
Endrokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Erbil tarafından geliştirilen, içinde manyetik alan oluşturulan kanserli kitleye cerrahın kolayca ulaşabileceği rotayı navigasyon mantığıyla çizen yöntem, literatüre girdi Kısa sürede dünyada da aktif şekilde kullanılması beklenen yöntemle, tiroid kanseri nedeniyle oluşan kitlenin tamamen çıkarılması ve işaretlenen tüm metastazik oluşumların da alınabilmesi sağlanıyor Prof. Dr. Erbil: 'Yöntem size rota gösterdiği için kitleyi tamamen çıkarttığınızdan emin olma avantajı sağlıyor. İşaretlenen tüm metastazik kitleleri çıkartıyorsunuz' 'Yapıları hasarlama ihtimali çok çok düşüyor ve ameliyat süresi doğal olarak kısaldığı için hastanın taburcu olma, kendini iyi hissetme süresi de azalıyor. Ama en önemli avantajı geride kitle bırakmadan hepsine kolayca ulaşmaktır'
HATİCE ŞENSES - Endrokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Erbil tarafından geliştirilen, içinde manyetik alan oluşturulan kanserli kitleye cerrahın kolayca ulaşabileceği rotayı navigasyon mantığıyla çizen yöntemle tiroid kanseri nedeniyle oluşan kitlenin yanı sıra işaretlenen tüm metastazik oluşumlar da çıkarılabiliyor.
Erbil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tiroid cerrahisinde ikincil ameliyatların, tiroid kanseri nedeniyle çok sık yapıldığını belirterek, Türkiye'de yılda yapılan 45 bin tiroid ameliyatının yarısının kanser nedeniyle gerçekleştirildiğini anlattı.
Bunların da yüzde 5'lik bölümünün ilerleyen yıllarda boyunda metastaz yaptığını yani lenf bezine yayıldığını dile getiren Erbil, ikinci, üçüncü kez ameliyat yapıldığı zaman hastaların boynunda tahta sertliğinde çok büyük bir yapışıklıkla karşılaştıklarını aktardı.
Prof. Dr. Erbil, şu bilgileri verdi:
'O nedenle oradaki kitlelere ulaşım çok zor oluyor. Ameliyat süresi uzayabiliyor, bir de kitlelere ulaşmaya çalışırken önemli yapıların hasarlanma riski yüksek oluyor. Bu yöntemi bir navigasyon gibi düşünmek lazım. Ultrasonla kitle içine manyetik alan oluşturan çok az miktarda demir oksit maddesi veriliyor. Bu madde bir hafta bu manyetik alanı koruyor. Sonra ameliyat sırasında propla sayım alınıyor. Yüksek sayım alındığı yerden kitleye doğru ilerleniyor. Bu aynı navigasyon gibi, rotayı çok çabuk bulduruyor. Rotadan çıkıldığı zaman sayım düşüyor. Sistem hem sesle hem de sayımla rotaya doğru bizi yönlendiriyor. Bu şekilde hem süre kısalmış oluyor hem çıkartılması gereken kitleye tam, net şekilde ulaşabiliyoruz. Total olarak kitleyi çıkardıktan sonra da geride bir şey kalıp kalmadığını kontrol ediyoruz. Çünkü geride bir şey kalmaması, sayımın tamamen o bölgede düşmesiyle kendini gösteriyor.'
- 'Literatüre giren yöntemle ameliyatlar, nükleer tıp kliniğine bağlı olmadan yapılabiliyor'
Prof. Dr. Erbil, 'Manyetik Prop Yardımıyla Nüks Boyun Kitlelerinin Çıkartılması' adını verdiği yöntemin ilk tiroid ameliyatlarında değil, ikincil ve üçüncül ameliyatlarda kullanıldığını aktararak, 'Ayrıca sadece tiroid kanseri metastazları için değil, aynı zamanda paratiroid hastalığı nedeniyle daha önce ameliyat olmuş ama hastalığı nüksetmiş hastalarda, tekrar ikinci paratiroid bezini bulmak amaçlı kullanılabiliyor.' ifadelerini kullandı.
Manyetik propla gerçekleştirilen yöntemin yeni bir teknik olduğuna işaret eden Erbil, şunları kaydetti:
'Biz bu yöntemi hemen 11 vaka ile dünyaya sunduk ve yayınladık. Muhtemelen daha önce benzer bir yöntemi yayınlamıştık ve dünyada da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bu da yaygın olarak birkaç yıl içerisinde kullanılacaktır. Bunun avantajı nükleer tıp kliniğine bağlı olmamasıdır. Yani uygulama için sadece bir ultrason ve demir oksit maddesi yeterli. Çünkü nükleer tıp kliniği her hastanede olmuyor. Daha önceki yöntemde kitle içine verilen madde radyoaktif madde olduğu için ancak nükleer tıp kliniğinin olduğu yerlerde yapılabiliyordu. Bu yöntem ise bağımsız şekilde, cerrahların her yerde kullanabileceği bir yöntem. Ancak tabii ki özellikle ikincil boyun cerrahisi deneyim gerektiren cerrahiler arasındadır. Ayrıca yöntem size rota gösterdiği için kitleyi bir kere tamamen çıkarttığınızdan emin olma avantajı sağlıyor. İşaretlenen tüm metastazik kitleleri çıkartıyorsunuz. Komşu yapıları hasarlama ihtimali çok çok düşüyor ve ameliyat süresi doğal olarak kısaldığı için hastanın taburcu olma, kendini iyi hissetme süresi de çok kısalıyor. Ama en önemli avantajı geride kitle bırakmadan hepsine kolayca ulaşmaktır.'
Kaynak: AA
Erbil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tiroid cerrahisinde ikincil ameliyatların, tiroid kanseri nedeniyle çok sık yapıldığını belirterek, Türkiye'de yılda yapılan 45 bin tiroid ameliyatının yarısının kanser nedeniyle gerçekleştirildiğini anlattı.
Bunların da yüzde 5'lik bölümünün ilerleyen yıllarda boyunda metastaz yaptığını yani lenf bezine yayıldığını dile getiren Erbil, ikinci, üçüncü kez ameliyat yapıldığı zaman hastaların boynunda tahta sertliğinde çok büyük bir yapışıklıkla karşılaştıklarını aktardı.
Prof. Dr. Erbil, şu bilgileri verdi:
'O nedenle oradaki kitlelere ulaşım çok zor oluyor. Ameliyat süresi uzayabiliyor, bir de kitlelere ulaşmaya çalışırken önemli yapıların hasarlanma riski yüksek oluyor. Bu yöntemi bir navigasyon gibi düşünmek lazım. Ultrasonla kitle içine manyetik alan oluşturan çok az miktarda demir oksit maddesi veriliyor. Bu madde bir hafta bu manyetik alanı koruyor. Sonra ameliyat sırasında propla sayım alınıyor. Yüksek sayım alındığı yerden kitleye doğru ilerleniyor. Bu aynı navigasyon gibi, rotayı çok çabuk bulduruyor. Rotadan çıkıldığı zaman sayım düşüyor. Sistem hem sesle hem de sayımla rotaya doğru bizi yönlendiriyor. Bu şekilde hem süre kısalmış oluyor hem çıkartılması gereken kitleye tam, net şekilde ulaşabiliyoruz. Total olarak kitleyi çıkardıktan sonra da geride bir şey kalıp kalmadığını kontrol ediyoruz. Çünkü geride bir şey kalmaması, sayımın tamamen o bölgede düşmesiyle kendini gösteriyor.'
- 'Literatüre giren yöntemle ameliyatlar, nükleer tıp kliniğine bağlı olmadan yapılabiliyor'
Prof. Dr. Erbil, 'Manyetik Prop Yardımıyla Nüks Boyun Kitlelerinin Çıkartılması' adını verdiği yöntemin ilk tiroid ameliyatlarında değil, ikincil ve üçüncül ameliyatlarda kullanıldığını aktararak, 'Ayrıca sadece tiroid kanseri metastazları için değil, aynı zamanda paratiroid hastalığı nedeniyle daha önce ameliyat olmuş ama hastalığı nüksetmiş hastalarda, tekrar ikinci paratiroid bezini bulmak amaçlı kullanılabiliyor.' ifadelerini kullandı.
Manyetik propla gerçekleştirilen yöntemin yeni bir teknik olduğuna işaret eden Erbil, şunları kaydetti:
'Biz bu yöntemi hemen 11 vaka ile dünyaya sunduk ve yayınladık. Muhtemelen daha önce benzer bir yöntemi yayınlamıştık ve dünyada da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bu da yaygın olarak birkaç yıl içerisinde kullanılacaktır. Bunun avantajı nükleer tıp kliniğine bağlı olmamasıdır. Yani uygulama için sadece bir ultrason ve demir oksit maddesi yeterli. Çünkü nükleer tıp kliniği her hastanede olmuyor. Daha önceki yöntemde kitle içine verilen madde radyoaktif madde olduğu için ancak nükleer tıp kliniğinin olduğu yerlerde yapılabiliyordu. Bu yöntem ise bağımsız şekilde, cerrahların her yerde kullanabileceği bir yöntem. Ancak tabii ki özellikle ikincil boyun cerrahisi deneyim gerektiren cerrahiler arasındadır. Ayrıca yöntem size rota gösterdiği için kitleyi bir kere tamamen çıkarttığınızdan emin olma avantajı sağlıyor. İşaretlenen tüm metastazik kitleleri çıkartıyorsunuz. Komşu yapıları hasarlama ihtimali çok çok düşüyor ve ameliyat süresi doğal olarak kısaldığı için hastanın taburcu olma, kendini iyi hissetme süresi de çok kısalıyor. Ama en önemli avantajı geride kitle bırakmadan hepsine kolayca ulaşmaktır.'