Myanmar Ordusu Arakan'daki Faaliyetleriyle İlgili Soruşturulacak
Üst düzey askeri yetkililer, ordunun Arakan eyaletinde yasa dışı eylemde bulunup bulunmadığını inceleyecek.
Myanmar'da ordunun Arakan eyaletinde işlediği insan hakları ihlallerinin inceleneceği bildirildi.
Myanmar Ordusu Başkomutanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Arakan'ın kuzeyindeki Maungdaw kasabasında Arakanlı Müslümanlara (Rohingyalar) yönelik aralarında toplu tecavüz, cinayet, ortadan kaldırma gibi suçların da olduğu insan hakları ihlalleri yapıldığına ilişkin iddiaların kurulacak inceleme grubu tarafından soruşturulacağı belirtildi.
Üst düzey askeri yetkililerden oluşacak inceleme grubunun, operasyonların sürdüğü bölgelerde güvenlik güçlerince insan hakkı ihlalinin de aralarında bulunduğu herhangi yasa dışı bir eylemde bulunulup bulunulmadığını ortaya çıkaracağı vurgulandı.
Talimatlardan herhangi birine uymayan kişilerle ilgili yasal işlem başlatılacağı ifade edildi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (OHCHR) 3 Şubat'ta yayımladığı rapora göre, Myanmar güvenlik güçleri, bölgede yürüttükleri operasyonlarda, toplu tecavüz, adam kaçırma, yargısız infaz, yağmalama, darp gibi çok sayıda insanlık suçu işledi.
Rapora göre, öğretmenler, imamlar, din alimleri, topluluk liderleri gibi etkili ve saygı duyulan kişiler özellikle hedef seçiliyor. Tecavüz mağdurlarının bir kısmını çocuklar oluşturuyor, bebeklerden gençlere kadar değişik yaş gruplarından çocuklar öldürülüyor.
Arakan'da 9 Ekim'de sınır karakollarına saldırılar düzenlenmesinin ardından Myanmar ordusu, bölgeye güvenlik operasyonları başlatmıştı. Rohingya dayanışma grupları, operasyonların başlamasından bu yana en az 400 Arakanlı Müslümanın öldüğünü, çok sayıda kadına tecavüz edildiğini ve köylerinin yakıldığını belirtiyor.
Sınır karakollarının bulunduğu Maungdaw ve Yathay Taung kasabalarında nüfusun çoğunluğunu, BM tarafından dünyada en fazla zulüm gören topluluk olarak tanımlanan Arakan Müslümanları oluşturuyor.
Arakan'da 2012 yılında Budistler ile Müslümanlar arasında çıkan şiddet olaylarında çoğu Müslüman çok sayıda kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmiş, yüz binlerce Müslüman bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Kaynak: AA
Myanmar Ordusu Başkomutanlık Ofisinden yapılan açıklamada, Arakan'ın kuzeyindeki Maungdaw kasabasında Arakanlı Müslümanlara (Rohingyalar) yönelik aralarında toplu tecavüz, cinayet, ortadan kaldırma gibi suçların da olduğu insan hakları ihlalleri yapıldığına ilişkin iddiaların kurulacak inceleme grubu tarafından soruşturulacağı belirtildi.
Üst düzey askeri yetkililerden oluşacak inceleme grubunun, operasyonların sürdüğü bölgelerde güvenlik güçlerince insan hakkı ihlalinin de aralarında bulunduğu herhangi yasa dışı bir eylemde bulunulup bulunulmadığını ortaya çıkaracağı vurgulandı.
Talimatlardan herhangi birine uymayan kişilerle ilgili yasal işlem başlatılacağı ifade edildi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (OHCHR) 3 Şubat'ta yayımladığı rapora göre, Myanmar güvenlik güçleri, bölgede yürüttükleri operasyonlarda, toplu tecavüz, adam kaçırma, yargısız infaz, yağmalama, darp gibi çok sayıda insanlık suçu işledi.
Rapora göre, öğretmenler, imamlar, din alimleri, topluluk liderleri gibi etkili ve saygı duyulan kişiler özellikle hedef seçiliyor. Tecavüz mağdurlarının bir kısmını çocuklar oluşturuyor, bebeklerden gençlere kadar değişik yaş gruplarından çocuklar öldürülüyor.
Arakan'da 9 Ekim'de sınır karakollarına saldırılar düzenlenmesinin ardından Myanmar ordusu, bölgeye güvenlik operasyonları başlatmıştı. Rohingya dayanışma grupları, operasyonların başlamasından bu yana en az 400 Arakanlı Müslümanın öldüğünü, çok sayıda kadına tecavüz edildiğini ve köylerinin yakıldığını belirtiyor.
Sınır karakollarının bulunduğu Maungdaw ve Yathay Taung kasabalarında nüfusun çoğunluğunu, BM tarafından dünyada en fazla zulüm gören topluluk olarak tanımlanan Arakan Müslümanları oluşturuyor.
Arakan'da 2012 yılında Budistler ile Müslümanlar arasında çıkan şiddet olaylarında çoğu Müslüman çok sayıda kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmiş, yüz binlerce Müslüman bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı.