Lübnan'da Balfour Deklarasyonu Protestosu
Lübnan'daki Filistinliler, Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılı dolayısıyla Beyrut'taki BM binası önünde gösteri düzenledi.
Lübnan'da yaşayan Filistinliler, Beyrut'ta Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılı dolayısıyla protesto düzenledi.
Başkent Beyrut'taki Birleşmiş Milletler (BM) Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) binası önünde bir araya gelen onlarca Filistinli mülteci, Birleşik Krallık tarafından 1917 yılında ilan edilen ve Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasına yol açan Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılı dolayısıyla gösteri düzenledi.
Gösteride Filistinli mültecilerin yanı sıra anaokulundan gelen Filistinli minikler de yer aldı. Minikler "Balfour Deklarasyonunu tanımıyoruz", "İşgalcileri kovacağız" ve "Medeniyetimizi yenemeyecekler" yazılı dövizler taşıdı.
AA muhabirine konuşan Hamas'ın Lübnan Temsilcisi Ali Bereke, "İngilizler tarafından 1917'de siyonist çetelere Filistin topraklarını vadeden Balfour Deklarasyonu’nu reddediyoruz. İngilizler sahibi olmadıkları toprakları, vatanımız üzeride hakları olmayan çetelere vaat edemez. Filistinliler haklarını aramaya devam edecek. Topraklarımızın her bir karışını geri alacağız. Ayrıca İngilizlerin bu tarihi kutlamasını da kınıyoruz. Bu kutlama onların gerçek yüzlerini gösteriyor." diye konuştu.
Bereke, Arap ve diğer Müslüman ülkeleri Filistinlilerin mücadelesine destek olmaya ve vatanlarına dönmeleri için yardım etmeye çağırdı.
Filistin Halkı Mücadelesi Cephesi Genel Sekreteri Halid Abdulmecid, Filistinli Güçler Koalisyonu adına yaptığı konuşmada, "Filistinliler, tarihlerini, hukuklarını ve topraklarını özgürleştirene kadar davalarını bırakmayacak. Emperyalist güçlerin projelerine hedef olan halkımız büyük zorluklarla mücadele ederek fedakarlık gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Gösterinin sonunda Filistinliler, ESCWA binası önünde BM'ye iletilmek üzere bir mektup bıraktı.
- Lübnan'daki Filistinliler
Lübnan'da resmi rakamlara göre BM'ye kayıtlı 450 bin civarında Filistinli mülteci yaşıyor. Lübnan, İsrail'den sonra Filistinli mültecilerin en fazla hak ihlaline maruz kaldığı ülke konumunda yer alıyor. Filistinlilerin, 2001 yılından itibaren mülk edinmeleri, sahip oldukları mülkü çocuklarına bırakma hakları, doktorluk, avukatlık, eczacılık gibi 20 mesleği yapmalarına izin verilmiyor.
Hiç görmedikleri vatanlarına bir gün dönmenin hayalini kuran Lübnan'da doğan binlerce Filistinli mülteci, altyapı ve sosyal imkanların çok kısıtlı olduğu 12 mülteci kampında, geri kalanlar ise kamp çevresinde ve ülkenin farklı bölgelerinde ikamet ediyor. Mülteci kamplarındaki en büyük sorunların başında su ve elektrik sıkıntısı yer alıyor. Nüfus artışının hızla devam etmesi, eğitim ve sağlık imkanlarının her geçen gün daha da yetersiz kalmasına neden oluyor.
- Balfour Deklarasyonu
Birleşik Krallık, 2 Kasım 1917'deki Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir İsrail "vatanı" oluşturulmasını öngören projeye açıktan destek veren ilk büyük devlet olmuştu.
Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Alfred Balfour, bu desteği siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla ilan etmişti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.
Tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçen 67 kelimelik mektupta Filistin topraklarında İsrail "vatanı" oluşturulmasına verilen desteğin yanında bölgede mevcut halkın haklarına zarar gelmemesinin sağlanacağı da vadediliyordu.
Kaynak: AA
Başkent Beyrut'taki Birleşmiş Milletler (BM) Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) binası önünde bir araya gelen onlarca Filistinli mülteci, Birleşik Krallık tarafından 1917 yılında ilan edilen ve Filistin topraklarında İsrail devletinin kurulmasına yol açan Balfour Deklarasyonu'nun 100'üncü yılı dolayısıyla gösteri düzenledi.
Gösteride Filistinli mültecilerin yanı sıra anaokulundan gelen Filistinli minikler de yer aldı. Minikler "Balfour Deklarasyonunu tanımıyoruz", "İşgalcileri kovacağız" ve "Medeniyetimizi yenemeyecekler" yazılı dövizler taşıdı.
AA muhabirine konuşan Hamas'ın Lübnan Temsilcisi Ali Bereke, "İngilizler tarafından 1917'de siyonist çetelere Filistin topraklarını vadeden Balfour Deklarasyonu’nu reddediyoruz. İngilizler sahibi olmadıkları toprakları, vatanımız üzeride hakları olmayan çetelere vaat edemez. Filistinliler haklarını aramaya devam edecek. Topraklarımızın her bir karışını geri alacağız. Ayrıca İngilizlerin bu tarihi kutlamasını da kınıyoruz. Bu kutlama onların gerçek yüzlerini gösteriyor." diye konuştu.
Bereke, Arap ve diğer Müslüman ülkeleri Filistinlilerin mücadelesine destek olmaya ve vatanlarına dönmeleri için yardım etmeye çağırdı.
Filistin Halkı Mücadelesi Cephesi Genel Sekreteri Halid Abdulmecid, Filistinli Güçler Koalisyonu adına yaptığı konuşmada, "Filistinliler, tarihlerini, hukuklarını ve topraklarını özgürleştirene kadar davalarını bırakmayacak. Emperyalist güçlerin projelerine hedef olan halkımız büyük zorluklarla mücadele ederek fedakarlık gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Gösterinin sonunda Filistinliler, ESCWA binası önünde BM'ye iletilmek üzere bir mektup bıraktı.
- Lübnan'daki Filistinliler
Lübnan'da resmi rakamlara göre BM'ye kayıtlı 450 bin civarında Filistinli mülteci yaşıyor. Lübnan, İsrail'den sonra Filistinli mültecilerin en fazla hak ihlaline maruz kaldığı ülke konumunda yer alıyor. Filistinlilerin, 2001 yılından itibaren mülk edinmeleri, sahip oldukları mülkü çocuklarına bırakma hakları, doktorluk, avukatlık, eczacılık gibi 20 mesleği yapmalarına izin verilmiyor.
Hiç görmedikleri vatanlarına bir gün dönmenin hayalini kuran Lübnan'da doğan binlerce Filistinli mülteci, altyapı ve sosyal imkanların çok kısıtlı olduğu 12 mülteci kampında, geri kalanlar ise kamp çevresinde ve ülkenin farklı bölgelerinde ikamet ediyor. Mülteci kamplarındaki en büyük sorunların başında su ve elektrik sıkıntısı yer alıyor. Nüfus artışının hızla devam etmesi, eğitim ve sağlık imkanlarının her geçen gün daha da yetersiz kalmasına neden oluyor.
- Balfour Deklarasyonu
Birleşik Krallık, 2 Kasım 1917'deki Balfour Deklarasyonu ile Filistin topraklarında bir İsrail "vatanı" oluşturulmasını öngören projeye açıktan destek veren ilk büyük devlet olmuştu.
Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Alfred Balfour, bu desteği siyonist kampanyanın önemli figürlerinden Lord Walter Rothschild'e yazdığı mektupla ilan etmişti. Deklarasyon, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.
Tarihe "Balfour Deklarasyonu" olarak geçen 67 kelimelik mektupta Filistin topraklarında İsrail "vatanı" oluşturulmasına verilen desteğin yanında bölgede mevcut halkın haklarına zarar gelmemesinin sağlanacağı da vadediliyordu.