Ayşecik Parkı’nda düzenlediği basın toplantısında, Kilis’e daha önce de çok geldiğini ifade eden Çölaşan, “Kilis bağlarıyla, gezilecek yerleriyle sınıra yakın olmasıyla, çok sık geldiğim, gezi için de geldiğim sonrasında da
Atatürk Düşünce Derneği olarak arkadaşlarımla birlikte ziyaret ettiğim yerlerdendir. 300’ün üzerinde roket mermisine muhatap olmuş, hedef olmuş bir şehir, göç yapmak zorunda kalan bir şehir ama insan geri dönüyor, vatanı toprağı, yine bir süre sonra aynı şey gündeme geliyor. Suriyelilerin sorunu, bunu anlatmayayım siz yaşıyorsunuz, bunun ekonomiye getirdiği, devletin yapması gereken görevler, bakımından baktığımızda
mülteci sayılmıyorlar,
sığınmacı sayılmıyorlar, hangi statüde olduğu belli olmayan yabancı kişiler, onların açısından baktığınızda zor durumdalar.
Türkiye devleti bunları hangi statüye sokarak, yardım yapacak. Ya da
Avrupa Birliği’nden almış olduğu yardımlar, neresinde kalıyor. Kilis yerleşkesinde 100 bin nüfus var ama burada, 131 bin nüfus gözüken bir Suriyeli var. 500 bine yakın da Gaziantep’te var" dedi.
Suriye’de Kürt koridorunun açılmaması gerektiğini savunan Çölaşan, “Bu arada, Türk askerinin de telef etmemeliyiz. Sınırını ve çerçevesini nereye kadar gidileceğinin çok iyi hesaplanması gerekiyor.
Suriye yönetiminden anlaşmadan meşru yönetiminden anlaşmadan sen orada uzun süre varlığını gösterirsen, yine bir sorun yapacaksın.
Suriye bataklığına girip girmeyeceğimiz, hükümetin sağduyuyla alacağı kararlarla ve meclisinde teskere önüne geldiği zaman sınırları çizilen bir yetki vermesiyle ancak makul ölçüde gidebilir” diye konuştu.
