'Sufi Öncüler' Etkinliği
Yazar Belkıs İbrahimhakkıoğlu 'Sufi Öncüler' etkinliğinde, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hayatını ve hatıralarıyla birlikte tasavvuf öncülerinin yaşantılarını anlattı.
Eyüp Belediyesi'nin organize ettiği, Sertarikzade Kültür Sanat Merkezi'nde Mahmut Bıyıklı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen programda, Yazar Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin hayatını ve hatıralarını, aynı zamanda da tasavvuf öncülerinin yaşamlarını katılımcılarla paylaştı.
Programa terör saldırısını lanetleyerek başlayan İbrahimhakkıoğlu, 'Ya hayır konuşmalıyız ya da susmalıyız. Susmak da bir ibadettir. Bu topraklar mübarek topraklar. Bu topraklar uluların, ariflerin ilmek ilmek hikmetleriyle yoğurduğu topraklardır. Zor zamanlarda, toprağın altının da sağlam olduğunu bilerek yaşamak gerekiyor. Bu memleketin tarihinde çok sıkıntılar gelip geçmiştir. Asıl korkmamız gereken dünya güçleri değil, kendi gafletimizdir' dedi.
İbrahimhakkıoğlu, şunları söyledi:
'Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Erzurum’a bağlı Hasankale kasabasında bin 703 yılında doğmuştur. Aslı Horasan'dan gelmiştir. Oğuz'un Kayı Boyu'ndan olduğunu kirabı Marifetname'den öğreniyoruz. Babası Osman Efendi, bir mürşit aramak maksadıyla Tillo’ya gelmiş, burada İsmail Fakirullah Hazretleri'ni bularak hizmetine girmiştir. Babasının arkasından İbrahim Hakkı da amcası ile birlikte Tillo'ya gelmiştir. Okuma çağındayken İsmail Fakirullah Hazretleri'ne talebe olup, o günün şartlarına göre çok ileri seviyede dini ve fenni ilimler tahsil etmiştir.'
Günümüzde aşk kelimesinin çok basit bir şekilde kullanıldığını ancak aşkın tasavvufta dönüştürücü bir etkisinin olduğunu belirten İbrahimhakkıoğlu, aşkın insanda bir şeyleri değiştirmesini gerektiğini, yaşadığı hallerin de Osman Bey'de bir şeyleri değiştirdiğini o nedenle yola çıktığını belirtti. İbrahimhakkıoğlu, bir süre sonra da oğlu dokuz yaşındaki İbrahim Hakkı'nın da yanına gittiğini ve birlikte Tillo'da tasavvuf eğitimi ve terbiyesi aldıklarını sözlerine ekledi.
Her zamanın zorluklarının olduğunu ancak zamanı çok iyi değerlendirdiklerini belirten İbrahimhakkıoğlu, 'Günümüzde bereketsizlik var. Çünkü helal - harama dikkat edilmiyor. O zamanlar insanlar her şeye dikkat ediyordu. Rabbi bilmek için önce onun yarattıklarını bilmek gerekiyor. Bu yüzden müspet ilimlere ağırlık vermek gerekiyor. İbrahim Hakkı Hazretleri de bilime çok önem veriyor' diye konuştu.
Kaynak: AA
Programa terör saldırısını lanetleyerek başlayan İbrahimhakkıoğlu, 'Ya hayır konuşmalıyız ya da susmalıyız. Susmak da bir ibadettir. Bu topraklar mübarek topraklar. Bu topraklar uluların, ariflerin ilmek ilmek hikmetleriyle yoğurduğu topraklardır. Zor zamanlarda, toprağın altının da sağlam olduğunu bilerek yaşamak gerekiyor. Bu memleketin tarihinde çok sıkıntılar gelip geçmiştir. Asıl korkmamız gereken dünya güçleri değil, kendi gafletimizdir' dedi.
İbrahimhakkıoğlu, şunları söyledi:
'Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Erzurum’a bağlı Hasankale kasabasında bin 703 yılında doğmuştur. Aslı Horasan'dan gelmiştir. Oğuz'un Kayı Boyu'ndan olduğunu kirabı Marifetname'den öğreniyoruz. Babası Osman Efendi, bir mürşit aramak maksadıyla Tillo’ya gelmiş, burada İsmail Fakirullah Hazretleri'ni bularak hizmetine girmiştir. Babasının arkasından İbrahim Hakkı da amcası ile birlikte Tillo'ya gelmiştir. Okuma çağındayken İsmail Fakirullah Hazretleri'ne talebe olup, o günün şartlarına göre çok ileri seviyede dini ve fenni ilimler tahsil etmiştir.'
Günümüzde aşk kelimesinin çok basit bir şekilde kullanıldığını ancak aşkın tasavvufta dönüştürücü bir etkisinin olduğunu belirten İbrahimhakkıoğlu, aşkın insanda bir şeyleri değiştirmesini gerektiğini, yaşadığı hallerin de Osman Bey'de bir şeyleri değiştirdiğini o nedenle yola çıktığını belirtti. İbrahimhakkıoğlu, bir süre sonra da oğlu dokuz yaşındaki İbrahim Hakkı'nın da yanına gittiğini ve birlikte Tillo'da tasavvuf eğitimi ve terbiyesi aldıklarını sözlerine ekledi.
Her zamanın zorluklarının olduğunu ancak zamanı çok iyi değerlendirdiklerini belirten İbrahimhakkıoğlu, 'Günümüzde bereketsizlik var. Çünkü helal - harama dikkat edilmiyor. O zamanlar insanlar her şeye dikkat ediyordu. Rabbi bilmek için önce onun yarattıklarını bilmek gerekiyor. Bu yüzden müspet ilimlere ağırlık vermek gerekiyor. İbrahim Hakkı Hazretleri de bilime çok önem veriyor' diye konuştu.