'Kanserde Hedefe Yönelik Tedaviyle Yeni Bir Döneme Girildi'

Prof. Dr. Er: 'Tedavileri, kişiye ve tümöre özel planlayıp, yaşam süresinin uzamasını sağlıyoruz' 'Kanser hücrelerinin taşıdığı fakat normal hücrelerde bulunmayan hedefleri belirleyerek etkinliği yüksek, yan etkisi az, bu nedenle de daha konforlu biyolojik tedaviler en önemli gelişmelerdir'

Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, kanserde hedefe yönelik tedaviyle yeni bir döneme girildiğini belirterek, kişiye ve tümöre özel planlanan tedavilerle yaşam süresinin uzamasının sağlandığını kaydetti.

Er, 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kanserin görülme sıklığının giderek arttığına değinerek, hastalığın erken teşhis ve tedavisinde son yıllarda hızlı ilerlemeler kaydedilmesinin umutları artırdığını belirtti.

Kanserde hedefe yönelik tedaviyle yeni bir döneme girildiğini belirten Er, şu bilgileri paylaştı:

'Teknolojinin gelişmesiyle tümör hücrelerinin özellikleri daha iyi anlaşıldı. Tedavileri kişiye ve tümöre özel şekilde planlayıp, hedefe yönelik tedaviler kullanıyoruz. Kanserli hücreleri uzun süreli tedavilerle kontrol altında tutuyoruz, yaşam süresinin uzamasını sağlıyoruz. Kanser hücrelerinin taşıdığı fakat normal hücrelerde bulunmayan hedefleri belirleyerek etkinliği yüksek, yan etkisi az, bu nedenle de daha konforlu biyolojik tedaviler en önemli gelişmelerdir.'

Er, kemoterapi ilaçlarının 10 yıl öncesine göre sayılarının arttığına ve yan etkilerinin daha az olması için uygun destek tedavileri geliştirildiğine işaret ederek, saç dökülmesinin hedefe yönelik ilaçların çoğunda görülmediğini, kan değerlerinde düşme ve bağışıklığın baskılanmasının da önüne geçildiğini anlattı.

Meme, bağırsak, böbrek başta olmak üzere birçok kanser türünde hedefe yönelik tedavilerin başarılı uygulandığına dikkati çeken Er, 'Onkolojik tedavilerde son birkaç yılda ön plana çıkan immünoterapide ise amaç hastanın kendi savunma sistemlerinin yeniden aktive olmasını sağlayarak, hastalıkla mücadele etmesini sağlamak. Örneğin cilt kanseri olan melanomda bu yöntemle metastik hastalıkta yaşam süresi uzadı ve uzun dönem sağ kalım yararı gösterildi. Bu nedenle standart tedavi yaklaşımı olarak yerini aldı' ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Özlem Er, kanserde gelecek yıllarda hem tanı hem tedavi yöntemlerinin bugünkünden çok farklı olacağının altını çizerek, şöyle devam etti:

'Bugün tümöre radyolojik görüntüleme yöntemleri ve biyopsilerle tanı konulabiliyor, oysa gelecekte tümörün radyolojik olarak henüz tespit edilemeyecek erken dönemlerinde bile teşhis edilmesi sağlanacak. Son yıllarda geliştirilen bazı ilaçlar, fren mekanizmasını kullanarak hastalığın kontrolünde etkili. Öncelikle melanom tedavisinde onay alan bu ilaçların başarı oranı yüzde 70'e çıkarken, diğer kanserler için de umut vadediyor. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserinde benzer şekilde immünoterapi ile etkin tedavi sağlanıyor. Kanser tedavisindeki son gelişmeler sayesinde artık kanser tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer alıyor.'

Prof. Dr. Özlem Er, dünyada her yıl 14 milyon insanın kanser tanısı aldığını, Türkiye'de her yıl yaklaşık 150 bin yeni kanser olgusu teşhis edildiğini belirtirken, korunmanın yollarını şöyle sıraladı:

'Alkol ve sigaradan uzak durun, sebze ve meyve tüketin, yiyecekleri direkt ateşte pişirmeyin, düzenli egzersiz yapın, ideal kilonuzu koruyun, işlenmiş yiyeceklerden kaçının, dengeli ve doğal gıdalarla beslenin, gazlı içecek tüketmeyin.'

Kaynak: AA