YDÜ Hastanesi'den Dünya Görme Günü İçin Anlamlı Mesaj

Göz hastalıkları arasında en önemlisinin, bebeklik ve çocukluk çağı hastalıkları olduğunu belirten Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Koray Karadayı, ömür boyu kalıcı olmaması için bu hastalıkların mutlaka 5-7 yaş öncesinde teşhis ve tedavi edilmesinin gerekliliğine dikkat çekti.

YDÜ Hastanesi'den Dünya Görme Günü İçin Anlamlı Mesaj
Göz hastalıklarının başında gelen, ilk ve en önemli olarak kabul edilen, bebeklik ve çocukluk çağı göz hastalıklarının, zamanında teşhis ve tedavisine dikkat çeken Doç. Dr. Koray Karadayı, 5 ile 7 yaş öncesinde görmeyi engelleyen veya azaltan herhangi bir göz bozukluğu, şaşılık, katarakt gibi göz hastalıklarının, ‘göz tembelliğine’sebep olabileceğini ve göz tembelliğinin 5-7 yaşından önce tedavi edilmezse ömür boyu kalıcı olabileceğini belirtti.

“Bunun nedeni, tıpkı kasların yürümeyi öğrenmesi gibi, beynin görme ile ilgili alanlarının da görmeyi öğrenmesiyle ilgilidir diyen Doç. Dr. Karadayı, “Normal gelişimde, her iki göz de beyine yaklaşık eşit sinyaller yollayarak beynin bu sinyalleri tanımasını, 3-boyutlu olacak şekilde birleştirmesini sağlar. Eğer gözlerden biri zayıfsa, beyin bu gözden gelen sinyalleri baskılar ve sadece sağlam gözden gelen sinyalleri işler; dolayısıyla beyinde yine tek bir görüntü oluşmasına rağmen 3-boyutlu görme gelişmez, ya da eksik gelişir. Buna göz tembelliği adı verilir ve 5-7 yaş sonrasında kanıtlanmış bir tedavisi henüz yoktur. Bu çocuklar araç kullanmak, spor, pilotluk, cerrahi, hatta dikiş-nakış gibi 3 boyutlu işlevlerde ömür boyu güçlük çekerler. O yüzden her çocuğun 5-7 yaş öncesinde her iki gözünde de yeterli görme geliştiğinden emin olmak şarttır. Bugünkü teknolojiyle anaokullarında doktor olmadan bile kullanılabilen tarama cihazları vardır. Bozukluk cihazla tespit edildiğinde çocuk göz doktoruna sevk edilmelidir” diye konuştu.

“18-21 yaş üzeri hastalara 3. nesil smile lazer tedavisini öneriyoruz”

Miyop, astigmat, hipermetrop gibi gözlükle düzeltilebilen görme bozukluklarının teşhis ve tedavisinin, önem sıralamasında ikinci sırada olduğunu belirten Doç. Dr. Karadayı, bu tür kırma kusurlarının okul çağında okul başarısını etkilediğini ifade etti.

İleri yaşlarda da gözlük veya kontakt lensle sağlanan daha kaliteli ve net bir görmenin, bireyin sosyal ve kişisel mutluluğuna büyük katkı sağladığını belirten Doç. Dr. Karadayı, sportif ya da aktif bireyler için gözlük yerine kontakt lensleri, 18-21 yaşından büyüklere ve göz yapısı uygun olanlara, lazer cerrahisini önerdi. Doç. Dr. Karadayı lazer cerrahisi ile ilgili şunları söyledi; “Lazer cerrahisinde büyük bir adım olan 3. Nesil (Smile) Lazer Cerrahisini, eski lazer cerrahi teknolojilerinin dezavantajlarını da ortadan kaldırdığı için, artık rahatlıkla PRK veya LASIK gibi eski yöntemlerde tereddütü olan hastalara önerilebiliyoruz.”

40-45 yaşlarında glokom kontrolü yaptırmayı ihmal etmeyin

Çoğunlukla 40 yaş sonrası görülen ve hemen hemen hiç belirti vermeyen Glokom hastalığının ciddiyetini de hatırlatan Doç. Dr. Koray Karadayı, hastalığın, toplumun yaklaşık yüzde 2’sinde görülen ve sadece doktor muayenesiyle tespit edilebilen, erken yakalandığında ise tedavisi daha kolay olan bir görme bozukluğu olduğunu belirtti.

Glokomun birçok tipi olmasına rağmen çoğunun hiç belirti vermediğini de ifade eden Doç. Dr. Karadayı, hastalığın nadiren daha erken yaşlarda görülebilse de, 40-45 yaşın hem yakın gözlüğü yaşı hem de bazen ilk glokom kontrolü yaşı olarak çoğu zaman uygun bir yaş olduğunu söyledi.



Kataraktın Tedavisi Ameliyat

Tedavi edilebilir en sık körlük nedeni olan Katarakt hakkında da bilgiler paylaşan Doç. Dr. Karadayı, daha çok 50-60 yaş sonrası görülen katarakt tedavisinin ameliyat olduğunu ve başarı oranının da yüzde 100’e yakın olduğunu söyledi.

Son olarak, 75-80 yaş grubu hastalarda sık görülen sarı nokta hastalığı ile ilgili bilgiler paylaşan Doç. Dr. Karadayı, tedavisi henüz çok başarılı olmasa da bazı tiplerinde hızla körlüğe gidişi engelleyebilecek çok etkili tedavilerin mevcut olduğunu belirtti.

Şeker hastalarının düzenli göz doktoru takibinde olmaları şart!

Şeker hastalarında görülen görme bozuklukları ile ilgili açıklamalarda da bulunan Doç. Dr. Koray Karadayı, şunları söyledi: “Şeker hastalığına da önemle vurgu yapmak şarttır. Şeker, tüm damarlar, kalp, böbrek, göz gibi vücutta birçok organda ve dokuda hasar oluşturabilmektedir. Şeker hastalığına bağlı göz hastalıkları her yaşta görülebilen ve eğer erken teşhis ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilen hastalıklardır. Daha çok retinayı etkilese de katarakt veya gözlük numarasında dalgalanmalar da sık görülebilmektedir. Şeker hastalarının düzenli göz doktoru takibinde olmaları ve kan şekerlerini normale düşürmeleri çok gereklidir.”
Kaynak: İHA