'Hesap Verme Zamanı Kumpasçılarda'

'Askeri casusluk' davasında yargılanan sanıkların avukatlarından Işıkay: 'Bilirkişi heyeti raporuyla kumpas, tüm açıklığıyla tescil edilmiş oldu. Her şey tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır. Hesap verme zamanı artık kumpasçılardadır' 'Bu kişiler, bir üst aklın onlara verdiği rolü oynadı ve bu ülkeye ihanet etti'

ÖMER SÜT - Aralarında muvazzaf askerlerin de olduğu 357 kişinin 'askeri bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla yargılandığı, kamuoyunda 'askeri casusluk' olarak bilinen davanın sanık avukatlarından Mahir Işıkay, bilirkişi raporuyla dijital verilerin delil niteliği taşımadığının ortaya çıktığını belirterek, 'Hesap verme zamanı artık kumpasçılardadır' dedi.

Işıkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Şubat'ta görülmeye devam edilecek dava öncesi mahkemeye ulaşan bilirkişi heyeti raporunun, yargılamanın seyrini değiştireceğini savundu.

Raporda davaya konu dijital verilerin delil niteliği taşımadığı, aralarında tutarsızlıklar bulunduğu, bazı ekleme ve çıkarmalar yapıldığı sonucuna ulaşıldığına dikkati çeken Işıkay, kurulan kumpasın raporla teyit edildiğini, mahkemenin sanıklar hakkında beraat kararı vermesini beklediklerini anlattı.

Ayrıca, kumpası kuranlar hakkında suç duyurusunda bulunulması gerektiğini savunan Işıkay, 'Yargılamanın tüm aşamalarında biz kumpas olduğuna dair tüm delil ve belgeleri tek tek mahkemeye sunmuştuk. Bilirkişi heyeti raporunun gelmesiyle kumpas, tüm açıklığıyla bir kez daha tescil edilmiş oldu. Bu aşamada aslında sunulacak veya üzerinde tartışılacak delil kalmamıştır. Her şey tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır' diye konuştu.

Işıkay, bilirkişi raporunun yargılama sürecini hem hızlandıracağını hem de kısaltacağını belirterek, mahkemenin, bekleyen ara kararlardan vazgeçerek esas hakkındaki mütalaasını sunması için dosyayı savcılığa vermesini beklediklerini söyledi.

'Savcılığın da gerek bu raporu gerekse de son Paralel Yapı operasyonlarında haklarında işlem yapılan emniyet, TÜBİTAK görevlileri ile yargıdaki uzantılarının rollerini de dikkate alarak tüm sanıklar için beraat talep etmesi gerekmektedir' diyen Işıkay, sözlerini şöyle tamamladı:'Bu kumpası kuranlar hakkında da suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik operasyonlar sonrası aslında bilirkişi heyeti raporunu dahi beklemeden, hızlı bir şekilde tüm sanıklar için beraat kararı verilmeliydi. Diğer tüm kumpas davaları gibi bu kişiler haklarında yürütülen soruşturmalarda birçok ortak nokta var. Sözde delilleri oluşturanlardan bunları yerleştirenlere, bunları görmezden gelip insanları mağdur edenlere kadar birçok ortak husus var. Bunları tek tek mahkemelerde gösterdik.Bu kişiler, bir üst aklın onlara verdiği rolü oynadı ve bu ülkeye ihanet etti. Dolayısıyla bu kişilerin tamamının bağımsız ve adil mahkemeler önünde hesap vermeleri gerekmektedir. Hesap verme zamanı artık kumpasçılardadır.'

- Dava

'Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker 357 sanık hakkında açılan dava, TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 16 Nisan 2013'te görülmeye başlanmış, 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklu olan 69'u tahliye edilmişti.

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından dosyanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmış, 5'i asker 10 tutuklunun da bu mahkemece tahliye edilmesiyle davada tutuklu sanık kalmamıştı. Dava kapsamında sayısal delillerin hukuken geçerli olup olmadığını araştıran bilirkişi heyeti, sanıklarından sadece Ercan Ş. ve Mürşit G'ye ait sayısal delillerin geçerli olduğunu, diğer materyallerin 'hash' olarak tanımlanan dijital parmak izlerinin eksik veya tutarsız olduğunu, materyallerin delil niteliğinin bulunmadığını belirtmişti.
Kaynak: AA