HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Açıklaması (1)

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, başkanlık sistemine ilişkin, "Bu kişisel bir mevzu, kişisel bir mesele de değil. Biz Sayın Erdoğan'a özel bir husumetten dolayı başkanlık sistemine karşı değiliz" dedi.

Demirtaş, İnşaat Mühendisleri Odasında partisinin milletvekili adaylarıyla yaptığı toplantı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Bir gazetecinin, "Başbakan Davutoğlu, 'Seçim sonuçları halkın başkanlık sistemini istemediğini ortaya koydu. Kırmızı çizgimiz yoktur ama cumhurbaşkanlığı ve sarayı tartıştırmayız' dedi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine Demirtaş, bütün siyasi partilerin seçim sonuçlarını iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti.

Demirtaş, AK Partili yetkililerin de diğer parti yetkilileriyle çıkan sonuçları doğru değerlendirmesi gerektiğini dile getirerek, "Elbette ki bir başarı var, HDP'nin ciddi bir başarısı var. Toplumun çok önemli desteği, teveccühü var. Fakat bu aynı zamanda sorumluluktur. Bize, büyük bir başarı elde etmiş olmanın verdiği sevinçle daha yüksek bir oranda sorumluluk yüklediğimizin farkındayız. Bunun gereğini yerine getirmek için toplantılarımızı sürdürüyoruz" ifadesini kullandı.

Başkanlık sisteminin Türkiye'de tartışılabilecek ya da hayata geçebilecek bir durum olmadığına işaret eden Demirtaş, şunları söyledi:

"Israr ediliyor olması sistemin tıkanmasına, gerilimin artmasına yol açıyor. Dolayısıyla halkın istemediğini yukarıdan dayatmanın bir anlamı yok, bundan vazgeçilmesi lazım. Bu kişisel bir mevzu, kişisel bir mesele de değil. Biz Sayın Erdoğan'a özel bir husumetten dolayı başkanlık sistemine karşı değiliz. Başkanlık sistemi, Türkiye'nin bugünkü koşullarında uygulanamaz, uygulanması imkansız dayatma bir modeldir. Biz yine AKP'ye karşı özel bir husumetimiz olduğu için eleştirmiyoruz. Hataları, yanlışları vardı. Bu hatalardan, yanlışlardan dönüldüğü oranda tabi ki Türkiye'nin ve Türkiye halklarının yararına her türlü ortak işi, çalışmayı, adımı parlamento olarak birlikte atmaya hazırız."

- "Çözüm Süreci, Türkiye'nin geleceği açısından en önemli başlık"

Demirtaş, en başta yeni anayasa ve Çözüm Süreci'nin kaldığı yerden mutlaka hızla devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Eski Başbakan diyelim, Sayın Davutoğlu da farkındadır. Yani Çözüm Süreci, Türkiye'nin geleceği açısından en önemli başlık. Dolayısıyla heyetimiz bugün yarın başvuru yapacak, kapsamlı açıklama da yapacak. Bir kez daha İmralı Adası'na gitmek için bir değerlendirme yapacak arkadaşlarımız. Onu da çok ayrı bir yere koymamız ve önemsememiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin demokratik parlamenter sistemin güçlendirilmesi konusunda atılması gereken adımlarla ilgili bir iç sorgulamaya dönerse bunun Türkiye açısından iyi olacağını kaydetti.

Oluşacak koalisyon veya koalisyonların nasıl şekillenirse şekillensin, temennilerinin barış, adalet gibi mevzularda parlamentonun ortak çalışması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Biz HDP olarak bu noktada seçim dönemindeki rekabeti bir kenara bırakıp, toplumun güveni, huzuru, beklentisi olan barışı gerçekleştirmek için elimizi taşın altına koymaya hazırız" dedi.

- "Tabii ki isteyen istediğiyle görüşür, bunda bir anormallik yok"

Demirtaş, dün gerçekleşen CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesiyle ilgili bir soru üzerine ise "Siyasette diyaloğu biz de önemsiyoruz, tabii ki isteyen istediğiyle görüşür, bunda bir anormallik yoktur. Cumhurbaşkanı, anayasal yetkileri çerçevesinde milletvekilleriyle de parti genel başkanlarıyla da görüşmeler yapabilir. Parlamento açılışı öncesi ikili görüş alışverişinde de bulunabilir, bunlar son derece siyasette doğal ilişkilerdir. Fakat mümkün olduğunca bütün bu tartışmaları parlamentoya, kamuoyuna, halka mal etmek, giderek açık bir tartışma yürütmek herkes açısından faydalı olur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Tekrar altını çizerek belirtiyorum, bizim Sayın Erdoğan'a karşı kişisel ne bir husumetimiz ne de kişisel bir tutumumuz vardır" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:

"Parti olarak da şahsen de kişisel bir tutumdan dolayı biz eleştiri yönetmiyoruz. Anayasayı ihlal eden, anayasayı askıya alan, hukuku, adaleti ihlal eden bir cumhurbaşkanı bizim açımızdan her zaman eleştiri alacaktır. Fakat kendi sınırlarına çekilen, Türkiye'de siyasetin önünü açmaya çalışan bir tutum da bizden destek görecektir. Bu kadar net ifade ediyorum. Önümüzdeki dönem koalisyon tartışmaları başlayacak. Muhtemelen AKP'den başlayarak diğer partiler bu seçenekleri değerlendirecektir. Biz de her zaman şunu ifade ettik, parlamentoda nitelikli, sıkı bir muhalefet yapmaya hazırlanıyoruz.

Halkımızın bize iktidar olma verme görevi vermediğinin farkındayız ama böyle bir görev düşerse de koalisyon seçenekleri içerisinde bundan kaçmayacağımızı da belirttik. Hatta şunu da açıkça belirttik, biz kadrolarımızla bile Türkiye'yi yönetecek güce sahibiz ama halkın bize verdiği oy ve destek bunu getirmiyor beraberinde. Bu konuda gerçekçi olmak durumundayız."

Demirtaş, bugün 550 adayıyla son bir toplantı yapacaklarını, öğleden sonra da Meclis grubuyla görüşeceklerini bildirdi.

- "Koalisyondan korkmayalım"

Herkesin içinin rahat olması çağrısında bulunan Demirtaş, şunları kaydetti:

"Koalisyonlardan korkmayalım, erken seçimden de korkmayalım. Fakat erken seçim şu anda Türkiye'nin tartışması gereken ilk seçenek değil. Daha seçim sonuçları resmileşmedi. İlan edilmemiş bir seçim sonucu var, Türkiye'yi bir an önce erken seçim tartışmasına çekmek hiç kimseye fayda getirmez. Buradan bir koalisyon çıkararak Türkiye'nin yoluna devam etmesinde biz fayda görüyoruz. Koalisyon kurma çalışmaları da partiler arasında olur, cumhurbaşkanlığı çatısı altında olmaz.

Şu aşamada cumhurbaşkanlığı makamının anayasadan kaynaklı ayrı bir yetkisi yoktur. Bunun da altını çizmek istiyorum. Biz, cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı makamını tartışmaya açan makamda oturan kişinin kendisidir, Cumhurbaşkanı'nın kendisi orayı tartışmaya açmıştır. Cumhurbaşkanlığı makamının kapsayıcılığına, kucaklayıcılığına yakışır, kendisine tanınan anayasal yetkiler çerçevesindeki faaliyetlerine denk bir pratik ortaya konursa biz tabii ki cumhurbaşkanlığı makamına da yetkilerine de saygılı olur ve onun meşruiyetini tartışmak gibi bir şey söz konusu değil."

(Sürecek)

Kaynak: AA