'Obezite, Hastalık Riskini Arttırıyor'
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Transplantasyon Ünitesi Böbrek Nakil Uzmanı Doç. Dr. Tamer Sağıroğlu, obezlerde diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması gibi birçok hastalığın daha sık görüldüğünü belirtti.
Doç. Dr. Sağıroğlu, TÜ Türkan Sabancı Konferans Salonu'nda düzenlenen Obezite Cerrahisi Konferansı'nda yaptığı konuşmada, obezitenin vücudun aşırı yağlanması sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu söyledi.
Bireyin obez olup olmadığının vücut kitle endeksi ölçümüyle anlaşıldığını aktaran Sağıroğlu, "Eğer endeksi yüzde 25 ve altındaysa kişi normal kilolu oluyor, bu oran 25-30 arası fazla kilolu, 30-40 arası obez, 40-50 arası morbit obez, 50’nin üstü ise süper obez olarak adlandırılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 20’li yaşların altında 1,5 milyardan fazla, vücut kitle endeksi 25-30 arasında olan kişi var. Bu çok ürkütücü bir durum. Gittikçe şişmanlayan bir dünya ile karşı karşıyayız" dedi.
Obezitenin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha çok görüldüğüne dikkat çeken Sağıroğlu, şöyle devam etti:
"Biyolojik, psikolojik, çevresel ve genetik olmak üzere 4 faktör obeziteyi tetikleyen nedenler. Obez olan kişilerde diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması gibi birçok hastalık daha sık görülüyor. Obez olan kişilerin hasta olma riski, diğer insanlara göre daha yüksek. Vücut kitle endeksi yüzde 45 ve üzerinde olan erkeklerin ömrünün 13 yıl azaldığı da bilimsel bir gerçek. Obezite bireyin yaşam kalitesini ve süresi olumsuz yönde etkiliyor."
- "Obezlerde hastalık varsa ameliyat ediyoruz"
Sağıroğlu, obeziteye yönelik cerrahi operasyonların gün geçtikçe arttığına işaret ederek, "Bundan kurtulmak için ne yapmalı, obez hastaları ameliyat sonunda kilolarının yüzde 3’ünü dahi verse, hastalıklardan kurtulduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Vücut kitle endeksi yüzde 40’ın üzerinde olan hastaları ameliyat ediyoruz. yüzde 35-40 arası olan hastalar içinse ekstra patolojik olayların oluşması gerekli. Örneğin, tansiyon, eklem hastalıklar, diyabet gibi rahatsızlıkları varsa ameliyat ediyoruz. Aksi takdirde ameliyat yapmıyoruz" ifadelerini kullandı.
Obezite cerrahisinde iki tür ameliyat bulunduğuna dikkati çeken Sağıroğlu, "Bunlar, 'hacim azaltıcı' ve 'sindirim ve emilim azaltıcı' ameliyatlar. Bu ameliyatlar yapılırken neye göre yapılıyor. Bu kişinin obezlik derecesine ve problemlerine göre değişir. Kişinin yediği kaloriyle de alakalı eğer bir kişi çok kalorili ürünler tüketiyorsa ve vücut kitle endeksi çok yüksekse ona hacim küçültücü ameliyat yapmak bir işe yaramaz ona ancak emilim bozan ameliyat yapmakta fayda var" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Bireyin obez olup olmadığının vücut kitle endeksi ölçümüyle anlaşıldığını aktaran Sağıroğlu, "Eğer endeksi yüzde 25 ve altındaysa kişi normal kilolu oluyor, bu oran 25-30 arası fazla kilolu, 30-40 arası obez, 40-50 arası morbit obez, 50’nin üstü ise süper obez olarak adlandırılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre 20’li yaşların altında 1,5 milyardan fazla, vücut kitle endeksi 25-30 arasında olan kişi var. Bu çok ürkütücü bir durum. Gittikçe şişmanlayan bir dünya ile karşı karşıyayız" dedi.
Obezitenin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha çok görüldüğüne dikkat çeken Sağıroğlu, şöyle devam etti:
"Biyolojik, psikolojik, çevresel ve genetik olmak üzere 4 faktör obeziteyi tetikleyen nedenler. Obez olan kişilerde diyabet, tansiyon, karaciğer yağlanması gibi birçok hastalık daha sık görülüyor. Obez olan kişilerin hasta olma riski, diğer insanlara göre daha yüksek. Vücut kitle endeksi yüzde 45 ve üzerinde olan erkeklerin ömrünün 13 yıl azaldığı da bilimsel bir gerçek. Obezite bireyin yaşam kalitesini ve süresi olumsuz yönde etkiliyor."
- "Obezlerde hastalık varsa ameliyat ediyoruz"
Sağıroğlu, obeziteye yönelik cerrahi operasyonların gün geçtikçe arttığına işaret ederek, "Bundan kurtulmak için ne yapmalı, obez hastaları ameliyat sonunda kilolarının yüzde 3’ünü dahi verse, hastalıklardan kurtulduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Vücut kitle endeksi yüzde 40’ın üzerinde olan hastaları ameliyat ediyoruz. yüzde 35-40 arası olan hastalar içinse ekstra patolojik olayların oluşması gerekli. Örneğin, tansiyon, eklem hastalıklar, diyabet gibi rahatsızlıkları varsa ameliyat ediyoruz. Aksi takdirde ameliyat yapmıyoruz" ifadelerini kullandı.
Obezite cerrahisinde iki tür ameliyat bulunduğuna dikkati çeken Sağıroğlu, "Bunlar, 'hacim azaltıcı' ve 'sindirim ve emilim azaltıcı' ameliyatlar. Bu ameliyatlar yapılırken neye göre yapılıyor. Bu kişinin obezlik derecesine ve problemlerine göre değişir. Kişinin yediği kaloriyle de alakalı eğer bir kişi çok kalorili ürünler tüketiyorsa ve vücut kitle endeksi çok yüksekse ona hacim küçültücü ameliyat yapmak bir işe yaramaz ona ancak emilim bozan ameliyat yapmakta fayda var" şeklinde konuştu.