Sığınmacıların Ege'deki Tehlikeli Yolculuğu

ŞAFAK YEL - Çeşme kıyılarından Yunanistan'ın Sakız Adası'na geçmek isteyen yüzlerce kişi, rüzgarın şiddetini artırmasına rağmen kapasitesinin çok üzerinde bindikleri botlarla ölümü göze alarak tehlikeli yolculuğa çıktı.

Sığınmacıların Ege'deki Tehlikeli Yolculuğu
Daha iyi yaşam koşullarına kavuşma umuduyla Avrupa'ya gitmek isteyenlerin yasa dışı geçişlerinde sıklıkla kullandığı Ege Denizi, havaların soğuması ve rüzgarın şiddetini artırmasına rağmen sığınmacıların tehlikeli yolculuğuna sahne oluyor.

Bugün de "umuda yolculuğa" çıkan yüzlerce kişi, Yunanistan'ın Sakız Adası'na en yakın noktalardan Çeşme'nin Çiftlikköy Mahallesi'ndeki koylara gün doğmadan geldi.

Çoğunluğu çocuklu ailelerden oluşan gruptakiler, araçların bagajlarından çıkardıkları bot ve motorları, deniz kıyısına taşıdı. Burada erkekler, el birliğiyle botları şişirip suya indirdi ve ardından motorları taktı.

Bota binişlerde, güvenlik güçlerine yakalanmamak için acele edilmesi nedeniyle, arbede hatta zaman zaman yumruklaşmalar yaşandı. Biniş sırasındaki itiş kakış nedeniyle bazı çocukların düştüğü ve kalabalıkta sıkıştığı gözlendi.

Botların kapasitesinin çok üzerinde insanla doldurulması sonrası dua ederek yola çıkan aralarında çocukların da bulunduğu sığınmacılardan bir bölümünün can yeleği ve şambrelinin dahi olmadığı görüldü.

- Duaya çocuklar da katıldı

Kıyıda bir sonraki botun şişirilmesini bekleyen insanların da yola çıkanlar için dua ettikleri, çocukların da bu duaya katıldıkları gözlendi.

Botlardan bazıları, aşırı doluluk nedeniyle geri dönerek sığınmacı sayısı azaltılıp tekrar yola çıktı. Bazı sığınmacılar ise havanın bozuk olduğunu, daha sonra şansını deneyeceğini söyleyerek geri döndü.

Sığınmacıların özellikle sabahın erken saatlerinde denizin sakin olmasından faydalanmaya çalıştıkları gözlendi ancak bu sabah ilk botlar ayrıldıktan kısa bir süre sonra rüzgarın şiddetini artırdığı, dalga boyunun yükseldiği de dikkati çekti.

Almanya'ya gitmek istediğini söyleyen 24 yaşındaki Afganistan uyruklu Necip Karvan, 3 yıldır Türkiye'de yaşadığını, çalışarak bu yolculuk için para biriktirdiğini ve ne olursa olsun Avrupa'ya gitmek istediğini söyledi.

Bu yolculuk için annesini, babasını ve nişanlısını bırakıp geldiğini dile getiren Karvan, ''Ülkemizi elimizden aldılar. Biz mecbur kaldık. Tehlikeli olduğunu biliyoruz ama mecburuz. Küçük çocuklar ölüyor ama bu bizim suçumuz değil'' diye konuştu.

Afganistan uyruklu 20 yaşındaki Arash Mukaddem de ülkesinde iş olmadığını savaş nedeniyle önce Türkiye'ye geldiğini, buradan Yunanistan'a, oradan da Almanya'ya gitmek istediğini söyledi.

İsmini vermek istemeyen bir sığınmacı ise halen Çeşme'de bin civarında Suriye, Afganistan, İran ve Pakistan uyruklu sığınmacının karşıya geçmek için fırsat kolladığını belirtti.

Kaçmak isteyenlerin Çeşme'de boş durumdaki yazlık inşaatlarında kaldığını, soğuktan korunmak için odun toplayarak ateş yaktığını anlatan sığınmacı, insanların bir an önce karşı kıyıya geçmek için tüm riskleri göze alarak yola çıktığını anlattı.

Kaynak: AA