Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ertaş'ın Açıklaması

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş, Türkiye'nin uluslararası derecelendirme kuruluşlarının onayıyla "Yatırım yapılabilir ülke" haline gelmesinin, orta ve uzun vadede sermaye piyasalarında önemli bir değişim ve dönüşümü de beraberinde getireceğini belirtti.

Finansal Okuryazarlık ve Erişim Zirvesi'nde konuşan Ertaş, son yıllardaki inovasyon ve küreselleşmenin etkisiyle her türlü finansal ihtiyaç ve duruma uygun çok çeşitli ürün ve hizmet sunmaya başladıklarını belirterek, yeni teknolojilerin ve elektronik dağıtım kanallarının gelişiminin, bireylerin finansal hizmetlere erişimini kolaylaştırdığını ifade etti.

Finansal tüketicilerin her geçen gün bir yenisiye tanıştıkları ürün ve hizmetlerin karmaşık yapısını anlayamadığına dikkati çeken Ertaş, risk ve getiri hesaplamasının sağlıklı yapılmadığı için bireylerin yeterli düzeyde bilgiye sahip olmadan aldıkları finansal araçların ulusal ve uluslararası sisteminin istikrarının bozulmasına neden olduğu ifade etti.

"2008'de Amerika'da başlayan, hemen hemen dünyanın bütün bölgelerini etkileyen, günümüzde etkisi değişik bölgelerde değişik şiddette devam eden, ne zaman ve nasıl sonlandığına cevap verilemeyen küresel krizin sebeplerinden bir tanesi de finansal tüketicilerin satın aldıkları finansal ödül ve hizmetler konusunda yeterli bilgiye sahip olmamasıdır" ifadelerini kullanan Ertaş, bu işlemlerin borçla finanse edilmesi durumunda ise önce bireysel, sonra sektörel, daha sonra da ülke ve küresel düzeyde krizin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Ertaş, bu sakıncaları en aza indirmek amacıyla, finansal eğitimin öneminin her geçen gün arttığını ve toplumsal alanda üzerinde konuşulan konuların başında geldiğini belirterek, OECD'nin finansal eğitimi, tüketicileri ya da katılımcıları bilgilendirmek, kavramları ve riskleri kavrama gücünü arttırmak,fırsatların farkında olmak, bilinçli tercih yapmak, yardım için nereye başvurması gerektiğini bilmek konularında gerekli bilgi, beceri ve güveni geliştirme süreci olarak tanımladığını anlattı.

Finansal eğitimin iki temel amacından söz eden Ertaş, "Bunlardan ilki finansal ürünler konusunda tüketicilerde farkındalık düzeyini geliştirmek, 2'ncisi tüketicilerin bu ürünlerin risk ve getirileri konusunda bilgi sahibi yapmak, istenmeyen bir durumla karşılaştıklarında da kullanabilecekleri yasal haklar konusunda aydınlatmaktır" diye konuştu.

Finansal eğitimin, finansal piyasaların gelişimi açısından olmazsa olmaz olduğuna dikkati çeken Ertaş, yapılan pek çok akademik çalışmada, eğitimli bireylerin daha ucuz ve kaliteli finansal ürün ve hizmet talep ettiğini, bunun da finansal hizmet sağlayıcılarını daha etkin ve verimli çalışmaya sevk ettiğini açıkladı.

Ertaş, bu tespitlerin son zamanda yapılan uluslar arası toplantılarda sıkca vurgulandığını dile getirerek, özellikle finansal eğitim, finansal erişim ve finansal tüketicinin korunması kavramlarının ön plana çıktığını aktardı.

-SPK, OECD bünyesindeki çalışmalara etkin olarak katılıyor-

Avrupa Komisyonu'nun 2007'de almış olduğu kararla, tüm AB üyesi ülkelerini finansal okur yazarlık konusunda ulusal strateji hazırlamaya davet ettiğini anımsatan Ertaş, OECD bünyesinde de bu konuda önemli çalışmalar yapıldığını ve SPK'nın bu çalışmalara etkin olarak katıldığı bilgisini verdi.

OECD'nin geçen hafta Prag'da yaptığı yıllık toplantıda, önümüzdeki sene SPK'nin ev sahipliğinde İstanbul'da yapılmasına karar verildiğini bildiren Ertaş, Türkiye'nin pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da öncü bi rol üstlendiğine işaret etti.

Geçen hafta çocuklar için finansal erişim konulu bir toplantı yaptıklarını belirten Ertaş, "102 ülkeden katılımcılar bu toplantıya iştirak etti. Bu ilgi ve alaka konunun hem önemini hem de boyutunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır" dedi.

Ertaş, SPK olarak ülkedeki finansal okur yazarlığı arttırmaya yönelik faaliyetler yürüttüklerini belirterek, yatırımcı eğitim seferberliği, 60'ı aşkın üniversitede bilgilendirme seminerleri, ilk öğretim okullarında düzenlenen kompozisyon yarışmalarının bunlardan birkaçı olduğunu söyledi.

-"Firmalar ve Hazine daha düşük maliyetle borçlanacak"-

Türkiye'nin uluslar arası derecelendirme kuruluşlarının onayıyla "Yatırım yapılabilir ülke" haline gelmesinin, orta ve uzun vadede sermaye piyasalarında önemli bir değişim ve dönüşümü de beraberinde getireceğini aktaran Ertaş, sadece ülkeye gelen yatırımcı sayısı değil, küresel sermayenin de daha uzun süreli ülkede kalacağını, firmaların ve Hazinenin daha düşük maliyetle borçlanacağını ve ülkeye gelen küresel sermayenin sadece portföy yatırımlarıyla sınırlı kalmayacağını bildirdi.

Ertaş, yıl başında yürürlüğe giren yeni Sermaye Piyasası Kanunu, 2'ncil piyasaların yıl sonuna kadar tamamını yenileme projesi, ülkedeki borsaların tek bir çatı altında toplanması, aracılık ve kurumsal yatırım sektörlerini yeniden yapılandırma projeleri, sukuk, gayrimenkul sertifikaları gibi yeni finansal enstrümanların ve finansal okur yazarlığı arttırmaya yönelik faaliyetlerin, sermaye piyasalarının gelişimi ve ulusal tasarruf düzeyini arttırma yönünde son derece önemli adımlar olduğunu vurguladı.

Ertaş,son dönemdeki 3. Köprü, 3. Havaalanı, hızlı tren, liman projeleri ve Kanal İstanbul gibi büyük alt yapı projelerine ve özelleştirmelere daha uygun koşullarla finansman sağlanacağına işaret eden Ertaş, 2023'e kadar 250 milyar dolarlık ulaştırma yatırımları planladığını anımsatarak, İstanbul'u finans merkezi haline dönüştürmek için yapılanların ve ortaya konulan hedeflerin, Türkiye'nin farklı bir ligde olduğunu açıkça gösterdiğini kaydetti.

Muhabir: Zeynep Duyar

Yayıncı: Yılmaz Yıldız
Kaynak: AA