Meclis’teki Deprem Toplantısında Duygusal Anlar

Meclis’te düzenlenen Deprem Haftası etkinliğinde duygusal anlar yaşandı.

Depremde iki kızını kaybeden AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, yaşadığı olayları anlatırken konuşmakta zorlandı.

TBMM Destek Hizmetleri Başkanlığınca, Deprem Haftası kapsamında ‘Doğal Afetlerde Gönüllü Arama Kurtarma Ekiplerinin Önemi’ konulu etkinlik düzenlendi.

Milletvekilleri ve personele yönelik düzenlenecek olan etkinliğe Arama ve Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Ali Nasuh Mahruki de katıldı.

Etkinlikte, amatör bir kamera ile kaydedilen ve 14 yaşındaki bir kız çocuğu ile küçük kardeşinin kurtarılma görüntüleri, toplantıya katılanları ağlattı.

Daha sonra kürsüye gelen ve oldukça duygusal olduğu görülen AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, 17 Ağustos 1999 depreminde oturdukları bina sağlam olmasına rağmen, fay hattı üzerinde olması nedeniyle iki kızı da dahil olmak üzere 8 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Eşi ve 2.5 yaşındaki oğluyla birlikte, komşularının yardımıyla enkazdan çıkabildiklerini belirten Şeker, şöyle devam etti: “99 depreminde organizasyon ve arama kurtarma ekipleri çok yetersizdi, böyle bir bilinç de yoktu zaten ülkemizde. Amacım siyaset yapmak değil ama depremi yaşayan biri olarak ifade etmek isterim. 99 depreminin birinci gününde maalesef Kocaeli’de, Marmara bölgesine devlet yoktu. Enkaz altında kalan insanların bir kısmı ilk gün benim gibi komşularını yardımlarıyla çıkarıldı. Eğer ilk gün gerçekten bugünkü gibi AKUT olsaydı, devlet bugünkü gibi daha bilinçli olsaydı inanıyorum ki, dokunup üzerindeki betonları kaldıramadığım kızım Merve şu anda yaşıyor olacaktı.” Kocaeli yoğun güç alan bir kent olduğu için tüm Türkiye’nin olaydan derinden etkilendiğini belirten Şeker, “Resmi verilere göre 17 bin 118 kişi öldüğü söyleniyor. Ama bilim adamları depremde sadece bir kişi öldü diyor. Peki 17 bin 117 kişi nasıl öldü? Ortaya çıkan korkunç tablo şu; bu bir kişi fay hattına düşen bir vatandaş, onun dışındaki vatandaşların birinci derece ölüm sebebi içinde yaşadığımız, çalıştığımız binaların güvensiz, kontrolsüz ve denetimsiz yapılmasından kaynaklanıyor. Devletin çeşitli kademelerinde görev yapan bizlere de görev düşüyor” dedi

Kaynak: İHA