Ak Parti‘den Mgc‘ye Ziyaret

AK Parti Mersin Milletvekili adayı Çiğdem Münevver Ökten, Akkuyu‘ya yapılması planlanan ‘Nükleer Santral Projesi‘nin 30 yıl önce imzalanmış bir devlet politikası olduğunu söyledi.

Ak Parti‘den Mgc‘ye Ziyaret
AK Parti Mersin Milletvekili adayları Çiğdem Münevver Ökten, Mustafa Turan, Fatma Tansel Güner ve Arslanköy Belediye Başkanı Arif Abalı, AK Parti Toroslar İlçe Başkan Danışmanı Hidayet Akar ve Toroslar İlçe Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Özdoğan Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal‘ı ziyaret ettiler.

Ziyarette, bir gazetecinin Akkuyu‘ya yapılması planlanan ‘Nükleer Santral Projesi‘yle alakalı sorusunu yanıtlayan Ökten, "Nükleer Santral Projesi‘ 30 yıl önce imzalanmış bir devlet politikasıdır" dedi.

Mersin halkının bütün dikkatini Akkuyu‘ya verdiğini söyleyen Ökten, "Vatandaşlarımız bu konuda haklılar. Ancak Ermenistan‘da, Türkiye topraklarına sadece 30 kilometre uzaklıkta bir nükleer santral, büyük bir tehlike var. Ermenistan‘da ki bu santralin dünya kamuoyu ve Avrupa Birliği (AB) tarafından izlendiğini biliyoruz. Çünkü oradaki santral çok eski bir sistemle yapılmış. Ermenistan‘da ki santral, pimi çekilmiş bir bomba niteliği taşıyor. Hiç kimse oraya bir tehlike gözüyle bakmıyor. Nükleer santralin olduğu bölge de, bizim ülkemize çok yakın bir yer, dolayısıyla olası bir kazada o çevrede ki Türk vatandaşlarda etkilenecektir. Durum böyleyken hiç kimse çıkıp da sesini çıkarmıyor. Halbuki bu 30 yıl önce imzaları atılmış bir devlet politikası" şeklinde konuştu.

MGC Başkanı Ahmet Ünal ise, Anadolu medyasının zorlandığını ve sıkıntı çektiğini söyledi. Son zamanlarda İstanbul medyasının daha etkili olmaya başladığını, gün geçtikçe yeni televizyonların kurulduğunu belirtti. İsraillilerin bile Türkiye‘de televizyon kurduğuna dikkat çeken Ünal, birçok televizyonun kökünün dışarıda olduğuna işaret etti. Ünal, "Biz Anadolu‘nun ruhunu dile getirmeye çalışıyoruz. Son 5 yılda özellikle, radyo, televizyon ve gazetelerde gücümüzü ve etki alanımızı kaybettik. Bunun sebebini bilmiyoruz ancak bildiğimiz tek şey, Türkiye‘de son 9 yılda 70-80 tane yeni televizyon çıkmasıdır" dedi.

Televizyon sahibi olan grupların ve şahısların gazetecilik mesleğinden gelmediklerini savunan Ünal, "Yeni medya grupları, kağıtçıların ve betoncuların oluşturduğu guruplardır" ifadesini kullandı. Ciddi anlamda yayın yapan medya gruplarının İstanbul‘da güçlerini arttırdığını kaydeden Ünal, bu ciddiyetin Anadolu‘ya yansıması gerektiğini ancak bu yansımayı göremediklerini belirtti.

Son zamanlarda billboardlara verilen reklamlar hakkında da konuşan Ünal, "Billboardları neden ziyarete gitmiyorsunuz" diyerek tepkisini dile getirdi. Tüm siyasi partilerin aday adaylarının seçim çalışmalarını billboardlar üzerinden yürüttüklerini anlatan Ünal, aday adaylarının gazete, televizyon ve radyo gibi kitle iletişim araçlarını kullanmadıklarına dikkat çekti. Burada bir haksızlık olduğunu belirten Ünal, "Bütün basın toplantıları ve tanıtımlar Gazeteciler Cemiyeti‘nde yapılıyor ancak reklamlar billboardlarda bol gösteriyor" şeklinde konuştu. "Billboardlar kimin reklamını yapabilir?" diyen Ünal, "Billboardlara kelle koymanın ne manası var. Bir hafta önceki billboardları hatırlıyor musunuz? Yapılan konuşmaların, görsel, işitsel ve yazılı medya araçlarında çıkan haberlerin hatırlanması daha kolaydır. Dolayısıyla bu süreçte, gazetelerimizle, radyo ve televizyonlarımızla, sizlerle iş birliği yapmak ve çalışmak istiyoruz. En azından reklamlarınızın bir boyutunu televizyonlardan geçmesini istiyoruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA