"Hileli Seçim" Mevzusu

Türker Akıncı

Türker Akıncı

Türkiye`de muhalif kitleyi kandırmanın, elinde tutmanın ve oyalamanın kimi zaman çok kolay olduğunu görüyoruz. Bunun en son örneğini, ABD eski Başkanı Donald Trump`ın yaptığı bir açıklamada yaşadık.
 
Trump, 2020 seçimlerini kaybettiğinden bu yana sürekli “hileli seçim” ifadesini kullanıyor. Yıllardır aynı söylemi tekrarlıyor. Kaybettiği seçim için “hileli seçim” dedi, yine dedi, hâlâ da diyor. Ancak bizim bazı sosyal medya trolleri ve buna kanan muhalif kitle, Trump`ın bu ifadeyi Türkiye`deki seçimler için kullandığını zannetti.
 
Oysa Trump`ın kastettiği şey çok açık: Joe Biden`ın kazandığı ve kendisinin kaybettiği Amerikan seçimleri. Erdoğan`ın Biden`ı seçimden üç gün sonra arayıp tebrik ettiğini hatırlatarak, aslında o dönemde yaşananları işaret etti. Ama ne oldu? Bu basit ve net cümle bile Türkiye`de muhalif kitle tarafından bambaşka bir yere çekildi. Gazetecilerden trollerine kadar pek çok kişi, “Trump, Erdoğan`a seçimler için hile dedi” yalanını yaydı.
 
Buradaki sorun şu: Muhalif kitle, defalarca kandırılmasına rağmen aynı tuzağa düşmeye devam ediyor. Dün gece de aynısı oldu. İnsanlar tweet üstüne tweet attı, tartışmalar büyüdü, ortalık yangın yerine çevrildi. Fakat gerçek ortada: Trump, Amerikan seçimlerinden bahsediyordu.
 
Ben buna üzülüyorum. Çünkü muhalif kitle, sürekli bir umut verilip yükseltiliyor, ardından da sert bir şekilde yere indiriliyor. Muharrem İnce`nin kaçırıldığı, Kılıçdaroğlu`nun gizemli şeyler yaptığı, İmamoğlu`nun köşeye sıkıştırıldığı gibi sahte gündemler sürekli dolaşıma sokuluyor. Sosyal medyadan beslenen bu “umut tacirliği”, muhalefeti diri tutmak yerine aslında daha da yıpratıyor.
 
Asıl mesele şu: Dünya değişiyor. Avrupa geriliyor, Asya yükseliyor, Afrika yeni pazar hâline geliyor. Türkiye de bu yeni dönemde kendine farklı bir rol buluyor. Artık eski ezberlerle, 90`ların kafasıyla bugünü okumak mümkün değil. Erdoğan`ın siyasi tecrübesini hâlâ görmezden gelenler, Türkiye`nin yeni konumunu anlamak istemeyenler bu dönemi de doğru okuyamıyor.
 
Trump-Erdoğan görüşmesinde de mesele bu. Devletler çıkarlarını düşünür. ABD de kendi çıkarına bakar, Türkiye de. Masada F-35 de olur, enerji anlaşmaları da. Bu çok doğal. Ama hâlâ meseleyi “CHP-AK Parti kavgası” ekseninde yorumlayanlar sınıfta kalmaya mahkûm.
 
Velhasıl, “hileli seçim” mevzusu da bir kez daha gösterdi ki, muhalefet yanlış okumaya devam ettikçe hayal kırıklıkları bitmeyecek. 15 Temmuz`u, 2017 referandumunu, 2018 seçimlerini, 2023 seçimlerini yanlış okuyanların bugün hâlâ aynı hataya düştüğünü görüyoruz.
 
O yüzden çağrım net: Kendi kitlenizi kandırmaktan vazgeçin. İnsanlara boş umutlar vermeyin. Gerçekten Türkiye`nin yeni dönemini, yeni konumunu anlamaya çalışın. Çünkü dünya başka bir yere gidiyor. Ve bu dünyada Türkiye, eski kodlarla değil, yeni dengelerle var oluyor.