UKRAYNA’DA SONUNDA NE OLACAK

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Ne güzel dünya.

Ne güzel düzen değil mi?

Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Ukrayna'ya saldıran Rusya'yı kınama kararı alıyor ama Rusya bu kararı veto ettiği için BM bu saldırıyı kınayamıyor.

İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Dünya beşten büyüktür” sözünün anlamı bir kez daha ortaya çıkıyor.

Şimdi, Rusya, Ukrayna'da binlerce sivili katletse bile (İnşallah böyle bir şey olmaz), BM, barış gücü gönderme kararı alsa, gönderemez. Çünkü, BM güvenlik konseyinde veto yetkisi bulunan beş ülkeden biri alınan kararı veto ederse o karar uygulanamaz.

Kim bu ülkeler? ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere.

Ya diğer ülkeler?

Onlar ne ülkeden sayılıyor ne de oralarda yaşayanlar insandan sayılıyor.

BM, bugüne kadar Filistin konusunda ne yapabildi? Filistinliler katledilirken, eğer ABD, İngiltere, Rusya, Fransa veto etmemişse, sadece kınadılar. Ki birçok yaptırımda da ABD veto hakkını kullanarak, İsrail'i koruma kalkanı altına aldı.

Batı bir yandan Ukrayna'yı pohpohlarken, bir yandan da Rusya'yı, “Ukrayna'ya girersen gününü görürsen” diye adeta saldırmaya teşvik etti. Oysa, Rusya hesabını, kitabını çoktan yapmıştı bile. NATO'nun bu savaşta karşısına çıkmayacağını biliyordu. Zaten Rusya'nın amacı da bütün Ukrayna'yı baştan başa işgal etmek değil. Ukrayna'ya diz çöktürüp, NATO'yu burnunun dibine getirmemesi konusunda masaya oturtmak. Ancak sınırında bağımsızlık ilan eden iki bölgeden kolay kolay çıkmaz. Bu bölgeyi Ukrayna ile arasında bir tampon olarak, tutabildiği kadar tutmak ister.

ABD, ne kadar güvenilmez bir müttefik olduğunu Ukrayna örneğinde bir kez daha sergiledi.

Bir müttefik olarak, Türkiye'ye sayısız kazık atan ya da atmaya çalışan ABD, Ukrayna'ya neler yapmaz?

Bırakın, Türkiye'nin güneyinde bir terör devleti kurdurma çabasını, henüz Suriye patlamamışken, Arap baharı ortalarda bile yokken, ABD terör örgütü PKK'yı lojistik ve mühimmat olarak hep desteklemedi mi? ABD helikopterlerinin PKK'lı teröristlere silah ve gıda indirdiği görüntüler, geçmişte yayınlandı. Hele Fransa, 1984 Eruh katliamından itibaren PKK'ya hep hamilik yaptı. Alman Yeşiller Partisi'nin milletvekilleri PKK'ya kalkan oldu. Geçmişte, Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand'ın eşi, Bayan Mitterand, teröristlerin manevi annesi oldu. Bugün itibariyle, PKK'lı teröristlerin en çok sığındığı iki ülke Fransa ve Almanya'dır.

Peki Türkiye ne yapıyor ya da ne yapacak bundan sonra?

Türkiye, bir yandan Rusya ile olan ilişkilerini koparamaz, çünkü, ABD'ye ve Avrupa'ya güvenemez. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardında, ABD desteği olduğu gerçeği orda durdukça, Türkiye batıya güvenemez. Rusya'ya da güvenemez. Kırım'ın işgali de işte yanıbaşımızda duruyor. Rusya'daki Türk unsarlara, Putin'in ne gözle baktığını biliyoruz.
Türkiye ne batıya ne doğuya güvenebilir.

Yapılacak tek şey güçlü olmak, caydırıcı olmaktır. Biden ni diyor; “Eğer ABD-Rus askerleri çarpışmaya başlarsa, bu üçüncü dünya savaşını başlatır.”

ABD, Rusya ve Avrupa, “Eğer Türkiye'ye saldırırsak, Türkiye üçüncü dünya savaşını başlatır. Bu riski göze alamayız” demedikçe, biz güvende değiliz.

Türkiye ne yapıp edip, ABD ve Rusya'nın sahip olduğu caydırıcı askeri güce ulaşmak zorunda. Bunun başında da, nükleer silahlar geliyor. Başına iş almadan Nükleer silah üretebilmek ise çok zor.

Hadi hayırlısı…