Konutta Faiz Kararı Beklentisi
Konut alıcılarının faiz indirimine yönelik beklentileri konut satışlarının hızını kısa süreli yavaşlatsa da Ülkemizde konut alımı önemli bir yatırım aracı olarak her zaman olduğu gibi yerini korumaya devam ediyor.Ülkemiz, uzun süredir konut üretiminde arz talep dengesine göre sert iniş ve çıkışlar yaşamıyor. Konut üretimi konusunda istikrarlı bir sahanlığa sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.
Konut üretimi konusunda özellikle Toplu Konut İdaresinin dünya genelinde örnek bir kuruluş olduğunu kabul etmeliyiz. TOKİ'nin inşaat piyasasındaki rolü konut üretimi ve konut fiyatlarını dengeleyen inşaat kabiliyetiyle piyasaya yön ve güven vermesi, dar gelirli vatandaşlarımız içinde çok önemli. Sadece deprem bölgesinde 500 bin konut üreten TOKİ, deprem sonrası oluşan konut enflasyonu ile mücadele de önemli bir sorumluluk aldı.
Konut satışlarında faiz indirimi önemli bir etken.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının 11 Eylül'de açıklayacağı faiz kararı inşaat sektörü için önemli bir eşik.
Eylül ayı faiz kararına yönelik AA Finansın verimli bir anket çalışması oldu. 26 ekonomistin görüşlerine yer verilen ankette, 18 ekonomistin net görüşü 200 baz bir indirim olacağı yönünde.
8 ekonomist ise, 200 baz üzerinde bir faiz indirimi beklediklerini açıkladı.
Bu beklentilere göre faiz oranlarının %41 seviyelerine gerilemesi öngörülüyor.
Ayrıca Merkez Bankasının yayınladığı rapora göre 2026 yılı sonu faiz oranı beklentisi %12 olarak hedeflenmekte.
Ülkemizin faiz planlamasına yönelik bir rapor da Reuters kuruluşundan geldi.
Reuters'ın 17 ayrı ekonomistle yaptığı ankete göre, 2026 sonu faiz oranı biraz daha yüksek. %23 olarak öngördükleri politika faiz beklentileri, ülkemizin ekonomik gidişatına yönelik olumlu ve iyimser bir tablo ortaya koyuyor.
Son aylarda faiz indirimi ile ekonomik hareketliliğin önünü açmayı hedefleyen merkez bankası, piyasaların olumsuz etkilenmemesi adına, düşük kademeli faiz indirimleriyle, temkinli adımlarla ilerlemekten yana tavrını koruyor.
Ancak konut üreticilerinin bu faiz indirimleriyle başlayan hareketliliği fiyat artışlarıyla değerlendireceği kaçınılmaz.
Konut üreticilerinin fiyat artışına yönelik baskılarının piyasa girdi maliyet koşullarına göre değil de, faiz indirimlerini fırsat bilerek oluşacak fiyat artışlarına karşı, Ticaret Bakanlığının sıkı denetimlerle durumu takip ve kontrol altına alması, konut enflasyonuna yönelik önleyici bir tedbir olacaktır.
Ev sahibi olmak isteyen ve yatırımcıların borçlanmaya dayalı yaratacağı konut sektöründeki hareketlilikle, yüzlerce iş kolunu da olumlu yönde etkileyecek olan iyimser tablo, umarım fırsat ekonomisine dönüşerek haksız fiyat artışlarına yol açmaz.
Burada iktidarın ekonomik tedbirleriyle birlikte, inşaat sektöründe bulunan üreticilerimize de toplumsal bir sorumluluk düşüyor.
Bireysel çıkarlara yönelik fırsatçılık, devlet ve millet olarak uzun süredir devam eden kemer sıkma politikamızın boşa çıkarılması olacaktır. Emekler boşa çıkmasın, millet ve devlet olarak etik ve ahlaki değerlerimizi sonsuza dek korumaya ihtiyacımız var.
Yasal Sorumluluk
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları ve yorumlar yazarların kendi görüşleridir.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Yazarın Önceki Yazısı
Toplumun Özgürlükçülerle Sınavı
Toplumun Özgürlükçülerle Sınavı
Yazarın Sonraki Yazısı
Özgür Özel Ve Ekrem İmamoğlu’nun 22 Yıl Süren Tek Partili Türkiye Hasreti
Özgür Özel Ve Ekrem İmamoğlu’nun 22 Yıl Süren Tek Partili Türkiye Hasreti

