Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, önemli açıklamalarda bulundu. 'Ek atama olmayacak'

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Beyaz TV’de, Melissa Bağcı’nın sunduğu Akılda Kalsın Programı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Yusuf Tekin ‘Ek atama olmayacak’ dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, önemli açıklamalarda bulundu. 'Ek atama olmayacak'
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, önemli açıklamalarda bulundu. 'Ek atama olmayacak'
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Beyaz TV'de, Melissa Bağcı'nın sunduğu Akılda Kalsın Programı'nda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Açıklamalarda bulunan Bakan Tekin ‘Ek atama olmayacak' dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 'Son 4-5 aydır, Cumhuriyeti Halk Partisi'nin içerisine girdiği tartışma ortamını, Türkiye'de cumhuriyeti kuran, Kurtuluş Savaşı'nı yürüten ve böyle köklü bir geçmişi olan bir siyasi partiye asla yakıştıramıyorum.

Ben daha önce de söyledim. Türk siyasal hayatı ve kurumlar doçentiyim ve siyasi partilerin geçmişleriyle, tarihleriyle ilgili notlarımızı yazarken, makalelerimizi yazarken, kitaplarımızı yazarken, ilgili siyasi partilerin genel başkanlarının açıklamalarını bir veri olarak alırız. Ben Cumhuriyeti Halk Parti'li dostlarımızı, arkadaşlarımızı uyarıyorum, gerçekten uyarıyorum. Yarın Cumhuriyeti Halk Partisi'nin tarihini yazanlar, özellikle 2024-2025'le ilgili, Cumhuriyeti Halk Partisi ile ilgili analiz yapacak kişilere veri temin edecek akademisyenler, Sayın Özel'in açıklamaları üzerinden gidecekler ve bu açıklamalar da ne demokrasiye açısından ne hukuk devleti açısından ne de siyaset açısından sağlıklı bir yere oturmuyor.' ifadelerini kullandı.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NDA JAMMER VAR MI?

“Milli Eğitim Bakanlığı'nda jammer olduğunu, yani bakanlık resmi kurumlarında kullanılan jammer'ın olduğunu, ben zaten söylüyorum. Ama ben, milli eğitim bakanı olarak bu jammer'ı ne gördüm, ne bavuluma koyup bir yere götürdüm, ne de taşıdık. Bizim jammer'ımız, niçin var sorusunun cevabını verelim, Özgür Bey kıyaslasın, Ekrem İmamoğlu'nun davranışlarıyla bizimkisini. Ona mı elzemmiş, bize elzemmiş, baksın. Biz yılda yaklaşık 9 milyon kişiyi sınava alıyoruz. Bu 9 milyon kişiyle ilgili sınav yapıyoruz, Milli Eğitim Bakanlığı olarak, ÖSYM ayrı. Bizim, 9 milyon kişinin girdiği sınavların sorularını hazırlayan arkadaşlarımız var. Bu soruların birimselliğini test eden başka ekipler var. Bu soruları baskıya gitmeden önce redakte eden ekipler var ve bu soruları baskı esnasında basan, kontrol eden, baskıdan sonra bunun dağıtımını yapan devasal bir ekibimiz var bizim. Şimdi burada sınava giren kişilerin ve sınavın güvenliği açısından, bizim bu türden iletişim araçlarının kullanılmasını engelleyecek adımlar atmamız gerekir. Bizim ölçme, değerlendirme ve sınav hizmetleri genel müdürlüğümüzün, bahsettiğim bu işleri yaptığı biriminde, Sayın Özel'in bahsettiği gibi bir sinyal kesici bir mekanizmamız var. Biz ne için kullanıyoruz bunu? Biz, bu sınavın güvenliği için kullanyoruz. Sayın Özel'in benzettiği veya benzeştirdiği İmamoğlu'nun herhangi bir oteldeki bir görüşmesi ile bizimkini buyrun kıyaslasın. Eğer kendisine mantıklı geliyorsa bir itirazım yok.”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, önemli açıklamalarda bulundu. 'Ek atama olmayacak'

EK ATAMA OLACAK MI?

“Ek atama olmayacak. Yani öyle bir şey gündemizde yok. Şunu açık açık söyleyeyim. Daha önce de söyledim. 2024 yılında son defa KPSS sınavı yapıldı. Ve o KPSS ile şu anda son atamayı yapıyoruz biz. 15 bin, 2024 yılındaki KPSS sınavına göre yapacağımız atama. Bir de önümüzdeki temmuz ayında artık yeni istihdam modelimiz Milli Eğitim Akademisi üzerinden olacak. Temmuz ayında da o sınavı ilk defa yapacağız. Oradan da 10 bin öğretmen arkadaşımızı atayacağız. Yani bu 25 bin rakamının 15 bin KPSS ile 10 bini de Milli Eğitim Akademisi üzerinden üzerinden olacak.”

OKULLAR ERKEN TATİLE GİRECEK Mİ?

“Bizim mevzuatımıza göre her bir eğitim-öğretim yılı 180 iş gününü tamamlamak durumundayız. Sadece şunu söyleyeyim. Bunu söyleyenlerin şöyle bir argümanları var. Bu sene böyle yapın, eylül ayında bir hafta erkene çekin veya iki hafta erkene çekin gibi. Aynı şey değil. Çünkü bu yılın eğitimini 180 iş gününe tamamlamamız gerekiyor. Önümüzdeki senenin eğtimini 190 gün yapmamız bir şey ifade etmiyor. Bu yıl ki çocuklarımızın eğitim-öğretimleri, öğretmenlerimizin planları ve programları. bu 180 iş günü üzerine kurulmuş durumda. Yani bizim öyle bir takvimimiz, böyle bir çalışmamız yok. Ne ilan ettiysek öyle devam edecek. Kaldı ki hem liselere giriş sınavları, hem yükseköğretime giriş sınavları açısından da bu takvimi değiştirmek başka tür sorunları beraberinde getirecektir. O yüzden öyle bir şeyimiz yok yani.”