Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta

Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) bağlı EGO Genel Müdürlüğü'nde yaşanan sendikal baskı ve mobbing skandalının yankıları sürerken, benzer iddialar bu kez de farklı birimlerde ortaya çıktı. “Kimse kimsenin sendikasına karışmayacak” diyerek özgürlük vaadinde bulunan Mansur Yavaş’ın yönetiminde, belediye birimleri adeta sendikal baskı merkezine dönüştü. EGO’dan sonra İtfaiye ve Zabıta Daireleri’nde de personelin istifaya zorlanıp belirli sendikalara yönlendirildiği ortaya çıktı. Yavaş’ın söylemleriyle sahadaki uygulamalar arasındaki uçurum giderek büyüyor.

Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta
Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) bünyesinde çalışan personeller, yönetim tarafından belirli sendikalara üye olmaya zorlandıklarını ve mobbinge maruz kaldıklarını belirtiyor. EGO Genel Müdürlüğü'nde patlak veren sendika baskısı skandalının ardından, bu kez de İtfaiye Dairesi Başkanlığı'nda benzer iddialar gündeme geldi.

Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta

ABB İtfaiye Dairesi Başkanlığı'nda görev yapan bazı personel, yönetim tarafından mevcut sendikalarından istifaya zorlandıklarını ve Tüm Yerel-Sen isimli sendikaya geçmeleri yönünde baskıya maruz kaldıklarını dile getirdi. Edinilen bilgilere göre, yetki belirleme sürecinde bazı yöneticiler, personelin Tüm Yerel-Sen'e geçmesi durumunda evlerine yakın bölgelerde ya da harcırah verilen istasyonlarda görevlendirileceği yönünde vaatte bulundu. Ayrıca, istasyon ve bölge amirlerinin de Tüm Yerel-Sen üyesi olduklarının özellikle vurgulandığı belirtildi.

YENİ PERSONEL DAHA GÖREVE BAŞLAMADAN HEDEFTE

21 Nisan'da göreve başlaması planlanan 300 yeni itfaiye personeliyle de Tüm Yerel-Sen şube başkanı tarafından telefon ve WhatsApp grupları aracılığıyla iletişime geçildiği, bu kişilere sendikaya üye olmaları halinde eğitim süreçlerinde ayrıcalık sağlanacağı yönünde telkinlerde bulunulduğu iddia edildi. Eğitim şube müdürü ve amirlerinin de aynı sendikaya üye olduğunun özellikle ifade edildiği belirtildi. Öte yandan, farklı bir sendikanın yöneticisi İtfaiye Merkez İstasyonu'nda üye çalışması yapmak istediğinde, İtfaiye Daire Başkanı Ali Levent Çeri'nin talimatı üzerine güvenlik görevlileri tarafından içeri alınmadığı; yoğun ısrarlar sonucu girişine izin verilen sendika yetkilisinin ise çalışmalarını güvenlik gözetiminde sürdürmek zorunda kaldığı ifade edildi.

Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta

ZABITA DAİRESİ'NDE DE BENZER İDDİALAR

Benzer bir durumun Zabıta Dairesi Başkanlığı'nda da yaşandığı öne sürüldü. Tüm Yerel-Sen şube yöneticilerinin, zabıta personelinin yoğun bulunduğu garajlarda görevlendirildiği ve bu durumun sendikal faaliyetlerde avantaj sağlamak amacıyla planlandığı iddia edildi. 21 Nisan'da göreve başlaması beklenen 150 yeni zabıta personelinin de sendikalar arası yetki mücadelesinin merkezinde olacağı öngörülüyor.

Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta

YAŞANANLAR MANSUR YAVAŞ'IN SÖYLEMLERİYLE UYUŞMUYOR

ABB Başkanı Mansur Yavaş, 2019'daki meclis toplantısında, 'İş başına gelir gelmez kimse kimsenin sendikasına karışmayacak diye genelge çıkartan tek belediye başkanı benim. Kimse kimsenin sendikasına karışmayacak dedim. Özgürce herkes kendi sendikasını seçiyor' diyerek sendikal özgürlüğün garantörü olduğunu vurgulamıştı. Ancak, EGO, İtfaiye ve Zabıta dairelerinde yaşananlar, bu sözlerle çelişen bir tablo ortaya koyuyor.

Sendika zorbalığı Ankara’yı sarstı! EGO’dan sonra itfaiye ve zabıta

EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDE BENZER SKANDAL YAŞANMIŞTI

Geçtiğimiz günlerde de EGO Genel Müdürlüğü'nde benzer bir skandal patlak vermişti. Bazı personeller, Tüm Bel-Sen'e yönlendirilmeye zorlandıklarını açıklamıştı. Bu süreçte EGO İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Serpil Arslan'ın ismi sıkça öne çıkmış, çalışanlara yönelik psikolojik baskı ve tehdit unsurlarının devreye sokulduğu iddia edilmişti. Personel, sendikal tercihlerine yönelik bu baskıların, belediye yönetiminin sıkça vurguladığı 'şeffaf, eşitlikçi ve demokratik' anlayışla bağdaşmadığını belirtiyor.