AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Sende hiç utanma yok mu Ali Mahir?"
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek saat 19.30'da başlayan Sürmanşet programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in konuşmalarından satır başları:
MANSUR YAVAŞ, YİNE ‘GÖKÇEKLER' DEDİ!
“Pişkinlik ve düzenli bir yalan söyleme durumu var. Sayın Yavaş'a bütün Türkiye'nin huzurunda buradan sesleniyorum. Bu dediği doğru değilse belediye başkanlığından istifa eder mi?”
“Bakın görüyorsunuz. Melih Gökçek, yani babam burada ifade vermeye gittiğinde, burada mülkiye müfettişlerinin bulunduğu binanın önünde fotoğraf çekiyor ve buraya ifade vermeye gittiğine dair bu tweeti de paylaşıyor. Bana göre gidip burada bu fotoğrafları çekip, bunu ispat etmek zorunda da değil. Ancak, maalesef bu muhalefetin düzenli olarak yalan söylemesinden ötürü böyle bir önlem alıyor. Tabi siyasette benden çok daha fazla tecrübeli bir isim. Ancak şunu söylemek istiyorum. Hakikaten fotoğraf koyduğunda da bunu neden koyduğunu kendisine soruyorum. Çünkü bunu koymak zorunda değil. Bir ifadeye vermeye gidiyorsa bunu, Mansur Yavaş'a veya ahalisine ispatlamak zorunda da değil. Ama bu konuda da halkı bilgilendirmek açısından koyuyor. Bakın bir başka tweetini de göstereyim. Buyurun, yine gitmiş binanın önünden fotoğraf vermiş kendisi. Sayın Mansur Yavaş, bu fotoğrafları alıp, evinizdeki münasip bir köşenize asın. Artık size, biz bunu anlatmaktan yorulduk ama siz hala utanmadan yalan söylemekten utanmadınız.”

“Benimle alakalı, yargıyı bu noktada etkilediğimizi veya buna bezer noktalarda gidip oradaki kişilerle görüştüğümüzü söylüyor. Benim bu anlamda, hayatım boyunca ben zaten mülkiye müfettişleriyle olan ilgili yerlere hiç gitmedim. Çünkü ben bir ifade de vermedim biliyorsunuz. İfade vermediğim için hiç gitme ihtiyacım olmadı. Evet burada babamın bir ifade vermesi gerekiyordu. Çünkü yargı çağırmış, ifade vermeye gidecek. O tabiki oraya mecburen gidiyor. Şimdi buraya gidiliyor ya. Bu sefer de ne diyorlar biliyor musunuz? ‘Siz buraya niye gittiniz? Yargıyı mı etkilemeye çalışıyorsunuz?' diyorlar. Ya arkadaş ifade ver diyorsun, ifade vermeye gidiyor, bir eski Ankara Belediye başkanı. Daha sonrasında niye ifade verdiği yönünde bu sefer de yok arkadaş sen buraya niye gittin diyor? Böyle bir saçma siyaset tarzı olamaz. Tabi ortaokulu ve liseyi dokuz senede bitiren bir kişiye bunları anlatmak kolay olmuyor. Hakikaten çabalıyoruz. Hakikaten mücadele ediyoruz bu noktada.”
“Sayın Mansur Yavaş'ın bu ifadelerinden sonra, ben de kendisiyle ilgili şöyle bir araştırma önergesi vereceğim inşallah. Bunun çalışmalarını yapıyorum. Bir, Sayın Mansur Yavaş göreve geldikten sonra hakim ve savcıların birinci derece yakınlarından ve ikinci derece yakınlarından kaç kişiyi Ankara Büyükşehir Belediyesi işe almıştır? Bu işe aldıkları kişilerin, eğer hakim veya savcıların yakınlarıysa, bu hakim ve savcılar Sayın Mansur Yavaş'la ilgili herhangi bir davaya girmişler midir? Bunları soracağız. İkinci bir soruya geliyorum. Sayın Mansur Yavaş, emniyet amiri olan kişilerin çocuklarını veya birinci derece yakınlarından kaç kişi işe almıştır? Bu soruları niye soracağım biliyor musunuz? İşte bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, savcı S.Ç.S ismindeki şahıs, Ekrem İmamoğlu'nun avukatına bilgi sızdırmaktan dolayı bugün hakkında işlem başladı. Yani içerideki birtakım savcı veya buna benzer yargı mesuplarının bu tür konularda parmağı olma durum mu söz konusu olabilir? Mesela bu şahsın, bu savcının Zorlu Center'da bir odada görüşme yaptığı yönünde, bugün bilgi aldım. Böyle bir şey duydum. Yani şu anda ki basın camiasında geçen mevzu budur. Ve bu kişinin, diğer savcıları da tehdit ettiği yönünde birtakım konuşmalar var. O zaman Sayın Mansur Yavaş'ın çevresindeki savcı, hakim veya emniyet mensuplarının birinci dereceden yakınlarının işe alınıp alınmadığının acilen araştırılması lazım.”
“Bugün Ankara Belediyesi'nin içerisinden tanıdığım bir kişi beni aradı. Bir emniyet mensubunun, bir çocuğunun şu anda işe geldiğini, hatta bu konuda maaş almasına rağmen işe gelmediği noktasında da bir iddiaada bulundu. Hemen araştırmaya başladım. İddiaları kamuoyuyla paylaşacağım. İki, şirketleri var belediyenin. Belediyenin şirketlerinde eski emekli hakim veya savcıları Sayın Mansur Yavaş işe almış mıdır? İşe alması suç değildir ama bu işe aldıkları kişilerin telefon HTS kayıtlarının çıkıp, Mansur Yavaş ve belediyeyle ilgili, hakim veya savcılarla temas kurup kurmadığı da ortaya çıkmalıdır. Sayın Mansur Yavaş, sen öyle boş yere atıyorsun. Biz, bunların ne kadar dolu olduğunu süreç içerisinde göreceğiz. Ben bugüne kadar vatandaşımıza ne söylediysem bunun belgesini yayınladım. Bu iddiaların da belgesini bulduğum dakika, bu ekran başında sen oturacaksın bunları izleyeceksin.
BAŞARIR, BU KEZ DE ‘ÇORBA' YALANINA SARILDI!
“Bunu söyleyen, iddialara göre her gün 50 bin TL'lik puro içen bir adamın bize bunları söylemesi çok enteresan. Bakın, yalanı essah gibi söylemek tabiri bunlara ait. Niye diyeceksiniz... Mansur Bey, çorba dağıttığı için yargılanmıyor. Mansur Yavaş, polislerimize havai fişek atan, polislerimize taş atan, polislerimize saldıran anarşistleri, o akşam panzerler biliyorsunuz su sıktığı için, onlara battaniye ve çorba dağıttığı için yargılanıyor. Yani bu görüntülerden dolayı yargılanıyor. Bu yalanı, biz anlatmaktan hakikaten usandık. Bunlar yalan söylemekten usanmadı. Biz bu yalanın karşılığını anlatıyoruz, doğrusunu. Bunlar usanmıyor, bunun doğrusunu görmekten? Ama yalan söylemeye devam ediyorlar. Ben buradan şunu söylüyorum. Bu, polise havai fişek atıp, çorba dağıtamazsınız. Polislere taş atıp, çorba dağıtamazsınız. Burada, o zaman siz devletin irfadesine bir başkaldırı gösterenlere cesaret vermeye kalkarsınız. O zaman da yargı gereken kararı almak ve gereken işe bir yapmak zorunda.”
CHP'Lİ BAŞARIR'IN VİLLASI İÇİN USULSÜZ İŞLEM!
“Bakın, bu dürüst Ali Mahir var ya... ‘Ben buraya geldiğimden beri hiçbir lüksün içine girmedim.' diyor. Ya kardeşim, utanmıyor musun belediyenin araç ve gereçlerini kullanmaya. İddia bu yönde bütün gazetelere yansıdı. Şimdi de bugün ne yapmış biliyor musunuz? Tabii oralarda kamerayı bantlayarak bu işler çözülmez. Etrafını komple saçla kapatmış. Niye? İçerisi gözükmesin diye. Ali Mahir, sende hiç utanma yok mu? Hiç ahlak yok mu? Belediyenin arabalarını, kendi evinin harfiyatının alınması için nasıl kullanırsın? Hiç yüzünde kızarmıyor. Şimdi CHP'lilere soruyorum... Bunca oy veren vatandaşımız var. Bunlardan kendine ev yapanlar var, apartmanlarda oturanlar var. Bağı olan, bahçesi olan insanlar var. Ya arkadaş, Ali Mahir Başarır'ın, belediyenin araç ve gereçlerini kendi şahsı için, çoluğu çocuğu ve eşinin oturduğu yerlerde kendine süper lüks konutlar inşa etmek için kullanmaya hakkı var mıdır? Efendim bunlarda utanma yok. Düşünsenize devletin imkanları bunda olsa, demek bunlar ne yapacak? Demek ki bunlar, devletin imkânları olsa ne yapacaktın? Evinin önünden metro mu geçirecektin? Ya da işte Ulaştırma Bakanlığı'ndan, kendine bu noktada imkanlar mı sağlatacaktın? Şimdi bakın bir kepçe bulmuş, bir kamyon bulmuş. Onun da bir demiş ki gideyim hemen o imkanlardan yararlanayım. Oradan da bir kara geçeyim, hesabına düşmüş demek ki. İddialar bu yönde. Hiç utanmadın mı ya? Bir harfiyat parası veremedin mi? Vatandaşın oradaki vergileriyle doldurulan, o mazotları, o alınan kamyonları kullanırken hiç mi vicdanın sızlamadı Ali Mahir? Ama göreceksin bu seçimde siz ve sizin gibileri o kamyondan döktüğün, harfiyat gibi inşallah vatandaş da sandıklarda dökecek ve yok edecek. Ya bunlar da hiç utanma yok.”
