Dede Korkut Hikâyeleriyle Bugünü Okumak Konulu Konferans Gerçeklesti

Bayburt Dede Korkut 28. Uluslararasi Kültür ve Sanat Sölenleri kapsaminda Dede Korkut Hikâyeleriyle Bugünü Okumak konulu konferans düzenlendi.

Dede Korkut Hikâyeleriyle Bugünü Okumak Konulu Konferans Gerçeklesti
Çoruh Kültür Merkezi’nde gerçeklesen ve Türkiye-Kirgizistan Manas Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Alparslan Ceylan ile Bayburt Fen Lisesi Türk Dili ve Edebiyati Ögretmeni Recai Hançer’in konusmaci olarak yer aldigi konferansta Dede Korkut Hikâyelerinden yola çikilarak günümüz olaylari ile baglantisi konusuldu.

Saygi durusunda bulunulmasi ve Istiklal Marsi’nin okunmasiyla baslayan programda ilk olarak söz alan Türkiye-Kirgizistan Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alparslan Ceylan Türk Dünyasi’nin ünlü yazari Cengiz Aytmatov’un “Gelecegi ancak geçmisine sahip olanlar kurtarir.” sözüne atifta bulunarak Bayburt’un geçmisine en iyi sahip çikan kentlerin basinda geldigini söyledi.



Konusmasinda Orta Asya’daki durum hakkinda bilgi veren Profesör Ceylan, “Bizim için 12 Kasim 2021 tarihi çok kiymetli. Türk Devletler Teskilati’nin kurulus tarihi. Türk Devletler Teskilati Istanbul’da Sultan Ahmet’te kuruldu. Türk Dünyasi’nin baska bir sehrinde de kurulabilirdi ama Istanbul’da Sultan Ahmet’te kuruldu. Bu ayni zamanda Islam Dünyasi’na da bir mesajdir. Bu mesaji dogru okumak gerekiyor. Türk Dünyasi ile Islam Dünyasi’nin birbirinden ayrilmaz bir bütün oldugunun mührüdür. Bu durum bütün dünyada ses getirdi. Rusya hemen tepki verdi. Bu olusumun içerisinde bizde yer almak istiyoruz dedi.

Çünkü Türk halklarindan bizde de var dedi.

Çünkü en çok rahatsiz olacak ülkelerin basinda Rusya vardi. Malum biz tek bagimsiz Türk devleti idik. Daha sonra yani 30 yil önce kardeslerimiz bagimsiz oldu. Kazakistan, Kirgizistan, Azerbaycan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi kardeslerimiz bagimsiz oldu. 6 devlet olduk. Pesinden 2 devlet daha katildi.

Suan da gözlemci olan unuttugumuz kardesimiz Macaristan katildi.

Hun Türkleri’nin devami olan kardeslerimiz. Ama yöneticiler Türk olduklarini kabul etmiyordu. Artik onlarin devlet baskani da gögsünü kabarta kabarta Türk oldugunu ifade ediyor. Yine uzun yillar mücadele eden degerli büyügümüz Rauf Denktas Türk Dünyasi’nin bir parçasi olduklarini ifade ediyordu. O da 8. Türk devleti. Artik umut ediyoruz ki bu 6 Türk devleti Kibris’inda bagimsizligini tanir ve ayni ruh geri gelmis olur. Gitmediginiz yer sizin degildir. Orta Asya’da yer alan Türk Cumhuriyetleri her vatandasimizin rahatlikla gidebilecegi ve sevgiyle karsilanacagi cumhuriyetlerdir. Buradan bir çagri yapmak istiyorum. Simdi tercih dönemi, ögrencilerimiz tercih yapacaklar. Türkiye- Kirgizistan Manas Üniversitesi Dünya’da ilk binde yer alan bir üniversite, hiçbir mezununun issiz olmadigi bir üniversite, her mezununun en az dört dil bilerek mezun oldugu bir üniversite. Ögrencilerimizin Bayburt’ta okudugu kadar rahat okuyabilecegi bir ortam. Çocuklarinizi gönderin biz sahip çikalim Anadolu’nun evlatlari orada okusun. Sizden arzumuz çocuklarinizi gönül rahatligiyla gönderin.” ifadelerini kullandi.

Dede Korkut’un Türk Cografyasinin her yerinde var olan bir mihenk tasi oldugunu belirten Alparslan Ceylan, “Dede Korkut tipki Ahmet Yesevi gibi, Naksibendi hazretleri gibi, Yunus Emre gibi, Fuzuli gibi degerlerimizden birisi. Onu yasatmak hepimizin görevi” dedi.

Prof. Dr. Alparslan Ceylan’in ardindan söz alan Recai Hançer ise Dede Korkut Hikâyeleri ve diger edebi metinleri karsilastirdigi konusmasinda Dede Korkut Hikâyeleri’nin neden diger edebi metinlere göre daha agir bastigi konusunda degerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin en büyük sorunlarindan birinin aydin sorunu oldugunu dile getiren Hançer, “Türk modernlesmesi serencaminda kendi halkina yabancilasan, Stockholm Sendromuna ugrayan celladina asik olan bir aydin tipi türedigini ifade etti.

Bu tip aydinlar için kullanilan kavramlardan biri olan nominalist aydin kavrami üzerinde duran Haçer bu kavramin milletin deger verdigi bazi kavramlari sadece bir isimden ibaret sayan, o degerin kültürel birikimini, sosyolojisini, tarihini kolaylikla reddedebilen aydin tipini isaret ettigini söyledi.



Dede Korkut Hikâyelerinden yola çikarak günümüzdeki sosyal ve kültürel olaylari yorumlayan Recai Hançer “Dirse Han Oglu Bogaç Han”, “Deli Dumrul”, Tepe Göz gibi bilinen Dede Korkut hikâyeleriyle günümüzdeki aile, hirs, ahlaki yozlasma gibi sosyal sorunlar arasinda baglar kurarak degerlendirmelerde bulundu.

Tepe Göz hikâyesinde yasanan olaylar ile Ortadogu cografyasinda yasanan gelismelerin baglanti olabilecegine dikkat çeken Hançer, “Bugün Ortadogu cografyasinda ya da dünya da birçok Tepegöz’ün oldugunu görüyoruz. Ortadogu cografyasi için düsünürsek Amerika ve Israil bu Ortadogu cografyasinin birer Tepegöz’ü mahiyetinde. Peki, bunlarin olusmasinda bizlerin ahlaksizliginin payi yok mu? Bizim parçalanmisligimizin, bizim tembelligimizin, keza Dogu Türkistan’da bir Çin zulmü var oranin Tepegöz’ü de onlar. Rahmetli Alev Alatli Hoca’nin Dogu Türkistan için söyle bir sözü vardi. “Uygurlar uranyum üzerinde inek otlatmanin hesabini ödüyorlar” demisti.” ifadelerini kullandi.

Toplu fotograf çekiminin ardindan konferans sona erdi.
Kaynak: İHA