108 Yasindaki Kadir Dede 'Türkçe Ezan' Baskisini Anlatti

Sivas’ta yasayan 108 yasindaki Kadir Hizmetli, Türkiye tarihindeki önemli dönüm noktalarindan olan ezanin Arapça yerine Türkçe olarak okutulmasinin zorunlu hale getirildigi zamana sahit oldugunu belirterek o dönemin zorluklarini anlatti.

108 Yasindaki Kadir Dede 'Türkçe Ezan' Baskisini Anlatti
Eskiden Sivas’in Kangal ilçesine bagli olan fakat simdilerde Sivas’in Ulas ilçesine baglanan Eski Karahisar köyünde 108 yil önce dünyaya gelen Kadir Hizmetli torunlarinin torunlarini gördü. En büyük oglu 84 yasinda olan Hizmetli, Türkiye tarihinin büyük bölümüne sahitlik etti. Dogduktan 24 yil sonda nüfus kaydi yapilan Hizmetli’nin resmiyette yasi en büyük ogluyla ayni. Son bir asra sahitlik eden Hizmetli, Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktasi olan ezanin Arapça yerine Türkçe olarak okutulmasinin zorunlu hale getirildigi zamanlari en net haliyle hatirlayan Hizmetli, o dönemde yasanan zorluklari ve degisikliklerin topluma etkilerini anlatti.

“Sivas’in Kangal ilçesine gaz yagini ilk ben getirdim”

Türkiye çapinda gaz yaginda kitlik yasanirken Sivas’in Kangal ilçesinde ilk kez gaz yagini getirdigini söyleyen Kadir Hizmetli, “Yasim tam olarak belli degil ama yaklasik 108 yasindayim. Dogum tarihim tam olarak dogru yazilmadigi için kimligimde ki yanlis devam ediyor. Sagligimi cenabi Allah’a borçluyum. Bir ömür iyi geçti. Sanki 24 saat sürdü. Çok sükür dizlerimin agrisindan baska hiçbir saglik sorunum yok. Belki de yirmi, otuz torunum vardir. Bazilarinin isimlerini hatirlayamiyorum. Gençligime kadar köyde yasadim. Babam ticaretle ugrasirdi ben de ticaretle ugrasmaya basladim. 1958- 59 yillari civarinda Türkiye çapinda gaz yaginda kitlik yasaniyordu. Iskenderun’da serbest satis yapildigini duydum. Kitlik oldugunu da bildigim için sasirdim ama yine de gittim. O zamanlar ilk defa Sivas’in Kangal ilçesine gaz yagini ben getirdim. Herkes hayret etmisti” seklinde konustu.



“Ezan yalnizca ‘Tanri uludur’ seklinde okunabiliyordu”

Ezanin Türkçe okutuldugunu ve halkin korkudan kendi kapisindaki bugdayini bile saklamak zorunda kaldigini anlatan Hizmetli, “Adnan Menderes dönemini iyi bilirim. O zamana kadar çektigimizi de iyi bilirim. Menderes zamanina kadar olan durum kritikti. Yokluk gördüm. Yakin köylerimizde kitlik yasandi. Un bile bulamadilar. Ismet Inönü zamaninda yoksulluk vardi. Kitlik pek çoktu. Kitlik çoktu ama samimiyet vardi. O gittikten sonra Menderes zamaninda her tarafta bolluk yasandi. Fakat Inönü zamaninda biz harmanda ki bugdayimizi memurun korkusundan içeriye alamazdik. Temizlerken bir memur gelse bugdayini bölüyordu. Bunun korkusundan gizli sakli temizlerdik bugdayimizi. Hoca ezan okuyamiyordu. Ezani yalnizca ‘Tanri uludur’ seklinde okuyabiliyordu. Halk korkardi. Devlet adami olmadigi zaman serbest ‘Allah-u Ekber’ diye okunuyordu. Fakat karakol gelir veya herhangi bir devlet adami varsa o zaman tanri uludur diye ezan okunuyordu” dedi.

Kaynak: İHA