Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır

Uluslararası Adalet Divanı: İşgal altındaki Filistin toprakları parçalanmış ayrı bölgeler değil, tek bir bölgesel birimdir.

Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır
Uluslararası Adalet Divanı: İsrail, Gazze'de işgalci güç konumundadır
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail'in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü duyurdu.

Divan, açıkladığı danışma görüşünde İsrail'in Filistin'i işgali, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki ilhak uygulamaları, Doğu Kudüs'ün statüsünü değiştirme çabaları, apartheid ve ayrımcı uygulamaların hukuka aykırılığı, bunların başta İsrail olmak üzere tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar açısından doğuracağı sonuçlar hakkında kanaatine yer verdi.

Divan Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam tarafından halka açık oturumda okunan danışma görüşünde, 'İsrail'in işgal ettiği topraklarda Filistinlilere ait doğal kaynakları kullanması uluslararası hukuka aykırıdır. İsrail'in işgal ettiği toraklardaki yerleşim politikaları Cenevre Sözleşmesini ihlal etmektedir. İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da işgalcidir. İsrail, Filistin'i uzun süredir işgal ediyor. İşgalci, egemenlik hakkını kullanamaz.' ifadelerine yer verildi.

49 ÜLKE VE 3 KURULUŞ BEYANDA BULUNDU

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini sürdüren Divan'da, 19-26 Şubat 2024 tarihlerinde yapılan duruşmalarda, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 49 ülke, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği, İsrail'in Filistin topraklarını işgal ve ilhakına ilişkin kendi görüşlerini sözlü olarak Divan'a sunmuştu.

Bunun öncesinde de yine aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 54 devlet ve 3 uluslararası kuruluş Ağustos 2023'e kadar yazılı beyanlarını Divana ulaştırmıştı. Türkiye, İsrail'in Filistin'i işgali, Batı Şeria'daki ilhakı ve özellikle Doğu Kudüs'ün statüsünün korunmasına ilişkin olarak Divan'a yazılı beyanını ilk ulaştıran ülke olmuştu.

Divan önünde, danışma görüşünde ilk defa bu kadar çok sayıda devletin yazılı ve sözlü beyanda bulunduğu görülürken, yazılı beyanda bulunan İsrail'in sözlü duruşmalarda yer almaması dikkati çekmişti. Duruşmalara katılan devletlerin büyük çoğunluğu, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin ve Filistinlilere yönelik uygulamalarının hukuka aykırı olduğunu savunmuştu.

Belçika, İsviçre, İrlanda, İspanya ve Norveç gibi batılı ülkeler dahil çoğunluğu Orta Doğu'dan olan ülkelerin yer aldığı, 19-26 Şubat 2024 tarihinde gerçekleşen duruşmalarda, 'İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde egemenlik hakkının bulunmadığı', 'İlhak yoluyla toprak edinmenin hukuka aykırı olduğu', 'Filistin topraklarındaki ilhak ve yerleşimci uygulamalarının demografik yapıyı zorla değiştirmek anlamına geldiği', 'Diğer devletlerin, İsrail'in Filistin'deki işgalini tanımama yükümlülüğü olduğu' ve 'İsrail'in Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını engellediği' savunulmuştu.

TÜRKİYE FİLİSTİN'İN İŞGALİNE KARŞI ÇIKTI

Türkiye, UAD'nin danışma görüşü oluşturulması sürecinde 26 Şubat 2024'te yaptığı sunumda, İsrail'in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını engellediğini ve bu sebeple işgali 'derhal ve koşulsuz olarak' sona erdirmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Sunumunda, İsrail'in Filistin'deki işgaline son vermesi ve 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören kalıcı ve sürekli bir çözüme ulaşılması çağrısını yineleyen Türkiye, uluslararası toplumu ve kuruluşları, üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet etmişti. Türkiye, özellikle Doğu Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesinin uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına aykırılık teşkil ettiğini belirtmişti.