Kastamonu Üniversitesi'nde Darbeler Ve Demokrasi Konusuldu

Kastamonu Üniversitesi’nde çevrimiçi olarak düzenlenen “Darbeler ve Demokrasi” konferansinda Türkiye ve Osmanli dönemindeki darbe girisimleri ele alindi.

Kastamonu Üniversitesi'nde Darbeler Ve Demokrasi Konusuldu
Kastamonu Üniversitesi Insan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü tarafindan “Darbeler ve Demokrasi” baslikli konferans düzenlendi.

Konferans, Tarih Bölüm Baskani Prof. Dr. Serif Demir’in sunumuyla çevrimiçi olarak gerçeklestirildi.

Prof. Dr. Serif Demir, 15 Temmuz’da Türkiye’nin büyük bir felaketten kurtuldugunu ve demokrasiyi geriye götürecek bir vesayetin kiyisindan dönüldügünü ifade etti.

Darbe ve darbeciligin bu topraklardan tamamen sökülmesi gerektigini belirten Demir, Osmanli Cihan Devleti’nde 1446 Buçuk Tepe Isyani ile baslayan darbecilik geleneginin 1913 Babiali Baskini ile 12 padisahi, onlarca veziriazami ve yüzlerce pasayi yerinden ettigini vurguladi. Bu padisahlarin birçogunun hayatini kaybettigini belirten Demir, böyle bir geçmisi olan gelenegin ortadan kaldirilmasi için herkesin mücadele etmesi gerektigini söyledi.



Cumhuriyetle birlikte, karizmatik bir lider olan Mustafa Kemal Atatürk’ün siyaset ile askerligi birbirinden ayirdigini belirten Prof. Dr. Demir, bu iki unsurun birbirine karismasinin ülkeye verdigi zararlari Balkan Savaslari’nda bizzat gördügünü ifade etti.

Bu sebeple Atatürk’ün askerlerin siyasetle ugrasmasini istemedigini ve ülkenin ardi ardina reformlar yaparken askerin kendi sinirlarinda kaldigini dile getiren Demir, ancak Atatürk’ün vefatiyla birlikte askeri vesayetin kendisini göstermeye basladigini ve Cumhurbaskani Inönü’nün seçiminde ordunun da görüsünün alindigini anlatti.

Demir, 27 Mayis darbesinin ülkeyi demokrasi noktasinda geriye götürdügünü ve halkin serbest oylariyla seçilmis olan üç cana kiyildigini ifade etti.

Darbecilerin, 1961 Anayasasi ile askeri vesayeti anayasal bir koruma altina aldiklarini belirten Demir, 1961 Anayasasi’nin büyük bir hayal kirikligi oldugunu ve demokrasinin yok edildigini kaydetti.

Demir, 12 Eylül 1980 darbesi ile birlikte ülkenin yari açik bir cezaevine döndügünü belirterek, 1982 Anayasasi ile askeri vesayetin farkli kurumlar üzerinden devam ettigini ifade etti.

Cumhuriyet döneminde basarili ve basarisiz 9 darbe gerçeklestigini belirten Prof. Dr. Demir, bu darbelerin ülkeyi bir adim ileriye götürmedigini ve demokrasinin gelisimine hizmet etmedigini söyledi.

Ülkenin bir daha bu travmalari yasamamasi için ortak bilinç ve milli bir ruhla darbelere direnmek gerektigini vurgulayan Prof. Dr. Serif Demir, 15 Temmuz darbe girisiminin basarisiz olmasinin en önemli sebebinin halkin daha önce yasananlardan ders alarak bu darbeye direnmesi oldugunu ifade etti.

Gelecek kusaklara daha yasanilasi bir ülke birakmak için demokrasiyi gelistirmek ve daha ileriye tasimak gerektigini belirten Prof. Dr. Demir, demokrasilerde darbe olmayacagini, darbe tehdidinin hissedilmeyecegini ve kurumlarin anayasal çerçeve içinde belirlenen sinirlara bagli kalarak sadece görevlerini yapmalari gerektigini söyledi.

Kaynak: İHA