MHP Lideri Bahçeli Açiklamasi 'ABD, Suriye'de Sonuçlari Çok Vahim Olacak Bir Oyun Kurmaktadir'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Baskani Devlet Bahçeli, "ABD, Suriye’de sonuçlari çok vahim olacak bir oyun kurmaktadir. ABD Disisleri Bakanligi, PKK/PYD/YPG’nin Suriye’de isgal ettigi alanlari, ‘Kuzey ve Dogu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ olarak tanimlamaktadir. Suriye Arap Cumhuriyeti bölündü de biz mi duymadik?" dedi.

MHP Lideri Bahçeli Açiklamasi 'ABD, Suriye'de Sonuçlari Çok Vahim Olacak Bir Oyun Kurmaktadir'
MHP Genel Baskan Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçeklestirilen grup toplantisinda konustu.

Konusmasinda gündeme dair degerlendirmelerde bulunan Bahçeli, Suriye’de gerçeklestirilmesi planlanan ve ertelenen sözde seçim için ertelenmenin yeterli olmadigini böyle bir seçim yapilirsa Türkiye’nin bölgede operasyon gerçeklestirmesinin mesru olacagini söyledi.

CHP Lideri Özgür Özel’in CHP ile kavga etmek isteyen partiler oldugunu iddia etmesine yönelik konusan Bahçeli, Özel’in endiselenmemesi gerektigini Özel’in kendileri ile ayni kalibrede olmadigini dile getirdi.

"Cumhurbaskanimiz dogal olarak herkesle görüsebilir, bizce hiçbir mahsuru ve sakincasi yoktur"

Cumhurbaskani Erdogan’in Sinan Ates’in esi Ayse Ates ile görüsme kararinin ardindan yapilan yorumlarla ilgili degerlendirmede bulunan Bahçeli, "Televizyon ekranlarinda ya da gazete sayfalarinda kulis bilgisi maskesiyle servis edilen dedikodulari, körüklenen spekülasyonlari, estirilen yalan rüzgarlarini, özellikle Sayin Cumhurbaskanimizin yaptigi ikili görüsmelerin çarpitilmasini hayretle, ibretle takip ediyoruz. Iki kisi arasinda geçen bir konusmanin, sanki not alan kalabalik bir dinleyici güruhu varmisçasina takdim edilmesi, bu vesileyle karmasa ve kargasa ortaminin olusturulmasi normallesme bekleyen malum zihniyetlerin basit kurnazligindan baska bir sey degildir. Sayin Cumhurbaskanimiz dogal olarak herkesle görüsebilir, herkesle konusabilir, herkesi dinleyebilir, bizce hiçbir mahsuru ve sakincasi yoktur. Bizim nazarimizda mahsurlu olan taraf asli astari olmayan söylentilerin gemi aziya almasi, saçma sapan iddialarin azginlasmasi, fitnenin de kamçilanmasidir. Gerekirse ve yeri gelirse kamuoyunu seffaf ölçülerde bilgilendirmek suretiyle kaynayan dedikodu kazaninin basincini düsürmek alternatif bir yol olarak degerlendirilmelidir" ifadelerini kullandi.

"Herkesi uyariyorum, asil hedef Türkiye’mizdir"

Cumhur Ittifaki’nin ve Türkiye’nin saldiri altinda oldugunu söyleyen Bahçeli, "Bir yanda Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur Ittifaki’na sistematik saldirilar icra edilirken, diger yanda emperyalizm kanli gündemi bölücü terör örgütü eliyle temsil ve teshir edilmektedir. Bir yanda Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur Ittifaki’nin stratejik olarak oyalanmasi, enerji israfi yasamasi, abuk sabuk siyasi ve hukuki meselelerle yerinde saymasi amaçlanirken, diger yanda güney sinirlarimiz boyunca özerklik adi altinda terör devletinin taslari dösenmektedir. Suriye’nin parçalanmasini esas alan emperyalist bir proje devrededir. Bölge ülkeleri suskun, küresel vandallik küstah ve hareketlidir. Türk milletinden öç almak için kuyruga giren yerli ve yabanci mihraklar sirret kampanyalarini su günlerde iyiden iyiye hizlandirmislar, derinlik katmislardir. Herkesi uyariyorum, asil hedef Türkiye’mizdir. Yakin hedef son yurdumuzdur. Milli birligimiz, milli güvenligimiz, milletimizin huzur ve esenligi tehdit ve tehlikelerle sinanmaktadir. Kale duvarlarimizi yikmak maksadiyla sinerjisini ve sistemsel enerjisini Türk ve Türkiye düsmanligindan alan, mazisi de bir buçuk asra dayanan yikici ve bölücü bir mekanizma bütün habis unsurlariyla faaldir. Bu mesum mekanizmanin siyaset taseronlari, medya tesrifatçilari, sivil toplum tertipçileri, suç ve terör örgütü temincileri, özellikle de dis tedarikçileri vardir, bellidir, tüm yüz hatlariyla ortadadir. Türkiye’nin üzerine gölge düsmesi, siyasi ve hukuki çözülme yasamasi konusunda alçak bir yaris maalesef devrededir. Amaç, Türkiye’yi kapana ve köseye kistirmaktir. Amaç, Türkiye’nin dirayet ve direncini kirarak her türlü müdahaleye açik hale gelmesini saglamaktir" diye konustu.



"ABD, Suriye’de sonuçlari çok vahim olacak bir oyun kurmaktadir"

Suriye’de yapilmasi planlanan ‘sözde seçim’ konusunda degerlendirmede bulunan Bahçeli, "ABD, Suriye’de sonuçlari çok vahim olacak bir oyun kurmaktadir. ABD Disisleri Bakanligi, PKK/PYD/YPG’nin Suriye’de isgal ettigi alanlari, ‘Kuzey ve Dogu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ olarak tanimlamaktadir. Suriye Arap Cumhuriyeti bölündü de biz mi duymadik? Suriye Arap Cumhuriyeti’nin topraklari paylasildi da bizim mi haberimiz olmadi? Bölücü terör örgütünün isgal ettigi Suriye topraklarinda önce 30 Mayis, bu olmayinca 11 Haziran’da yapmayi ilan ettigi sözde yerel seçimlerin Agustos ayina ertelendigi malumlarinizdir. Sözde seçimlerin, özerkligin tescili konusunda mühim ve mecburi bir esik oldugunu bilmeyen kuskusuz yoktur. Bu terör stratejisinin, bu terör hamlesinin üst akli, kumanda merkezi ikili iliskilerimizi dostluk ve müttefiklik hukukuyla tanzim ettigimizi zannettigimiz ABD’dir. Binlerce kilometre uzaktan bölgemize gelerek fiili durum olusturan, terörizme alan açmak için ortam yoklayan, Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayili karari basta olmak üzere, uluslararasi hukuku ve devletlerin egemenligini çigneyen böyle bir dost ancak ve ancak düsman basinadir" ifadelerine yer verdi.

"Suriye Arap Cumhuriyeti’nin topraklari üzerinde ameliyata girismek, Türkiye için hakli operasyon nedenidir"

Suriye’de planlanan sözde seçimin ertelenmesinin yeterli olmadigina dikkati çeken Bahçeli, söyle devam etti:

"ABD Disisleri Bakanligi tarafindan yapilan açiklamada; sözde seçimlerin adil, seffaf ve kapsayici olmasi gerektigi telaffuz edilmis, Suriye’nin kuzeydogusunda su an itibariyle böyle bir seçimin gerekli sartlarinin olusmadigi ileri sürülmüstür. Bu açiklamanin can alici yönü, sözde seçimlerin mesrulugunu inkar degil, zamanlama yanlisliginin ifadesi ve itirafidir. Anlayacaginiz, ABD Suriye’nin kuzeydogusunda bölücü terör örgütüne seçim yaptirmak, özerkligin demokratik temsilini ve temelini insa etmek maksadiyla uygun bir ortam ve zaman kollamaktadir. Bu olacak sey degildir. Bu kabul edilecek, sineye çekilecek bir durum olamayacaktir. Bu kanunsuz ve korsan seçimlerin yapilmasi için Agustos ayinin isaret edilmesi yanlis üstüne yanlis, skandal üstüne skandaldir. Türkiye’nin hakli ve güçlü tepkisi ABD’ye geri adim attirmakla kalmamis, 11 Haziran’da planlanan sözde seçimleri erteletmistir. Bu yetmez, bununla yetinmemizi hiç kimse bekleyemez. Bölücü terör örgütünün ABD destegiyle yapmayi duyurdugu sözde seçimler gündemden tamamen çikarilmali, bir daha da tartisma konusu dahi yapilmamalidir. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin bölünmesine, parçalanmasina, dagilmasina kesinlikle karsiyiz. Bu ülkenin siyasi ve toprak bütünlügüne saygiliyiz, her devletin de saygili olmasini temenni ederiz. Suriye Arap Cumhuriyeti’nin topraklari üzerinde ameliyata girismek, idari yapisiyla oynamak, bölücü terör örgütüne mesruiyet zemini kurmak için sözde demokratik manevralar yapmak, açikça söylüyorum ki, Türkiye için hakli operasyon nedenidir ve böylesi bir hiyanete seyirci kalmak Türk vatanini, Türk milletini felakete sürüklemekle esdegerdir."

"Ihanete göz yummak demokrasi degildir"

DEM Partili Belediyelerin gelirlerini terör örgütlerine aktardigini belirten Bahçeli, "DEM Partili Hakkari Belediye Baskani’nin hukuk sinirlari kapsaminda görevden el çektirilmesi, ardindan geçtigimiz çarsamba günü, silahli terör örgütünü yönetmek suçundan 19 yil 6 ay hüküm alarak tutuklanmasi Türk devlet ve hukuk onurunun sasmaz hükmüdür. 31 Mart 2024 Mahalli Idareler Seçimleri’nde, bölücü terör örgütüyle iltisak, irtibat ve iliski içinde olan teröristleri bilinçli ve sonuçlari hesaplanmis sekilde aday gösterenlerin Türkiye’yi siyasi ve toplumsal çalkantiya mahkum etmek istedikleri açik bir gerçektir. Yalnizca Hakkari Belediye Baskani degil, haklarinda yargisal süreçlerin devam ettigi 30’a yakin örgüt üyesinin belediye baskani koltugunda oturuyor olmasi demokrasiyle izah edilemeyecek despotluk ve düsmanlik alametidir. DEM’in hedefi yöre insanimiza hizmet degildir. DEM’in hedefi yöre insanimizin derdine deva, ihtiyaçlarina çare olmak hiç degildir. DEM’li belediyelerin hemen hemen hepsinde paralel yönetim, PKK’nin sözde komiserleri vasitasiyla agirligi ve gölgesi hakimdir. Ülkemizin dogu ve güneydogu bölgesinde bazi belediye baskanlari talimati bölücü terör örgütü PKK’dan alirken, devletin hazinesinden aktarilan paralari da teröristlere yagmalattirmaktadir. Dünyanin neresine giderseniz gidiniz, hangi ülkenin hukuk sistemini incelerseniz inceleyiniz böylesi bir tablonun suç oldugunu, hatta devlete ve millete ihanetle es anlamli oldugunu görürsünüz. Kayyum edebiyatini agizlarinda sakiz gibi çigneyenler unutmasin ki, teröristlerin görevden alinmasi hukuk devletinin serefidir, hukuk devletinin onurudur, hukuk devletinin ruhudur. Ihanete göz yummak demokrasi degildir. Buna karsilik kayyum atanmasina karsi çikmak ise demokratlik hiç degildir" diye konustu.



"Türkiye’de Kürdistan diye bir yer olmadigini, olamayacagini anlamakta zorlanan hayasiz ve hastalikli ruhlara daha ne diyelim"

CHP Genel Baskani Özgür Özel’in bazi partilerin kendileri ile kavga etmek istedigini iddia etmesine yönelik konusan Bahçeli, Özel’in kendisi ile ayni klasman ve kalibrede olmadigini söyledi.



DEM Parti’nin Hakkari Milletvekili Vezir Coskun Parlak’in, "Bu kentin valisini bu sokaklarda dolastirirsak namerdiz. Kendisi bir adim atamayacak bu sokaklarda. Binlerce polis ordusuyla gezecek" sözlerine yönelik konusan Bahçeli, "Saniyorum bu insana benzeyen canli fazla yürek yemis, kanat takmadan yüksekten uçmaya tevessül etmis. Türkiye Cumhuriyeti’nin sehit kanlariyla sulanan, kahramanliklarla nurlanan, fedakarliklarla tapulanan vatan topraklarinda; bir vatandasimizin, bir polisimizin, bir askerimizin, bir kaymakamimizin, bir valimizin sokakta önünü kesecek, dolasmasini engelleyecek dahili ve harici bir bedhahti henüz günes görmemis ve görmeyecek, böylesi bir alçagin varligina hiç kimse sahit olamayacaktir. Bu sözde milletvekilinin Ankara’da dolasmasi, Gazi Meclisi’mize gelip fitne saçmasi sadece sabrimizin ve kör talihinin yaver gitmesinden dolayidir. Türkiye’de Kürdistan diye bir yer olmadigini, olamayacagini anlamakta zorlanan hayasiz ve hastalikli ruhlara daha ne diyelim? Bu hakikati daha nasil anlatalim? Bu milletvekili müsveddelerinin TBMM’de olmasina, devletten maas almalarina, keyif sürmelerine, ihaneti meslek edinmelerine nereye kadar katlanalim? Kürt kökenli kardeslerimizin vatandas sayilmadigini iddia etmek sadece soysuz bir iftira degil, ayni zamanda düsman dilidir. Türkiye’yi barbarligin mümessili Israil ile ayni kefeye koymak ifade hürriyeti degil, izansizligin ve ihanetin hüviyetidir. Bu milletvekillerinin dokunulmazliginin derhal kaldirilarak adaletin önünde hesap vermeleri çok acil ve milli bir ihtiyaçtir" dedi.

Kaynak: İHA