Ögrenci Velisi Okul Basip Ögretmeni Ve Bir Ögrenciyi Darp Etti

Edinilen bilgiye göre olay, dün Mimar Sinan Ortaokulu’nda yasandi. Iddiaya göre, 8 sinif ögrencisi olan iki ögrenci kendi aralarinda tartisarak kavga etti. Bunun üzerine yasanan olayi ailesine anlatan ögrencinin babasi Ünal Y. okula gelerek girdigi sinifta çocuguyla tartisan ögrenciyi darp etmeye çalistigi sirada ögrencisini korumaya çalisan Türkçe ögretmeni Süleyman Seven’i darp etti.

Okul idarecileri ve diger ögretmenlerin araya girmesi ile siniftan çikarilan Ünal Y., ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri tarafindan ifadesi alinmak üzere karakola getirildi.

Yasanan olay sonrasi okula giden Egitimciler Birligi Sendikasi Sube Baskani Zeki Öz, basin açiklamasi yaparak, duruma tepki gösterdi.

Olaya müdahale etmeye çalisan ve ögrencisini korumak için çabalayan ögretmenin ögrenci velisi tarafindan siddete ugradigini kaydeden Öz, “Olayi gerçeklestiren sahis âdeta egitim kurumunda terör estirmistir. Yapilan bu siddet eylemi asla kabul edilemez. Hafife alinamaz. Görmezden gelinemez. Gündemden düsmesi beklenemez. Maalesef benze olaylar sikça yasanmaya baslanmistir. Egitim çalisanlari bazen bu olayda oldugu gibi fiili siddete maruz kalmakta bazen de psikolojik siddetin muhatabi olmaktadirlar. En büyük gayesi bu güzel ülkenin çocuklarini milletini ve memleketini seven insani degerleri esas alan bir anlayisla yetistirmek için mücadele eden ögretmenlerimize karsi yapilan bu çirkin davranisi siddetle kiniyoruz. Bizim kültürümüzde bizim medeniyetimizde ögretmen eli öpülen insandir. Bilgi ve hikmeti temsil eder. Çocuklar bizim gözbebegimizdir. Onlarin arasinda yasanan küçük tartismalar okulda çözülür. Bu da egitimin bir parçasidir. Henüz 11-12 yasindaki bir çocugun bir veli tarafindan diger ögrencilerin gözü önünde darp edilmesi asla kabul edilemez. Siddete ugrayan ögretmenimizin, ögrencimizin ve diger ögrenci ve ögretmenlerin ciddi bir travma yasadiklari asikardir. Burada yapilan saldiri bütün ögretmenlere ve egitim camiasina yapilmistir. Siddet, her geçen gün artmakta, farkli faillerle yeni kulvarlar bulmakta, en uzaginda olmasi gereken yerlere bile girmekte; toplumsal baglarimizi çözmekte, gelecegimizi karartmaktadir. Toplumsal degerlerimiz erozyona ugramakta, insana saygi azalmakta, hürmet yerini siddete birakmaktadir. Gelecegimizin mimari egitimcilerimiz, ince bir sanati icra ederken kaba bir muameleye maruz kalmaktadir” dedi.

Zeki Öz, egitim çalisanlarina yönelen siddetin genel ve yaygin bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldigini de ifade ederek, “Siddeti önleyecek önemli bir aktör olmasi gereken egitimciler maalesef siddetin magduru durumuna gelmistir. Egitimcinin itibarini artiracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karsi koruyacak tedbirleri almak zorundayiz. Egitimci, siddete karsi yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat siddeti önleyen; egitim ise siddeti ortadan kaldiran bir enstrüman olmalidir.

Bunun için, yetkili kisi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarina sorumluluk düsmektedir. Basta Millî Egitim Bakanligi olmak üzere, bütün egitim camiasi, siyasiler, mülki idareler, aydinlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile oldugumuz suuru ve duyarliligi ile sorumlu davranmalidir. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili oldugu bir meselede, toplumsal duyarlilik bilinci ve farkindalik olusturmak için herkesin yapacagi bir sey mutlaka vardir, olmalidir. Mevcut düzenlemelerin caydirici olmadigi, bilakis siddeti besledigi artik görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapilmasi gereken, medeniyet degerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberligine ve egitim programina geçmektir. Egitimciler Birligi Sendikasi olarak bu ve benzeri olaylara asla duyarsiz kalmayacagiz. Bu menfur olayin takipçisi olacagiz. Olayin faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için her türlü çalismayi yapmaya devam edecegiz. Siddete maruz kalan ögretmen arkadasimiza, ögrencilerimize geçmis olsun dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerine yer verdi.