Başkan Erdoğan'dan CHP'ye 'para kulesi' tepkisi: Deste deste paralarla anılıyorlar

Başkan Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şu şekilde;

Arnavutköy- İstanbul Havalimanı Metrosu'nun şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. 4 istasyonu bu hat sayesinde 8 dakikada yol gidilecek. Arnavutköy'ü Gayrettepe'ye de bağlıyoruz. Ulaşım bu metroyla 41 dakikaya düşüyor. Halkalı etabını da bir yıl içinde hizmete sunmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin en uzun raylı sistem ring hattını tamamlayacağız.

Sadece havalimanımızın açılmasından bu yana İstanbul'a 162 km'ye yakın raylı sistem kazandırdık. Toplam raylı sistem mesafesi 362 km'yi buldu. Bu raylı sistemlerin büyük bölümü UAB tarafından yapılmıştır. Mesela, son 5 yılda belediye tarafından yapılan metro uzunluğu sadece 8 km'dir. Kalan tüm projeler ya daha önceki dönemden kalmadır ya da bakanlık tarafından hayata geçirilmiştir. Üzeri toprakla kapatılan projeler de mevcuttur. İstanbul metroları dünya standartlarının en üst sınıfında yer alıyor. Her biri İstanbul'un ulaşımına nefes borusu işlemi gören raylı sistem hatları olmasaydı şehrin içine düşeceği durumu sizlere bırakıyoruz. Bakanlığın sorumluluğu gereği yoğunlaştığı projeler tek başına yeterli değildir. Büyükşehrin de kendi sorumluluklarını yerine getirmesi lazım ki sinerjiyle sorunlar çözülsün.

CHP'YE 'PARA KULESİ' TEPKİSİ

İstanbul'daki yollarda durma noktasına yakın yoğunluk olduğunu görürsünüz. Belediye yönetimin yol açtığı acı tablo İstanbul'un kaderi değildir. Sorunsuz sıkıntısız işleyen sistemi devam ettirmeyi bile beceremediler. Bu zihniyet görevde olduğu sürece trafik çilesi daha da artacak. İstanbul gerçek belediyeciliği ziyadesiyle hak etmektedir. İstanbul'da sadece iş bilmez, iş yapmaz, eser ve hizmet fukarası değil 89'da olduğu gibi kirlenmiş yönetim vardır. İBB yaptığı eserler ve hizmetlerle değil nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleriyle anılmaktadır. Sorsanız bu paralarla CHP'ye il binası alındı diyorlar. Ödenen rakamla ortadaki paralar arasındaki orantısızlığı kimse izah edemiyor. Şimdiye kadar yapılan açıklamaların hepsi bir öncekini tekzip etti, şüphe bulutlarını artırdı. Hesap uzmanıyım diyerek övünenlerin sesi soluğu çıkmıyor. İstanbul'u depreme hazırlığıyla sosyal belediyeciliğiyle kirletenler ülkeye çok büyük kötülük yapmışlardır.

Milletimiz benzeri durumlara 1980,1990'lı yıllarda şahit oldu. Gençlerimiz belki hatırlamaz ama orta yaş üzeri kuşak iyi bilir. 89'da CHP'li belediye yönetimlerinin hesabını veremedikleri pis işler yüzünden çok büyük tartışmalar yaşandı. İSKİ skandalı diye bir rezaleti bu CHP yazdırdı. 94 seçiminde milletimiz bunların hepsini tasfiye etti, bizi iş başına getirdi. Bir dejavu yaşıyor gibiyiz. İsimler farklı kafalar aynı, kepazelikler aynı. Bu şehirlere yazık. 31 Mart'tan sonra şehirlerimiz bu tartışmaların uzağında eser ve hizmetli günlerine yeniden dönecek.

İstanbul depreme hazırlık için yapılacak 650 bin konuta kavuşacak. İstanbul 1000 kilometreyi bulacak raylı sistem ağırlıklı projeleri konuşacak. İstanbul belediye başkanının maceralarını kibirli hırslarını değil şehrine yaptığı eserleri, projeleri, yatırımları konuşacak. İstanbullu başı dara düştüğünde nerede olduğu kiminle ne yaptığı belli olmayan değil derdiyle dertlenen yönetimi bulacak. İşte o zaman İstanbul geleceğine umutla bakabilecek.