Kanser Yasi Düstü, Uzmani Uyardi Açiklamasi 'Geç Kalmayin'
Izmir Ekonomi Üniversitesi (IEÜ) Medical Point Hastanesi Tibbi Onkoloji Bölümü’nden Dr. Ögr. Üyesi Gürkan Güner, genç yasta görülen kanser hastaligina dikkat çekerek, “18-40 yas arasi vakalarin, son 10 yilda yaklasik yüzde 20-25 oraninda arttigini görüyoruz. Erken tani çok önemli. Hastaligi ne kadar erken yakalarsak hastanin kurtulma sansi o kadar fazla oluyor” dedi.
Dr. Ögr. Üyesi Güner, “Kanser maalesef çagimizin hastaligi. Kalp hastaliklarindan sonra en fazla ölüme neden olan hastalik. Ileri yaslarda görülen bir hastalikti ancak yapilan çalismalardan kansere erken yaslarda da rastlayabilecegimizi görüyoruz. Özellikle eriskin yasta 18-40 yas arasi vakalarin, son 10 yilda yaklasik yüzde 20-25 civarinda arttigini görüyoruz. Bu, bizi endiselendiriyor. Özellikle; lenfoma, testis, sarkom, beyin tümörleri, meme kanserleri gençlerde daha sik görülüyor. Mide kanseri ve kolon kanseri gibi normalde daha ileri yaslarda görülen kanser çesitleri de artik gençlere inmis durumda. Erken yasta görülen kanserler ne yazik ki daha agresif seyrediyor. Yani 70 yasinda bir mide kanseri hastasi ile 30 yasindaki bir mide kanseri hastasi karsilastirildigi zaman, 30-35 yasindaki kisinin hastaligi daha kötü geçebiliyor” ifadelerini kullandi.
"Aile taramasi önemli"
Yasanan vaka artisinin bir sebebinin kalitsal oldugunu dile getiren Dr. Ögr. Üyesi Gürkan Güner, “Bazi kanserlerin kalitsal geçtigini biliyoruz. Örnegin; meme kanserinde veya yumurtalik kanserinde ailesel bir geçis söz konusu olabilir. Örnegin; 45 yasindaki bir kadin meme kanseriyse, annenin çocuklarinda meme kanseri gelisme riski artiyor. Mutlaka aile taramasi öneriyoruz. Tarama, kanserin farkedilmesi ve tedavi edilebilmesi için çok önemli. Elbette kanserin olusma nedenlerinin hepsi kalitsal degil.” seklinde konustu.
"Bilinmeyen nedenleri var"
Dis etkenlerin de kansere sebep oldugunu ifade eden Dr. Ögr. Üyesi Güner, “Son dönemde yeterli egzersiz yapilmiyor. Herkes masa basi çalisiyor. Sagliksiz beslenme ile birlikte obezite artiyor. Çalisilan ortamlarin, hava kirliliklerin kanser riskini arttirdigi ifade ediliyor ancak kalitsal ve çevresel etkenler disinda kanserli hücreyi olusturan ancak nedenini bilmedigimiz etkenler var. Yani; kilonuz yerinde olabilir, sigara içmiyor olabilirsiniz, spor yapiyor olabilirsiniz ancak yine de bu hastaliga yakalanabilirsiniz. Nedenlerini ise henüz bilemiyoruz. Bununla ilgili arastirmalar ve çalismalar devam ediyor.” dedi.
"Akilli ilaçlarla yol kat ettik"
Akilli ilaç yöntemiyle 10-15 yil öncesine kadar tedavi alaninda yol kat edildigini de söyleyen Dr. Ögr. Üyesi Güner, akilli ilaçlar sayesinde dördüncü evrede olan bir hastanin yasama sansinin artigina dikkat çekti. Dr. Ögr. Üyesi Güner, “Bundan 10-15 yil öncesinde, kanserli bir hasta dördüncü evredeyken hayatini kaybedecek duruma gelirken, simdi yüzde 90-95 oraninda daha uzun yasiyor. Akilli ilaçlar tedavi anlaminda elimizi güçlendiren yöntemler. Kanserde en önemli sey; erken tani. Hastaligi ne kadar erken yakalarsak hastanin kurtulma sansi o kadar fazla oluyor.” ifadelerini kullandi. Toplumsal farkindaliga vurgu yapan Dr. Ögr. Üyesi Güner, “Önümüzdeki süreçte, toplumsal önlemler gerekiyor. Önlem alinmazsa, 2030’da, 2040’da kanser vakalari artacakmis gibi görünüyor. Çevresel faktörlerin de düzenlenmesi gerekiyor. Sigara içen bir kisinin birakmasi gerekiyor, günde yarim saat tempolu yürüyüs öneriyoruz. Beslenme çok önemli. Sebze, meyve tüketimini artirmak gerekiyor. Haftada 1-2 kirmizi et tüketilerek, balik tüketiminin artirilmasi gerektigini söylüyoruz. Tam tahil ürünlerinin tüketiminin artirilmasi gerekiyor” dedi.