Kanser Tedavisindeki Gelismeler Yüz Güldürüyor

Dünyada her yil 19 milyondan fazla kisi kansere yakalaniyor. Modern çagin hastaligi olarak nitelendirilen kanserle ilgili farkindaligi artirmak için 4 Subat Dünya Kanser Günü’nde çesitli etkinlikler gerçeklestiriliyor. Medicana Saglik Grubu Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Lütfiye Demir, son yillarda kanser tedavisinde özellikle akilli ilaç ve immünoterapi gibi gelismelerin tedavide yüz güldürücü sonuçlar sagladigini söyledi: “Tiptaki gelismeler sayesinde, kanser tanisi alanlar artik çaresiz degil. Asil önemli olan; yasam tarzimiza dikkat ederek kansere yakalanma riskini azaltmak ve tarama yöntemleri ile erken teshis ederek tedavi sansini artirmak.”

Kanser Tedavisindeki Gelismeler Yüz Güldürüyor
Dünyada her yil 19.3 milyon yeni kanser tanisi konuluyor ve yaklasik 10 milyon hasta kanser nedeniyle hayatini kaybediyor. Erkeklerde akciger, kadinlarda ise meme kanseri en sik görülen kanser türü olmakla birlikte, her iki cinsiyette de kansere bagli ölümlerin en sik sebebi akciger kanseri. Bu oranlarin ülkemizde de benzer düzeyde seyrettigini belirten Medicana International Izmir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Lütfiye Demir, su bilgileri verdi: “Kanser olusumunda genetik faktörler, sigara ve alkol kullanimi, kimyasallara maruziyet, kötü beslenme, obezite, hareketsiz yasam ve stres gibi pek çok etken bir arada rol alir. Kanserin tüm dünyada etkin kontrol edilebilmesi için, olustuktan sonra tedavisi degil, kansere yakalanmanin önlenmesi ya da erken dönemde yakalanmasi önemlidir. Bu durum öncelikle toplum düzeyinde saglikli yasam kurallarini hayata geçirerek ve bunun yaninda kanser tarama tetkiklerinin uygun zamanda yapilmasi saglanarak gerçeklesir.”

“20 yil öncesine göre tedavi sansi giderek yükseliyor”

Kanser olustuktan sonra hastalarin çaresiz olmadiklarina vurgu yapan Demir, sunlari söyledi: “Bundan 20 yil önce kanser olustuktan sonra tedavi sansi daha düsüktü ancak son yillarda kanser tedavisinde çok güzel gelismeler oldu. Akilli ilaç denilen, kanser hücresinin temel hareket yolunun kaynagini etkileyen ve hastaligi sanki bir kronik hastalikmis gibi seyre sokan ilaçlar gelistirildi önce. Bu ilaçlar önce meme kanseri, akciger kanseri, böbrek kanseri gibi kanserlerde kullanilmaya baslandi. Sonrasinda neredeyse çogu kanserde yeni mutasyonlarin kesfedilmesiyle yeni ilaçlar hizla kullanima girdi. Immunoterapi tedavisi de kanserin olusturdugu bagisiklik zafiyetinin ortadan kaldirilmasini saglayarak, hastalarin yasam sürelerinin katlanarak uzamasina yol açti. Dolayisiyla kanser artik tedavi edilebilir bir hastalik haline dönüstü.”

Herkese ayni degil, kisiye özel kanser tedavisi

Prof. Dr. Lütfiye Demir, artik kanserli dokudan alinan biyopsideki kanser hücrelerinin genetik özelliklerine bakilarak hasta için kemoterapi, immunoterapi ya da akilli ilaç tedavilerinden hangisinin verilmesinin uygun oldugunu anlasildigina deginerek, “Yeni nesil dizileme dedigimiz bu analizlerle tahmini bir tedavi yerine kisiye en uygun tedavi seçilmis oluyor ve hastalik daha uzun kontrolde tutuluyor” dedi.

Kaynak: İHA