Dag Köyünden Çikip Açtigi Firinda Tandir Ekmegi Yaparak Patron Oldu

Erzincan’da göç ve imkânsizlik nedeniyle ilkokul 1. siniftan okulu terk etmek zorunda kalan 2 çocuk annesi 36 yasindaki kadin, dag köyünden çikip açtigi firinda tandir ekmegi yaparak patron oldu. Yaninda yaklasik 10 kadina istihdam saglayan kadin Erzincan ve çevre illerden gelen tandir ekmegi siparislerine yetisemez hale geldi.

Dag Köyünden Çikip Açtigi Firinda Tandir Ekmegi Yaparak Patron Oldu
Erzincan merkez Aslanli Mahallesinde bulunan tandir ekmegi firininda kadinlar ekmeklerini tandirdan kazaniyorlar. Deniz Kurutas’in esiyle birlikte yaklasik 5 yil önce kurduklari firinda üretilen tandir ekmeklerine bolca talep var.

Firinda hem patron hem isçi olan Deniz Kurutas, “Ben Erzincan’in Caferli köyünde dag köyüydü orada büyüdüm. O zamanki imkânlar el vermedigi için, okul kapatildi, göç oldu o yüzden okuyamadim. Ilkokul 1. sinif terkim. Evlendikten sonra ortaögretimi disaridan tamamladim. Ustaligimi gelistirdim. Böylece bu firini açtik. Suan isveren durumuna geldik yanimda 10 kadin çalisiyor. Demek istedigim her seyi de okumamaya baglamamak lazim. Istersek, azmedersek yapabiliriz. Düse kalka geldik, kolay olmadi. Yeri geldi çuval çuval un alarak bu isyerini yürüttüm. Çok sükür çalistik, basardik. Esimle birlikte basladik. Sonrasinda lavaslarimiz begenildi. Bu sekilde büyüdük. Talepler artinca çalisan kadin isçi sayimizi da artirdik. Lokantalardan, marketlerden, il disindan talep geliyor.” dedi.

Firinda çalisarak ev ekonomisine katkida bulunup çocuklarini okutan Senem Korkmaz ise, “Bizim patronumuz iyi, hem patron hem bizimle birlikte isçi. Böyle görev dagilimi yapmisiz. Birimiz yufka açiyor, digeri kütle yapiyor, biri tandira vuruyor. Tandirlari yakiyoruz, merdaneci açiyor. Ates önünde sicak oluyor. Bize is imkani, çalisiyoruz. Çocuklarimizi kazandigimizla okutuyoruz” diye konustu.

Geçmisten günümüze uzanan bir gelenek olan ve Erzincan’da dag köylerinde halen kullanilan tandirlar birbirinden güzel lezzetlerin pisirilmesinde kullaniliyor. Anadolu’da yüzyillardir kullanildigi bilinen tandirlarda, kadinlar tarafindan geceden mayalanip sabahin erken saatlerinde hazirlanan hamurlarla Türk kültüründe genis yer tutan lavas pisiriliyor.

Her ailenin tüketimine göre üretilen lavaslar, "çirpim" adi verilen desteler haline getirilip stoklanarak 10 gün boyunca tüketiliyor. Kadinlar lavas üreterek hem UNESCO’nun somut olmayan kültür mirasi listesine alinan lavasi yasatiyor hem de ekmek ihtiyacini karsiliyor.

“Asirlik sofra kültürü: Lavas”

Erzincan’da tandirda kadinlar tarafindan yapilan lavasa Ramazan ayinda daha büyük ragbet oluyor. Türk mutfaginin geleneksel ekmegi lavas, özellikle kebap, dürüm, çigköftede kullaniliyor. Lavas ekmegi, lokantalar ve is yerleri haricinde sofralarda da yerini koruyor. UNESCO lavas ekmegini Ermenistan’in kültürel mirasi olarak dünya somut olmayan kültürel miras listesine almisti. Azerbaycan’in itirazi üzerine aradan 24 saat geçmeden UNESCO konvansiyonu uyarinca kaydedilen dosya ismi degistirildi ve böylece lavas, Ermenistan mutfagina has bir gida türü olmaktan çikti. O dönemde Türkiye ve Azerbaycan’in lavas için ortak proje hazirliginda oldugu belirtildi. Azerbaycan Kültür Bakanligi da lavas karari ile ilgili olarak, "Komitede yapilan toplanti neticesinde, bir yiyecek türünün, Ermenistan topraklarinda pisse bile Ermeni halkina has sayilamayacagi sonucuna vardik" açiklamasini yapmisti.
Kaynak: İHA