Yargitay'dan Flas Bosanma Karari

Yargitay Hukuk Genel Kurulu, "Esinin ameliyati sirasinda yeteri kadar ilgi göstermemek ve esini üstlerine karsi sikâyet etmek bosanma sebebidir" dedi.

Içtihat Bülteni’nden edinilen bilgiye göre, davaci vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türk Silahli Kuvvetleri personeli oldugunu, davalinin da ayni kurumda memur olarak çalistigini, müvekkilini astlarinin yaninda kendisini küçük düsürdügünü, davalinin ortak çocugun dünyaya gelmesinden sonraki süreçte müvekkili ile ruhi ve fiziksel tüm bagini kopardigini, müvekkilinin geçirmis oldugu sinüzit ameliyati sebebiyle üç gün hastanede yatmasina ragmen davalinin müvekkilini ziyaret etmedigini, taraflarin yaklasik 14 aydir fiilen ayri yasadiklarini, davalinin asilsiz itham ve suçlamalarla müvekkilini Merkez Komutani ile Deniz Kuvvetleri Komutanina, ayrica Genelkurmay Baskani ile Cumhurbaskanina, korumaligini yaptigi Oramiral Komutanina sikâyet mektuplari yazdigini ileri sürerek taraflarin bosanmalarini, ortak çocugun velâyetinin müvekkiline verilmesini talep etti.

Davali vekili; müvekkilinin, davacinin baskilari sebebi ile çocugunu aldirmak zorunda kaldigini, müvekkiline sürekli siddet uyguladigini, davacinin sadece ailesi ile görüsmesine izin verdigini, taraflarin ortak çocugunun yedi yasinda iken agir hastalandigini, müvekkilinin CIMER’e yazdigi mektupta davaciyi hiçbir sekilde kötülemedigini, müvekkilini elindeki silahi göstererek ölümle tehdit ettigini, fiilen ayri yasayan taraflarin yeniden bir araya gelmelerinin mümkün olmadigini belirterek taraflarin bosanmalarina, ortak çocugun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 1 milyon lira tedbir ve yoksulluk, müsterek çocuk için 1 milyon lira tedbir ve istirak nafakasi ile müvekkili yararina 50 bin lira maddi ve 50 bin lira manevi olmak üzere toplam 100 bin lira tazminatin davacidan tahsiline karar verilmesini istedi.

Ilk Derece Mahkemesine göre davaci erkek daha agir kusurlu

Ilk derece Mahkemesi ise su karari verdi: "Taraflarin ortak bir çocuklarinin oldugu, taraflarin sik sik tartistiklari, ortak çocugun da bunu mahkeme huzurunda dile getirdigi, davacinin isinde yogun olarak çalistigi, vücut ve kas gelistirmek için spor salonuna gittigi, kas gelisimi için çesitli besin ve vitaminler kullandigi, esi ve çocuguna yeterince vakit harcamadigi, eve geç geldigi, davali esin tutumlu olmasina ragmen davaci kocanin pek çok yere borç yaptigi, davalidan habersiz kullanilan aracin satildigi, tanik beyanina göre davacinin davali esi kisitladigi ve baski alinda tuttugu, tehdit ettigi, davaci kocanin davaliya "seni ve aileni köpek gibi egitecegim" diye hakaret ettigi, tanik beyaninda davalinin abisi olan davaciya "adi, serefsiz sen ne biçim erkeksin, babalik mi yaptin, Allah belani versin ,sürünsün" seklinde hakaret ettigini beyan ettigi, taraflarin ortak paylasimlarinin kalmadigi, evlilik birliginin devaminin taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsildigi, bu sonuca ulasmada her iki taraf kusurlu olmasina ragmen davaci kocanin daha agir kusurlu oldugu gerekçesiyle davanin kabulü ile taraflarin bosanmalarina, ortak çocugun velayetinin anneye verilmesine, çocuk için 500 TL tedbir nafakasinin 600 TL istirak nafakasi olarak devamina, kadin için 400 TL tedbir nafakasinin erkekten tahsili ile kadina ödenmesine, kadinin yoksulluk nafakasi talebinin reddine, 10 bin TL maddi ve 10 bin TL manevi tazminatin erkekten tahsiline karar verilmistir"

Ilk Derece Mahkemesinin yukarida belirtilen kararina karsi süresi içinde taraf vekilleri Istinaf basvurusunda bulundular.

Bölge Adliye Mahkemesine göre kadin es agir kusurlu

Bölge Adliye Mahkemesi, tanik ifadelerine göre kadin esin, erkek ese birçok kez hakaret ettigi, erkek sinüzit ameliyati oldugunda refakatçiye muhtaç olmasina ragmen yaninda bulunmadigi, bu konuda taniga "Ne hali varsa görsün" dedigi, kadinin ilk tanik listesinde gösterdigi tanik beyanlari ile davaci taniginin beyanindan anlasilacagi üzere davacinin borçlarinin oldugu, eve geç saatlerde geldigi, taraflarin bu yüzden tartistiklari, kadinin is yerinde erkegi üstlerine birden fazla kez sikâyet ettigi, erkegin bu yüzden üstlerince ifadeye çagrildigi, yasanan olaylar karsisinda taraflar arasindaki evlilik birliginin temelinden sarsilmasinda kadinin agir, erkegin ise az kusurlu oldugu, bu nedenle kadin yararina tazminata karar verilmesinin dogru olmadigi bildirildi.

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarida belirtilen kararina karsi süresi içinde davali vekili temyiz isteminde bulundu.

Yargitay 2. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünü bozdu

Yargitay 2. Hukuk Dairesi "Gerçeklesen bu duruma göre evlilik birliginin temelinden sarsilmasina sebep olan olaylarda davaci erkegin agir kusurlu oldugunun kabulü gerekirken, hatali kusur belirlemesi sonucu davali kadinin agir kusurlu oldugunun kabulü dogru olmamis, hükmün bu nedenle bozulmasi gerekmistir. Bosanmaya sebep olan olaylarda yukarida 2. bentte açiklandigi üzere davaci erkek agir kusurludur. Gerçeklesen kusurlu davranislar ayni zamanda kadinin kisilik haklarina saldiri teskil eder niteliktedir. Davali kadin yararina TMK’nin 174/1-2. maddesi kosullan olusmustur. O halde davali kadin lehine taraflarin sosyal ve ekonomik durumlari, kusurun agirligi ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alinarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yanilgili kusur belirlemesine bagli olarak kadinin maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi dogru görülmemis ve bozmayi gerektirmistir..." gerekçesiyle karari bozdu.

Bölge Adliye Mahkemesi önceki kararinda direndi

Bölge Adliye Mahkemesi; önceki karar gerekçesiyle genisletilmek suretiyle direnme karari verdi. Bölge adliye mahkemesinin direnme kararina karsi süresi içinde davali vekili temyiz isteminde bulundu ve dosya Yargitay Hukuk Genel Kurulu gündemine tasindi.

"Esinin ameliyati sirasinda yeteri kadar ilgi göstermemek ve esini üstlerine karsi sikayet etmek bosanma sebebidir."

Dosyayi ele alan Yargitay Hukuk Genel Kurulu, erkek esi agir, kadin esi az kusurlu olarak gördügü kararinda su ifadelere yer verdi.

“Dosya kapsami bir bütün olarak degerlendirildiginde; erkek esin eve geç geldigi, ailesiyle fazla ilgilenmedigi, borçlarinin oldugu, sinirli sekilde davrandigi, esine çesitli ortamlarda hakarette bulundugu ve esini tehdit ettigi, buna karsilik kadin esin ise; esine hakaret ettigi ve esinin ameliyati sirasinda yeteri kadar ilgi göstermedigi ve esini üstlerine karsi sikâyet ettigi görülmektedir. Gerçeklesen bu kusurlu davranislar karsilastirildiginda kadinin agir kusurlu sayilamayacagi, bosanmaya sebep olan olaylarda erkegin agir, kadinin ise az kusurlu oldugu hususu tartismasizdir. Hâl böyle olunca kadin esin agir kusurlu oldugunun kabulü ile dosya kapsamina uygun düsmeyen bu kusur belirlemesine bagli olarak kadin es tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi açiklanan yasal düzenleme ve ilkelere uygun degildir.”
Kaynak: İHA