Saglik Müdürü Karaca'dan Sicak Hava Uyarisi
Meteoroloji Genel Müdürlügünün mevsim normallerinin üzerinde seyredecek olan hava sicakliklari açiklamasinin ardindan Manisa Il Saglik Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, hava sicakliginin yükselmesinden dogacak saglik problemlerine yönelik önlem alinmasi için uyarilarda bulundu. 1998-2017 yillari arasinda 166 bin insanin sicak havalarin etkisiyle yasamani kaybettigini hatirlatan Karaca, önümüzdeki yillarda bu oranlarin daha da artmasinin beklendigini söyledi.
Türkiye’nin birçok bölgesi günlerdir yagisli havanin etkisi altinda. Yagisli havanin hafta içinde ülkeyi terk etmesi ve hava sicakliklarinin hissedilir derecede artmasi ve mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bekleniyor. Dünya’da 1998-2017 yillari arasinda 166 bin kisinin hava sicakligi artislari yüzünden öldügünü vurgulayan Manisa Il Saglik Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, önümüzdeki yillarda bu sayinin daha da fazla yükseleceginin ön görüldügünü söyledi.
Karaca, Dünya Saglik Örgütü tarafindan verilen bir istatistigi paylasarak, sicak havalarla mücadele etme konusunda suurlanmasinin önemine dikkat çekti.
Uzm. Dr. Erol Karaca, “Asiri sicaga maruz kalmanin tüm insanlar için genis çapli fizyolojik etkileri vardir. Genellikle mevcut hastaliklarin etkisini artirabilir. Süreç erken ölüm veya sakatlikla sonuçlanabilir. Özellikle küçük çocuklar, yaslilar, gebeler, engelliler, kronik hastaligi olanlar ve asiri kilolu olanlar gibi riskli gruplar, sicak havanin zararli etkilerinden korunmak için bazi basit fakat etkili kurallara uymalidir. Vücut ter yoluyla sürekli sivi kaybeder; bu yüzden susamayi beklemeden günde en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Yogun spor ya da disarida bedensel etkinlik yaparken her saat basi 2-4 dört su bardagi su içilmesi önerilir. Bu tüketim ihtiyaca göre artirilmalidir. Risk grubundaki kisiler, sicakla iliskili hastaliklarin belirtileri yönünden gün içinde kontrol edilmelidir. Vücut sicakligini kontrol altinda tutmak için sik sik dus alinmali, imkan yoksa ayaklar, eller, yüz ve ense soguk suyla islatilmali ya da silinmelidir. Isiyi biriktirmeyen nevresimler kullanilmali ve mümkünse sogutulan veya serin odalarda uyunmalidir. Gerekmedikçe disari çikilmamali, özellikle saglik sorunu olanlar günün daha sicak ve günesin zararli etkilerinin daha yogun oldugu özellikle 10.00-16.00 saatleri arasinda disari çikmaktan kaçinmalidir. Disari çikilmasi gerekiyorsa mümkün oldugunca gölge ve klimali alanlarda bulunulmali, yogun efor gerektiren ugraslardan kaçinilmali, sik sik dinlenilmelidir. Ayrica, günesin zararli etkilerinden korunmak için açik renkli ve bol giysiler tercih edilmeli, sapka, günes gözlügü ve günesten koruyucu cilt ürünleri kullanilmalidir. Park halindeki araçlar içinde beklenilmemeli, çocuklar araç içinde asla birakilmamalidir. Egzersizler ihmal edilmemeli lakin hava sicakliginin daha düsük oldugu sabah ve aksam saatleri tercih edilmelidir. Günes isinlari cilde ve gözlere de zararlidir. Günes isinlarinin kuvvetli oldugu saatlerde UV korumasi olan bir günes gözlügü tercih edilmesi, hassas cilt problemi olan kisilerin günesin olumsuz etkilerinden koruyucu kremler kullanmasi bizlere gereken korumayi saglayacaktir” dedi.
“Disarida ve açikta satilan yiyeceklerin, tüketiminden kaçinilmali, et, yumurta, süt, balik çabuk bozulma riski olan besinler açikta bekletilmemeli. Günese veya sicaga uzun süre maruz kaldiktan sonra geçmeyen sürekli bir bas agrisi, çift görme, sik kusma ve bulanti gibi belirtiler görülürse, derhal bir hekime basvurulmalidir.” diye konusan Karaca, yaz aylarinda acil servislere basvuran hastalarin önemli bir bölümünü tedbir almayan vatandaslarin olusturdugunu söyleyerek vatandaslara uyarilarda bulundu.
Kaynak: İHA
Karaca, Dünya Saglik Örgütü tarafindan verilen bir istatistigi paylasarak, sicak havalarla mücadele etme konusunda suurlanmasinin önemine dikkat çekti.
Uzm. Dr. Erol Karaca, “Asiri sicaga maruz kalmanin tüm insanlar için genis çapli fizyolojik etkileri vardir. Genellikle mevcut hastaliklarin etkisini artirabilir. Süreç erken ölüm veya sakatlikla sonuçlanabilir. Özellikle küçük çocuklar, yaslilar, gebeler, engelliler, kronik hastaligi olanlar ve asiri kilolu olanlar gibi riskli gruplar, sicak havanin zararli etkilerinden korunmak için bazi basit fakat etkili kurallara uymalidir. Vücut ter yoluyla sürekli sivi kaybeder; bu yüzden susamayi beklemeden günde en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Yogun spor ya da disarida bedensel etkinlik yaparken her saat basi 2-4 dört su bardagi su içilmesi önerilir. Bu tüketim ihtiyaca göre artirilmalidir. Risk grubundaki kisiler, sicakla iliskili hastaliklarin belirtileri yönünden gün içinde kontrol edilmelidir. Vücut sicakligini kontrol altinda tutmak için sik sik dus alinmali, imkan yoksa ayaklar, eller, yüz ve ense soguk suyla islatilmali ya da silinmelidir. Isiyi biriktirmeyen nevresimler kullanilmali ve mümkünse sogutulan veya serin odalarda uyunmalidir. Gerekmedikçe disari çikilmamali, özellikle saglik sorunu olanlar günün daha sicak ve günesin zararli etkilerinin daha yogun oldugu özellikle 10.00-16.00 saatleri arasinda disari çikmaktan kaçinmalidir. Disari çikilmasi gerekiyorsa mümkün oldugunca gölge ve klimali alanlarda bulunulmali, yogun efor gerektiren ugraslardan kaçinilmali, sik sik dinlenilmelidir. Ayrica, günesin zararli etkilerinden korunmak için açik renkli ve bol giysiler tercih edilmeli, sapka, günes gözlügü ve günesten koruyucu cilt ürünleri kullanilmalidir. Park halindeki araçlar içinde beklenilmemeli, çocuklar araç içinde asla birakilmamalidir. Egzersizler ihmal edilmemeli lakin hava sicakliginin daha düsük oldugu sabah ve aksam saatleri tercih edilmelidir. Günes isinlari cilde ve gözlere de zararlidir. Günes isinlarinin kuvvetli oldugu saatlerde UV korumasi olan bir günes gözlügü tercih edilmesi, hassas cilt problemi olan kisilerin günesin olumsuz etkilerinden koruyucu kremler kullanmasi bizlere gereken korumayi saglayacaktir” dedi.
“Disarida ve açikta satilan yiyeceklerin, tüketiminden kaçinilmali, et, yumurta, süt, balik çabuk bozulma riski olan besinler açikta bekletilmemeli. Günese veya sicaga uzun süre maruz kaldiktan sonra geçmeyen sürekli bir bas agrisi, çift görme, sik kusma ve bulanti gibi belirtiler görülürse, derhal bir hekime basvurulmalidir.” diye konusan Karaca, yaz aylarinda acil servislere basvuran hastalarin önemli bir bölümünü tedbir almayan vatandaslarin olusturdugunu söyleyerek vatandaslara uyarilarda bulundu.