Prof. Dr. Yusuf Yilmaz Açiklamasi 'NASH Dünyada Hepatit B Ve C'nin Önüne Geçti'

Yagli karaciger hastaliginin ilerleyici formu olan NASH hastaligina dikkat çeken Recep Tayyip Erdogan Üniversitesi (RTEÜ) Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yilmaz “Bizim ülkemiz için karaciger hastaligina, siroza en çok yol açan Hepatit B’dir. Amerika için örnegin Hepatit C’dir. Ama suan NASH bunlarin her ikisinin de önüne geçmis durumda” dedi.

Prof. Dr. Yusuf Yilmaz Açiklamasi 'NASH Dünyada Hepatit B Ve C'nin Önüne Geçti'
Yagli karaciger hastaliginin ciddi türü olan NASH’li hastalarin karaciger hücrelerinde yaglanmanin yaninda karaciger hücrelerinde sisme ve iltihap hücrelerinde artma gözüküyor. Yagli karaciger hastaliginin yüzde 80’i basit yaglanma iken yüzde 20’si ise hastaligin ilerleyici formu olan NASH’dir. Diyabeti, obezitesi veya metabolik sendromu olan hastalarda çok daha çok görülen NASH’e karsi uzmanlarin uyarisi hareket ve saglikli beslenme oluyor. Hastaliga dikkat çekebilmek için ise her yil 8 Haziran Uluslararasi NASH Günü olarak çesitli etkinlikler düzenleniyor.

Iç Hastaliklari ve Gastroenteroloji Uzmani olan RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yilmaz da NASH’in ciddiyetinin altini çizdi ve Türkiye’deki görünürlügünün dünya ortalamasinin 2 katina yakin olduguna dikkat çekti. Yilmaz “Karaciger yaglanmasina biz non-alkololik yagli karaciger hastaligi diyoruz. Alkolle iliskisiz karaciger yaglanmasi hastaligi. Bu çok yaygin görülür. Ancak bunun bir tipi vardir ki bu siroza ilerleyebilir, karaciger kanserine yol açabilir ve ölümle sonuçlanabilir. Dolayisiyla ciddi formuna ’NASH’ diyoruz. Uluslararasi NASH Günü de tüm dünyada gerek hastalar arasinda gerek vatandas, saglik çalisanlari, politika yapicilar, dernekler, bilim insanlari arasinda bu hastaligin farkindaligini arttirmak için yapiliyor. Çünkü çok yaygin görülen bir halk sagligi problemidir. Dünya da ki sikligi en az yüzde 25, bizim ülkemizde ise nerdeyse yüzde 50 görülüyor. Bunun ciddi tipi olan NASH genel de çok az görülür ama o kadar yaygin görülüyor ki o yayginin içerisinde az olan kesim yine çok ciddi oluyor” dedi.

NASH’in tamamen önlenebilir bir hastalik olduguna vurgu yapan Rektör Yilmaz “Aslinda tamamen önlenebilir bir hastalik. Bunun farkinda olmazsak erken tani koyamayiz, erken tani koyamazsak yillarca tamamen sessiz gider. 20 yil gibi bir süre düsünün. Siroz olur, siroz oldugunuzun baslangicinda bile bunu anlamayabilirsiniz ama sonrasinda ciddi sikinti olarak karsimiza çikar. Dolayisiyla bu hastaligi taniyalim, farkina varalim, çesitli egitim aktiviteleri düzenleyelim, bilimsel arastirmalar yapalim, bunu öyle veya böyle ülkemizin stratejik plani içerisine koyup bununla mücadele edelim ki ülkemize olusturacagi ekonomik yükü de azaltalim. Dünya NASH Günü’nün aslinda amaci da bu farkindaligi olusturmak” ifadelerini kullandi.

Hastaligin nedenlerine de dikkat çeken Yilmaz, önleminin basit olduguna da deginerek “Aslinda daha çok sismanligi olan, seker hastaligi veya sekere meyilli olan, kolesterol yüksekligi olan, bazilarinda da tansiyon gibi metabolik sendrom olanlarda çok daha sik görülüyor. Örnegin diyabetiniz yani seker hastaliginiz varsa NASH görülme sikligi normal bir bireye göre NASH açisindan 5 kat daha fazla risk tasiyor. Saglikli beslenme ile önlenebilir. Saglikli beslenmeyi ögrenmemiz lazim. Saglikli beslenmeyi birçogumuz genel kavram olarak biliyoruz ama pek uygulamiyoruz. Fiziksel aktivite ile önlenebilir. Hareketli olmaliyiz. Sadece bu amaca yönelik egzersiz de yapmaliyiz. Diyelim seker hastaligimiz var bunun takibini ve tedavisini iyi yaptirmaliyiz. Kolesterol yüksekligimiz var, bu yine beslenmeyle diyet ile ilgilidir, düzeltebiliriz. Ilacini düzgün bir sekilde kullanmaliyiz. Tansiyonumuz var, tansiyonun takibini iyi yaptirmali, tedavisini iyi yapmaliyiz. Çünkü bunlar siklikla NASH riskini arttiriyor ve bir arada oluyorlar” dedi.



"NASH kontrol altina alinamazsa ölümcül hastaliklara yolaçabilir"

NASH’in kontrol altina alinmamasi durumunda ölümcül olabilecek hastaliklara yol açabilecegini vurgulayan Rektör Yilmaz “Siroza yol açabilir, daha siklikla kalp hastaligi riskini arttiriyor. Kalp krizi riskini, felç geçirme riskini arttiriyor. Böbrek hastaligi riskini arttiriyor. Bu kisilerde daha çok uyku apnesi sendromu olabiliyor. Bu kisilerde kemik erimesi bile daha fazla olabiliyor. Bunun gibi beraberinde getirdigi bir çok risk faktörü var. Ama sunu biliyoruz ki, saglikli beslenirsek, diyetimizi yapar, egzersizimizi yapar, sigara içiyorsak onu birakirsak, alkolden tamamen uzak durursak ve bazi hazir gidalar vardir, islenmis, hazir paketli gidalardan uzak durursak, hazir meyve sularindan durursak risk azalir. Bunlar istahi arttirir, yedikçe yiyesin gelir, ciddi kalori verir, çok ciddi zararlari vardir. Bunlardan uzak durursak bunu tamamen önleyebiliriz, geriye götürebiliriz” seklinde konustu.

NASH’in ülkemizde siroza en çok yol açan Hepatit B’nin Amerika’da ise Hepatit C’nin önüne geçtiginin altini çizen Yilmaz “Bizim ülkemiz için karaciger hastaligina, siroza en çok yol açan Hepatit B’dir. Amerika için örnegin Hepatit C’dir. Ama suan NASH bunlarin her ikisinin de önüne geçmis durumda. Bundan 20 yil önce fazla bir yaglanmamiz vardi simdi daha fazla yükselerek ürkütücü boyuta vardi. Dolaysiyla bunun için ciddi bir önlem almaliyiz. Hatta Dünya Saglik Örgütü bunu tartisiyor. ‘Nasil bir politika uygulayalim? Bu hastaligi nasil önleyebiliriz? Ülkelere nasil bir saglik politikasi uygulamasi için öneride bulunabiliriz?’ Konularinin tartismasi mayis ayi içerisinde yapildi. Bizde burada bir rol almaliyiz diye düsünüyorum” diye konustu.

NASH hastaliginin çok bir belirtisi olmadigina vurgu yaparak doktor kontrolünün önemine deginen Yilmaz sözlerinin devaminda “Bu hastalik aslinda bir belirti vermiyor. Çok büyük bir çogunlukta herhangi bir belirti yok. Ama bir kismi da ‘Bende anlam veremedigim bir halsizlik oluyor’ bir digeri ‘Sanki ufak bir agri oluyor’ yada ‘Bende biraz kasinti oluyor’ der. Genelde bunlar gibi pek tipik olmayan belirtiler ortaya çikar. Ama olay ileri evre siroza vardiginda o zaman is çok degisiyor. O zaman kendinde ‘Bende bir problem var’ deyip hekimin karsisina gittiginde herhangi bir laboratuvar ile taniyi çok rahat koyuyor. Ama daha önce de dedigimiz gibi önemli olan bunu erkenden teshis etmek ve hiç o noktaya gelmeden önlemi alabilmek” seklinde konustu.

Kaynak: İHA