Özel Ögrenciler Hem Üretiyor Hem De Gelir Elde Ediyor
Konya’nin Beysehir ilçesinde Halk Egitim Merkezi (HEM) tarafindan düzenlenen el sanatlari kursuna katilan özel ögrenciler hem üretiyor hem de el emegi göz nuru dökerek ortaya çikardigi çalismalar sayesinde gelir de elde ediyor.
Beysehir HEM ve Aksam Sanat Okulu Müdürü Süleyman Siper, Beysehir’de kurum bünyesinde gerçeklestirilen ve uzun yillara dayanan faaliyetler içerisinde özel bir yeri olan özel ögrencilerin dahil oldugu kurslarin devam ettigini söyledi.
Düzenledikleri el sanatlari kurslarina uzun yillardir katilim saglayan özel kursiyerleriyle artik aileden birisi gibi olduklarini anlatan Siper, “Bana artik ‘baba’, ‘Süleyman amca’ diye hitap ediyorlar. Özel kursiyerlerimiz ekseriyetle kiz ve onlarla bütünlestik. HEM olarak bu çocuklarimiza uzun zamandir biz taki tasarim egitimleri veriyoruz. Bu kurslarla kolye, yüzük, bilezik, taki materyallerini kendileri üretiyorlar. Bu sene ahsap boyama, çini gibi ikinci bir kurs daha açtik. Iki ögretmenimizle haftada üç gün bu kurslari sürdürüyoruz. Bu arada üretilen bu materyalleri ögrencilerimiz yakin çevresindeki tanidiklarina, kimi zaman da internet üzerinden satis da yapiyorlar. Böyle güzel bir tarafi da var ve bayagi da bir gelistirdiler. Iddialiyiz, yani piyasada genelde satilan takilardan bizim fazlamiz var eksigimiz yok. Onlar mutlu bizler de mutluyuz. Bu faaliyetlerimizi elimizden geldigince devam ettirmek istiyoruz” seklinde konustu.
“Özel kursiyerlerimizdeki gelisim ve degisimi çok net görebiliyoruz”
Uzun yillardir devam eden kurslara katilan ögrencilerinin artik sertifika zengini olmaya basladiklarini da aktaran Siper, her yil kurs çesidi, konu basligi ve alt basliklarinin da degiserek devam ettigini de ekledi. Yakin bir gelecekte düzenleyecekleri hayir panayiri ile özel kursiyerlerin ürettigi çalismalari depremzedeler yararina satisa sunup elde edilecek geliri de depremzedelere yardim olarak AFAD’a bagislayacaklarini da belirten Siper, “Bu konuda da gençlerimizin çorbada bir tuzu olacak. Onlar için hayir panayirinda ürünlerini sergilemesi için ayri bir masa olusturacagiz. Özel kursiyerlerimizde geldiklerinden bu yana kendilerindeki gelisim ve degisimi çok net görebiliyoruz. Bunu ailelerimizden ve ögretmenlerinden gelen geri dönüsümlerden de alabiliyoruz. Yolda çarsi pazarda birbirimize ne zaman görsek kucaklasiyor, konusuyoruz, sohbet ediyoruz. Psikolojik açidan da rahatlamalari, moral motivasyon noktasinda aileleri de çok hosnut. Her yil özel ögrencilerimize yönelik en az birkaç sinif kurs açtik açiyoruz. Gelenler var, gidenler var, takviyeler var, bu sekilde devam ediyor” diye konustu.
“Kursumuza devam eden 10 özel ögrencimiz var”
El sanatlari ögretmeni Hatice Kalayci, 13 yildir beraber oldugu özel kursiyerlere taki tasarim ve ahsap boyama egitimi verdiklerini anlatarak, "Su anda 10 özel ögrencimiz var kursumuza devam eden. Biz onlarla ve aileleriyle iç içeyiz. Artik aile gibi olduk. Sadece taki, ebru ögrenmeye gelmiyorlar, buraya sosyallesme amaciyla da geliyorlar. Öglen aralarinda ebru egitimi veren Gülçin hocamla birlikte mutlaka onlar için bir yemek yedirme, pastaneye götürme gibi faaliyetler de düzenliyoruz. Özel çocuklarimiz bundan çok hoslaniyorlar. Bir nevi rehabilite gibi, sosyallesmeleri açisindan da çok güzel oldu. Onlarin sosyallesmelerine diger kurs ablalari da katki sagliyor. Ablalariyla birer sinif kurduk ve kaynastirma yaptik. Yani burada sadece özel ögrencilerimiz degil, 7-8 gönüllü ablalari da var. Ablalari ile birlikte daha verimli çalismaya basladilar, kendilerini çok degerli hissetmeye basladilar, özgüvenleri geldi. Baslangiçtan bu yana ögrencilerimizde her açidan çok büyük ilerlemeler oldu. Igne tutmasini bilmeyen ögrencilerimiz su anda satis yapmaya basladi.
Kendi paralarini kazanmaya basladilar ve özgüvenleri de bu yönden çok artti. Tabi özel ögrencilerimizin egitimi özel bir çaba da gerektiriyor. Onlari özenle, sabirla ve ilgiyle egitmeye çalisiyoruz. Bu is gerçekten sabir istiyor, egitim de zaten öyledir. Çocuklarimiz da çok sabirli ve gayretliler. Çok büyük asamalardan geçtiler ve büyük ilerlemeler kaydettiler. Çocuklarimiz su anda bileklik, yüzük, kolye, bilezik, gözlük ipi yapabiliyor, telefon aksesuarlari su anda çok revaçta onlari da yapip satabiliyorlar. Ahsap boyama, tepsi boyama ve ebru gibi birçok el sanatini yapabiliyorlar. Bu yillar içerisinde yetistirdigimiz çok ögrencimiz var. 20’serden 40 sayi ile basladik, erkekler de vardi baslangiçta sonra onlar ayrildi baska bir bölüme, engelliler okuluna gittiler. Ögrencilerimizin yas araligi 19 en büyügü 50 yasinda. Bu 50 yasindaki ögrencimiz daha küçüktü, su anda büyüdü. Küçük ögrencilerimiz de büyüdüler tabi. Yani onlarla bir aile gibi olduk diyebilirim. Evlatlarimiz gibi oldular benim için de. Yani onlarin hayal dünyasina giriyorsunuz, böyle özel çocuklarimiza ögretmenlik, egitmenlik yapmaktan çok gurur duyuyorum. Iyi ki onlarla tanismisim ve iyi ki bu meslege adim atmisim. Tüm yetkililerden sunu rica ediyorum; onlar ilgi bekliyor, ilgi oldukça her sey güzellesir, özel çocuklarimiz bastan bugüne kadar bütün engelleri asti, engel tanimiyoruz. Su anda biz bütün engelleri astik ve islerimizi yapiyoruz. Dolasiyoruz, sosyallesiyoruz, her türlü konuda biz onlarla birlikte iç içeyiz” dedi.
"Egitim disinda onlarin sosyallesmesi için ne gerekiyorsa yapiyoruz"
Ebru kursu ögretmeni Gülçin Bülbül Erdogan, haftada iki gün özel ögrencilere egitim verdigini anlatarak, “Bizim projemiz, hayat boyu ögrenme çerçevesinde yani Halk Egitime bagli bir proje. 12 yildir ebru kursu ögretmenligi yapiyorum. Egitim disinda onlarin sosyallesmesi için ne gerekiyorsa onlari da yapiyoruz. Ebru deyince mesela aklimiza kagit tablo, lale geldigi için onlar için en de küçük objeler aldim. Alçi gibi onlari boyattik, onlardan satis sagladilar. Bu da onlarin hosuna gidiyor. Onlarla bu kurslarda olmaktan çok mutluyuz” ifadelerini kullandi.
Kursta özel ögrencilerin yani sira ablalari ve velileri de verilen egitimlerden dolayi yasadiklari mutlulugu dile getirdi.