Mobolla'da 4 Bin 500 Yillik Yasamin Izleri Gün Yüzüne Çikiyor

Antik çagin en önemli yerlesim merkezlerinden ve geçmisi milattan önce 5’inci yüzyila kadar tarihlenen Mentese ilçesindeki Mobolla antik kentinde ilk defa kazi çalismalari basladi. Geleneksel Anadolu yerlesim modelinin izlerini tasiyan kentteki 4 bin 500 yillik yasamin izleri gün yüzüne çikariliyor.

Mobolla'da 4 Bin 500 Yillik Yasamin Izleri Gün Yüzüne Çikiyor


Bakanlik ve YIKOB destek veriyor

Kütür ve Turizm Bakanliginin izni ve Mugla Müze Müdürlügü baskanliginda, Bakanlik ve Mugla Valiligi YIKOB desteginde Mentese Belediyesinin lojistik destek verdigi Mentese ilçesine hakim bir tepeden bakan Mobolla antik kentinin bilimsel kazi danismanligini Mugla Sitki Koçman Üniversitesinden emekli Prof. Dr. Adnan Diler yapiyor. Kesintisiz 4 bin 500 yil yasamin oldugu tahmin edilen yerlesim modelinin tamamen Anadolu gelenegine uygun ve savunma amaçli yapilan Mobolla antik kenti surlarinin disinda çok sayida kaya mezar bulunurken, kent içinde kale (tas) evler, meskenler, kutsal alanlar ve yagmur sularinin toplandigi dikey kaya sarniçlar bulunuyor.

Kazi çalismalari basladi

2 binli yillarin basinda yüzey arastirmasi yapilan Mobolla antik kentinde geçen yil Kültür ve Turizm Bakanligi tarafindan Mugla Müze Müdürlügü baskanliginda kazi çalismasina döndürüldü. Prof. Dr. Adnan Diler’in bilimsel danismanliginda baslayan kazi çalismalarinda ilk etapta Mobolla antik kenti tirmanma baslangicinda itibaren kentin ana giris kapisina kadar olan bölümdeki kaya mezarlar belirlendi.

Kente, hem yaya, hem de araç ile ulasim var

Kazi çalismasinda ilk etapta kentin giris kapisi ve kenti çevreleyen sur duvarlarinin bir bölümü ortaya çikarildi. Kale içinde yapilan kazi çalismalarinda ise meskenlerde çalismalar sürüyor. Antik kente gelecek ziyaretçilerin yol güzergahi üzerinde yer alan kalintilar gün yüzüne çikarilirken, kente araç ile gelmek isteyen vatandaslar Ikizce yolu üzerinden de kente araç ile ulasim saglayabiliyor.

Geçmisi 5 bin yil eskiye dayaniyor

Mobolla antik kentinin bilimsel kazi danismanligini yapan Prof. Dr. Adnan Diler, “Mobolla kalesindeki çalismalarimizin baslangici 2000’li yillara kadar devam ediyor. O zaman kazi yoktu. Yüzey arastirmalari seklinde basladik ve yaklasik 5-6 yil yüzey arastirmasi yaptik. O yillarda bizim yüzeyde buldugumuz malzeme Mobolla kalesinin zamanimizdan 5 bin yil eskiye kadar gittigini gösteriyor. Geçen yil yaptigimiz çalismalarda kuzey surlarin hemen önünde çalismalar yapmistik. Orada da bulgularimiz bize hemen surlarin arkasinda mekanlarin oldugunu gösterdi. O mekanlari en çok milattan sonra 12-13. yüzyila kadar getirebildik. Yani Dogu Rama ve Osmanli dönemine kadar getirebildik. Bu seneki hedefimiz hem yürüyüs güzergahindaki kalintilari açiga çikarmak. Bizim asil hedefimiz burada bilimsel sonuçlar degil. Bölgemizin çok ihtiyaç duydugu kültür turizminde de degerlendirmek istiyoruz. Mugla bu konuda çok özel ve zengin zaten. Masa dagi üzerindeki bu Mobolla kalesinin ayricalikli özelligi var. Hemen alt tarafinda güney tarafindan Karamugla deresi, bati tarafinda ise Basmaci deresi arasindaki bu muhtesem kaya formasyonunun üzerinde bir yerlesme, hemen bunun yamaçlarinda kentsel sit ve bu kentsel sit Türkiye’nin en genis kentsel sitlerinden birisi. Bunu ülkemizde görebilmek çok mümkün degil. Buradaki yerlesim biçimini Türk döneminde ve hatta eski çagdaki geleneksel yerlesim biçimini yakin zamana kadar izleyebiliyoruz. Buradaki yerlesim tarihi ne kadar eskiye gidiyor. Biz antik kaynaklardan Mugla adinin Mogola, Mobolla gibi zamanimizdan 2 bin 400 yila kadar gittigini biliyoruz. Mimari olarak bunu açiga çikarmak için kazi çalismalari yapiyoruz. Bu kazi çalismalarinin sonucunda ilk defa 2 bin 400 yila kadar giden dönemin çanak çömlegine taniklik eden malzeme ele geçti” dedi.



4 bin 500 yillik yerlesim

Yerlesimin tamamen yerli Anadolu gelenegine göre yapildigini belirten Prof. Dr. Diler, “Mobolla kalesinin yerlesme modeli esasinda Anadolu’daki bizim Tunç Çagi’nda gördügümüz Milas Beçin Kalesi’ndeki gibi tepede bir yerlesme var ve koruma amaçli yapilmis. Bu yerlesmenin disindaki surlarin disinda mezarlar var, surlarin içerisinde sivil yapilar kale evler, meskenler, sarniçlar ve kutsal alanlar var. Bu kutsal alanlarin bir bölümünü açiga çikardik. Burada bizim açiga çikardigimiz kaya içleri ve önlerindeki kutsal amaçli kullanilan kale çanaklari Anadolu’da Tunç Çagi’nda, Hititlerde, Demir Çagi’nda da, Urartu ve Frig uygarligi ile kosusturuyor. Yani buranin gelisim modeli tamamen yerli Anadolu geleneginde. En son Mobolla kalesinde yasam izleri milattan önce su anda bizim gördügümüz 13. yüzyila kadar gidiyor. Yani Osmanli ve Bizans’in son dönemine kadar gidiyor. Kesintisiz burada 4 bin 500 yilik bir yerlesme var diyebiliriz” dedi.

Kaynak: İHA