Kaya Açiklamasi 'Erzurum'u Sürgün Yeri Olmaktan Kurtaracagiz'

Gerek kent merkezinde, gerekse ilçelerde görüstügü insanlarin; isini bilmeyen, üretken olmayan, isgal ettikleri makamlari keyfi kullanan bürokrat ve yöneticilerden yaka silktigini belirten Zekai Kaya, "Vatandas amirden de memurdan da memnun degil. Devlet daireleri isgal edilmis durumda. Çalisma yok, üretme yok, birlik yok, beraberlik yok. Sirtini siyasete dayayanlara kimse dokunamiyor. Ne yazik ki, bir zamanlar ülkenin ekonomisi güçlü, gelismis illeri arasinda ön siralarda gelen ve Dogu’nun Paris’i olarak tanimlanan Erzurum’dan eser kalmadiginin herkes farkinda. Bu sehri kalkindirmak ve eski parlak günlerine kavusturmak insallah bize nasip olacak" diye konustu.

Iktidarin Erzurum’u bir sürgün yeri olarak gördügünü, haksiz, hukuksuz talimatlari yerine getirmeye yanasmayan onurlu, durusu olan bürokratlari, hakim ve savcilari Dogu’ya sürgün ettigini, sürgün illerinin basini da Erzurum’un çektigini kaydeden Zekai Kaya, söyle konustu:

"Bu sehre, bu bölgeye isteksiz gelen bürokrattan verim alinamayacagi herkesin malumu. Bir bölge, sehir, ilçe ve hatta köy, isini seven, insaninin yarasina merhem, derdine ilaç olacak liyakatli elemanlarin gayreti ile kalkinir. Bunun için özel kanunlar çikartmak lazim gelecek. Dogu’da çalisan memur, isçi, akademisyen, ögretmen, asker, polis, hakim, hekim ve hemsire gibi devlet personelinin 8-9 aylik çalisma süresi bir yil gibi degerlendirilmeli ve her türlü mahrumiyet zammi bu personelin lehine uygulanmali, maas düzenlemesi yeniden yapilmali, örnegin Bati illerinde çalisan bir ögretmen 15 bin lira aliyorsa, bu bölgede çalisan ayni statüdeki ögretmene 20 belki 25 bin lira ödenmelidir. Bu tür avantajlarin saglanmasi halinde insanlar gönüllü olarak Erzurum’a, Dogu’ya, bölgemize gelecek, çalisacak, üretecek dolayisiyla hem bölgenin ve hem de ülkenin kalkinmasina katki saglayacaklardir.”