Kültür Sanat Fabrikasi 250 Bini Askin Ziyaretçiyi Agirladi

Izmir’de 140 yillik tarihiyle 2004 yilindan beri atil durumda olan eski tekel fabrikasi, Turizm Bakanligi’na devredilmesiyle birlikte restore edildi. Restore edildikten sonra yeni adi olan Kültür Sanat Fabrikasi ile içinde; Arkeoloji, Etnografya, Resim ve Heykel Müzeleri ile sergi ve konser alanlarini da barindiran sanat merkezi, açilistan bu yana 250 bini askin ziyaretçiye ev sahipligi yapti.

Kültür Sanat Fabrikasi 250 Bini Askin Ziyaretçiyi Agirladi
Geçmisi 19. yüzyilin sonlarina dayanan ve endüstriyel bir miras olan Alsancak Tekel Fabrikasi, 2004’te kapatilmasinin ardindan 2023 Nisan ayinda Izmir Kültür Sanat Fabrikasi adiyla yeniden hayat buldu. Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'nde yaklasik 6 bin, Izmir Resim ve Heykel Müzesi'nde ise 400 civari esere ev sahipligi yapan müze, sergileriyle her yastan ziyaretçiyi asirlar öncesine uzanan keyifli bir yolculuga çikariyor. 11 temanin yer aldigi müze, Ege’nin en büyük Atatürk Ihtisas Kütüphanesi’ni de içinde barindiriyor.

Türk Dünyasi Müzik Ihtisas Kütüphanesi’nde yaklasik 100 bin, Alsancak Halk Kütüphanesi’nde 40 bin, Atatürk Ihtisas Kütüphanesi’nde ise 10 bin kitap ile arastirmacilara kapisini açan müze, 2 bin 300 yillik Belevi Anit Mezari bölümleri ve replikasi ile ilgi çekiyor.

Izmir Kültür Sanat Fabrikasi Müdürü Sirin Ertem, sanat merkezinin yeni nesil müzecilik anlayisi ve tematik bir düzende sergilenen eserleriyle, 7’den 70’e herkesin yeni bulusma noktasi haline geldigini belirtti.

1884 yilinda Tekel Fabrikasi’nin Izmirlilerin hafizasinda önemli bir yeri oldugunu söyleyen Ertem söyle devam etti: “Senelerce pek çok Izmirlinin geçim kaynagi olmus bu fabrika 2004’te kapatilmasinin ardindan kentin bu kadar merkezi bir yerinde atil bir vaziyette duruyordu. Kültür ve Turizm Bakanligimiz da bu mirasi tekrardan ayaga kaldirmak, kültür ve sanat dolu bir yasam alani olarak yeniden kent hayatina kazandirabilmek için harekete geçti. Fabrikanin tarihi ruhunu koruyarak gerçeklestirilen aslina uygun restorasyon ve renovasyon çalismalarinin tamamlanmasiyla Nisan ayinda Izmir Kültür Sanat Fabrikasi adiyla yeniden hayat buldu. Tarihçi ve cografyaci Strabon’un da söyledigi gibi ‘kentlerin en güzeli Izmir’ önemli bir marka ve degere sahip olarak yeniden kent yasamini kazandirmis oldu.”

6 bin esere ev sahipligi yapiyor

Müzenin oldukça canli ve dinamik yeni nesil bir kültür sanat merkezi oldugunu söyleyen Sirin Ertem, “7’den 70’e herkesin yeni bulusma noktasi haline gelen Izmir Kültür Sanat Fabrikasi, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Izmir Resim ve Heykel Müzesi, Atatürk Ihtisas Kütüphanesi, Alsancak Halk Kütüphanesi, Türk Dünyasi Müzik Ihtisas Kütüphanesi, sanat ve egitim atölyeleri, sergi alanlari ve genis peyzaj alaniyla kentin kültür ve sanat yasamina yön vermeyi hedefliyor. Müze, zemin ve birinci katinda arkeolojik, ikinci katinda ise etnografik eserler olmak üzere yaklasik 6 bin esere ev sahipligi yapiyor. Bölgeye ait altin, metal, mermer, pismis toprak, tas, cam eserlerle birlikte yöreye özgü tarihi tekstil ürünleri ve yazmalarin da sergilendigi müze, sergileriyle her yastan ziyaretçiyi asirlar öncesine uzanan keyifli bir tarih ve kültür yolculuguna davet ediyor” dedi.



250 bini askin ziyaretçiyi agirladi

Gelen ziyaretçi sayilarina iliskin de bilgi veren Sirin Ertem, “Açilistan bu yana ziyaretçi sayimiz 250 bini asti. Ülkemizin ve dünyanin her yerinden ziyaretçilerimiz var. Aldigimiz olumlu geri dönüsler, Izmir Kültür Sanat Fabrikasi’nin Bakanligimiz tarafindan Izmir’imize ve ülkemize kazandirilan ne kadar önemli bir deger oldugunu bize gösteriyor. Yabanci turistlerimiz de geliyor. Biz limana çok yakiniz. Dolayisiyla kruvaziyer turizminden de yabanci konuklarimiz geliyor. Onlar da oldukça ilgi gösteriyorlar” seklinde konustu.



“Ulusal ve uluslararasi alanda etkilesim için gayret ediyoruz”

Sanat merkezinin gelecek planlarina dair bilgilere deginen Sirin Ertem, “Biz bugün oldugu gibi gelecekte de kültür ve sanat alaninda, yediden yetmise ‘sanatta firsat esitligi’ olusturmayi düsünüyoruz. STK’lar ve kamu kuruluslariyla temas ederek daha çok ziyaretçiye ulasmayi hedefliyoruz. Hem kültürün hem de sanatin evrenselligi kapsaminda ulusal ve uluslararasi alanda etkilesim elbette ki önceliklerimiz arasinda. Bunun için de gayret ediyoruz, çalisimlarimizi sürdürüyoruz” ifadelerine yer verdi.

Bölge için önemi

Kültür Sanat Fabrikasi’nin bölge için önemini vurgulayan Ertem, “Kültür ve Turizm Bakanligi eliyle çok önemli bir kentin halkasi olan önemli bir endüstriyel mirasi bir eser olarak Izmirliye kazandirmis olduk. Buranin zengin cografyasinin ve zengin kültürel mirasinin sergilendigi bir müzeye sahip olmasi, kente çok büyük bir deger katiyor. Eski tütün fabrikasinin kendi yasamindaki degerinin yeniden islevlendirilerek sunulmus olmasi. Bir kere bu hikaye gerçekten Izmirli için çok kiymetli. Dolayisiyla kentin bu anlamdaki ihtiyacina karsilik bulmamiz açisindan önemli bir yerine doldurdugunu söylemek de yine dogru olur” dedi.



“Bir haftada 60’a yakin etkinlikle 30 bin ziyaretçiye ulastik”

Efes Kültür Yolu Festivali kapsaminda yapilan etkinliklere de deginen Ertem sözlerini söyle sürdürdü: “Izmir Kültür Sanat Fabrikasi ayni zamanda Kültür ve Turizm Bakanligimiz tarafindan toplam 11 sehirde gerçeklestirilen, dünyanin en kapsamli kültür sanat projelerinden Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin 10.’su Efes Kültür Yolu Festivali’nin de ana üssü oldu. Insanlari kültür ve sanatin evrensel dilinde birlestirmeyi amaçlayan bu festival maratonu boyunca kentin kalbi burada atti diyebiliriz. Bir haftada 60’a yakin etkinlikle yaklasik 30 bin ziyaretçimize ulastik. Açik Hava Konserleri, atölyeler, çocuk etkinlikleri, resimden tarihe, tiyatrodan arkeolojiye ünlü isimlerin de katilimiyla genis bir çerçevede gerçeklestirilen söylesiler, açik hava heykel enstalasyonu ve interaktif ‘Sen de Çal’ etkinligi gibi festivalin en özel etkinliklerine ev sahipligi yaptik.”

Arkadaslarinin önerisiyle müzeyi ziyarete geldigini söyleyen Muhammet Iskar, “Kültür Sanat Fabrikasi’ni çok etkileyici buldum. Arkadaslarimin önerisiyle buraya geldim. Bu kadar büyük ve çesitli tarihi eserin bir arada olmasini beklemiyordum. Her katinda ayri güzellikler, tarihi eserler var. Burasi çok güzel bir yer. Herkesi davet ediyorum. Ben biraz daha yakin çaga merakli birisiyim. Osmanli’nin son zamanlari ve Kurtulus Savasi’nin baslarina dair tarihi eserler beni etkiledi. Roma Dönemi’ndeki yasam biçimi, kullanilan ürünler, lahitlerdeki islemeler oldukça etkileyici” seklinde konustu.

Ödev konusu hakkinda bilgilenmek ve müzedeki diger eserleri incelemek için müzeye ziyarete gelen Sila Akin, “Müzeyi internet üzerinden ögrendik. Yunan Mitolojisi için bir ödevimiz vardi ve biz de o yüzden hem gezmek için hem ödev hakkinda bilgiye ulasmak için buraya geldik. Ulasim da çok kolay. Eserler oldukça ilgimizi çekti. Bütün heykeller ve eserleri tek tek inceledik. En çok Yunan Mitolojisiyle ilgili eserler dikkatimizi çekti. Bizim için çok keyifli bir gün oldu” dedi.

Kaynak: İHA