Meyer-Landrut Açiklamasi 'Türkiye'yi Desteklemeye Devam Edecegiz, Bu Dönüsümde Mersin'e De Destek Vermeye Devam Edecegiz'

Avrupa Birligi (AB) Türkiye Delegasyonu Baskani Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, yakin zaman önce Türk Yatirim Platformu’nu kurduklarini belirterek, "Bu platform sayesinde Türkiye’deki belediyelere daha fazla destek olmaya çalisacagiz" dedi.

Meyer-Landrut Açiklamasi 'Türkiye'yi Desteklemeye Devam Edecegiz, Bu Dönüsümde Mersin'e De Destek Vermeye Devam Edecegiz'
Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonu Baskani Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve 11 ülkenin Ankara büyükelçiliklerinin temsilcilerinden olusan heyet, İçel Büyüksehir Belediyesince düzenlenen resepsiyona katildi.

Bir otelde düzenlenen etkinlikte konusan Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, İçel’i subat ayinda ziyaret etmek istediklerini ancak Türkiye’yi 6 Subat tarihinde sarsan depremler nedeniyle bu ziyareti ertelemek zorunda kaldiklarini söyledi.

Meyer-Landrut, "İçel çok önemli bir sehir ve çok sey ögrendik bugün. Birtakim zorluklar var ama firsatlar da var. Biz aslinda burada halen depremin etkilerinin ülkeyi nasil etkiledigini görüyoruz. Deprem sonrasinda sizi dinlemek çok önemli oldu bizim için. Çünkü deprem bölgesinde meydana gelen hasari hep duyduk ancak sizi dinlerken deprem sonrasinda, deprem bölgesinin disindaki bir sehirde de depremzedelere ve bahsettiginiz nüfus hareketine, onlarin ihtiyaçlarina karsilik verebilmek için neler yapilmasi gerektigini, ihtiyaçlarin neler oldugunu görme firsatimiz oldu" ifadelerini kullandi.

"Türkiye’yi desteklemeye devam edecegiz ve tabi ki bu dönüsümde İçele de destek vermeye devam edecegiz"

Konusmasinda sürdürülebilirligin önemine siklikla vurgu yapan Meyer-Landrut, "Ulasimda sürdürülebilirlik, çevrede sürdürülebilirlik. Bu konuya dönmek istiyorum. Bugün burada gördüklerimiz var. Sehrinizi çok güzel tanittiniz, gösterdiniz. Sehirler çok fazla emisyona neden oluyor. Çok yogun bir nüfus yasiyor. Ve çok kisa mesafelerde insanlar bir yerden bir yere gidip geliyorlar. Dolayisiyla sehirler, aslinda en fazla emisyon oranina katkida bulunan yerler ama ayni zamanda bazi seyleri de degistirebilecegimiz yerler. Yani iklim degisikligine karsi verdigimiz mücadeleyi kazanabilecegimiz, etkili bir sekilde emisyonlari azaltabilecegimiz ve böylece tüm dünyaya katkida bulunabilecegimiz, bizim için çocuklarimiz için daha yasanabilir bir dünya yapabilecegimiz yerler. Dolayisiyla sizin gibi belediyelere, belediye baskanlarina ihtiyacimiz var. Yani ulasima önem veren, hem siyasi hem de finansal anlamda bu degisikliklere yatirim yapacak insanlara ihtiyacimiz var. Dolayisiyla Türkiye’yi desteklemeye devam edecegiz ve tabi ki bu dönüsümde İçel’e de destek vermeye devam edecegiz" diye konustu.

Yakin zaman önce Türk Yatirim Platformu’nu kurduklarinin müjdesini de veren Meyer-Landrut, "Bu platform sayesinde Türkiye’deki belediyelere daha fazla destek olmaya çalisacagiz. Özellikle bahsettiginiz degisim ve dönüsümü saglamak için ihtiyaç duydugunuz kredilere daha kolay erismenizi saglayacak bir platform. Çok tesekkür ederiz, bu sehir için yaptiklariniz için de tesekkür ederiz. Önümüzdeki bu degisiklikleri yapma çabalarinda da sizlere basarilar diliyoruz" seklinde konustu.



Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonunu İçel’de misafir etmekten duydugu memnuniyeti dile getiren İçel Büyüksehir Belediye Baskani Vahap Seçer ise, İçel’de yapilacak yatirimlara ve kente dair gelecege iliskin projelerde is birligi arayisinda olduklarini belirterek, “Göreve geldigimiz günden bu yana da bu çaba içerisinde olan bir belediye anlayisi içerisindeyiz. İçelimiz 2.5 milyon nüfusu tasiyor. 1 milyon 900 bin resmi nüfus ancak çesitli ülkelerin vatandasi olan kayitli 300 bin civarinda insan da burada yasiyor. Ayrica deprem felaketiyle bölgemize gelen, ilk geldikleri günde 400 bin sayisini tespit ettigimiz ancak bunun bir kisminin ya deprem bölgesindeki memleketlerine ya da farkli bir yasam arayisi için farkli kentlere göç etmesinden dolayi 150-200 bin depremzedeyi burada agirladigimizi ifade etmek istiyorum. Bu da dogal olarak kentimize ilave yükler getiriyor. Basta altyapi problemleri, daha sonra insanlarin yeni yasam ihtiyaçlari, saglik ve egitim hizmetlerini karsilayacak yatirimlar gerekiyor. Yeni temiz içme suyuna erisim olanaklari saglamaniz lazim, yeni kanalizasyonlar ve atik su üniteleri yapmaniz lazim. Yeni konutlar yapmaniz lazim. Bu konuda da özellikle Avrupa Birligine üye ülkelerdeki bazi modelleri ve oradaki finans kaynaklarini zorlayarak, is birligi halinde önümüzdeki süreçte burada da hayata geçirmek için arkadaslarimizla birlikte çalismalar yürütmekteyiz" dedi.



"Su anda 39 milyon avroluk onaylanmis kredimizin yatirima dönüsme noktasindayiz"

Belediye yatirimlari içerisinde yer alan altyapi yatirimlarinin yüksek maliyetli yatirimlar olduguna dikkat çeken Seçer, “Belediyelerin kendi bütçeleriyle bunu karsilama gücü yoktur. Ya uygun sartlarda uzun geri ödemeli uygun finans maliyetli krediye eriseceksiniz ya da hibe kredilerinden yararlanacaksiniz. Bu konuda da bizim için en önemli kaynak, yurt disi kaynakli krediler ve finans kaynaklari. Ve en önemlisi bizimle iletisim halinde olan Avrupa Birligi ve Avrupa Birligine bagli kurumlar. Örnegin su anda 39 milyon avroluk onaylanmis kredimizin yatirima dönüsme noktasindayiz. Bunun 17 milyon 150 bin avroluk kismi içme suyu sebekesi. 15 milyon 100 bin avroluk kismi kanalizasyon aritma tesisi projesi ve 7.2 milyon avroluk bir kismi da baska bir bölgede kanalizasyon ve aritma tesisi projesi. Toplam 39 milyon 450 bin avroluk bir kisim belediyemize tahsis edildi, aktarilacak. Elbette bu Türkiye’deki mevzuatlar geregi Iller Bankasi koordinasyonunda gerçeklesiyor" ifadelerini kullandi.

Avrupa Imar ve Yatirim Bankasinin da (EBRD) özellikle deprem sonrasi bölgede olusan sorunlara iliskin önemli çalismalari oldugunu kaydeden Seçer, "Yapilan ortak çalismada ki, su anda bu çok yeni bir gelisme, bölgemizdeki kanalizasyon ve atik su aritma tesislerinde kullanilmak üzere 70 milyon avroluk bir kredi paketi tarafimiza tahsis ediliyor ve bunun çalismalari yapiliyor. Tahminen 2024 yilinin 3’üncü ayina kadar bu çalismalari bitirip hatta insaat asamasina da gelmis olacagiz. Bu konuda da EBRD’den önemli katkilar aldigimizi söyleyebilirim" seklinde konustu.

Seçer ayrica ulasim sektöründe Avrupa Birligi katkisiyla alakali da önemli gelismeler yasandigini belirterek, "Avrupa Birligi katkisiyla, ’Ulastirma sektörel operasyonel programi’ bünyesinde yüzde 85’ini Avrupa Birligi’nin sagladigi 12 milyon 607 bin avroluk bir katki aldik. Maliyetin yüzde 15’ini de biz saglayacagiz. Akilli ulasim sisteminde kullanilmak üzere parayi da harcamaya basladik" diye konustu.



"Biz İçel’de vatandaslarimizin temiz bir çevrede yasama hakkina saygi duyacak yatirimlar pesindeyiz"

İçel’e temiz içme suyu saglamak ve bazi bölgelerde kanalizasyon aritma tesisi insalari için toplamda 161 milyon 350 bin avroluk bir kredi arayisinda olduklarini da söyleyen Seçer, "Simdi bunun çalismalarini yapiyoruz. Biz İçel’de vatandaslarimizin anayasal hakki olan temiz bir çevrede yasama hakkina saygi duyacak yatirimlarin pesindeyiz. Özel sektörün de bölgemizde yaptigi yatirimlarda özellikle İçel’de çevre sorunlari olusturacak yanlis yatirimlarin yapilmamasi için de yasal çerçevede mücadele ettigimizi söyleyebilirim" dedi.



"Herkese gidiyoruz, hizmetleri esit bölüyoruz"

İçel’i küçük Türkiye olarak tanimlayan Baskan Seçer söyle devam etti:

"Bu kenti huzur içerisinde yasatacak olan, bu kenti yönetenlerin lisani, kullandigi dil. Biz kent sorumlulugunu üzerimizde tasiyan ve bu bilinçle çalisan bir belediye olarak burada yasayan vatandaslarimizin mezhep, mesrep, dil ve siyasi görüs ayrimi yapmadan onlari kucaklayarak bir arada yasamalarini saglayacak dil kullaniyoruz. Herkese gidiyoruz, hizmetleri esit bölüyoruz. Onlarin derdiyle dertleniyoruz, mutluluguyla mutlu oluyoruz. Dogaldir, Avrupa Birligi tüm dünya için oldugu gibi bizim için de önemlidir. Avrupa Birliginin is birligini destekleyen bir siyasal görüsün belediye baskaniyim. Ben sosyal demokrat bir belediye baskaniyim. Bizim temel düsturumuz yurtta sulh, cihanda sulh. Bu görüsle ve bilinçle de Avrupa Birligine müzakere sürecinin karsilikli eksiklerin giderilmesiyle ve samimi diyaloglar üzerinde yürütülmesinin daha dogru olacagini düsünüyorum.”
Kaynak: İHA