Iç Kale Kazisinda 5 Bin Yillik Yerlesim Tabakalarina Ulasildi

Bitlis’in Ahlat ilçesinde yürütülen "Eski Ahlat Sehri Kazilari" çerçevesinde Iç Kale’de yapilan arkeolojik çalismalarda günümüzden 5 bin yil öncesinde yasanan Ilk Tunç Çagi’na ait yerlesim tabakalarina ulasildi.

Iç Kale Kazisinda 5 Bin Yillik Yerlesim Tabakalarina Ulasildi
Ilçedeki Selçuklu Meydan Mezarligi ve Eski Ahlat Sehri Kalesi’nde yapilan kazi, onarim ve çevre düzenleme çalismalari, Kültür ve Turizm Bakanligi’nin izinleriyle Van YYÜ Sanat Tarihi Bölümü’nden Dr. Ögretim Üyesi Mehmet Kulaz baskanliginda devam ediyor. Çevre surlari Ahlatsahlar dönemine tarihlendirilen Iç Kale’nin altinda günümüzden 5 bin yil öncesine ait oldugu degerlendirilen yerlesim yeriyle ilgili kesiflerin bilim dünyasina kazandirilmasi hedefleniyor. Iç Kale’de yürütülen kazi çalismalari hakkinda gazetecilere bilgi veren Van YYÜ Arkeoloji Bölümü’nden Kazi Baskan Yardimcisi Dr. Ögretim Üyesi Sinan Kiliç, kazilarda Ortaçag kalintilari arasinda MÖ 3. bin yila, yani Ilk Tunç Çagi’na ait çanak çömlek parçalarinin da oldugunu söyledi.



Kazi Baskan Yardimcisi Dr. Ögretim Üyesi Sinan Kiliç, “Burada 2019 yilindan itibaren her yil 1-2 ay çalisiyoruz. Aslinda birkaç yildir da Türkiye’nin 12 ay süren kazilari arasindayiz. Bu projenin önemli bir ayagi da Selçuklu Meydan Mezarligi’ndaki düzenleme ve onarim çalismalaridir. Su an Eski Ahlat Sehri Kalesi’nde bulunuyoruz. Kale kuzey-güney yönünde uzanan bir kaya kütlesi üzerinde yer aliyor. Bu kalenin kuzey tarafinda yukari kale var. Kazilarimiz bu alanda yürütülüyor. Bu alanin girisinde Iç Kale duvari oldugunu düsündügümüz bir duvar var. Temel genisligi 2 metre 10 santimetredir. Bu genislik en üstte 1 metre 80 santimetreye kadar düsüyor. Simdi onun 12. yüzyilda insa edilen kale surlarindan daha eski oldugunu, bu kalede 12. yüzyilda yeni insa faaliyetlerinden sonra daha eski olan Iç Kale’nin giris duvarinin kullanilmaya devam ettigini düsünüyoruz. Iç Kale’nin kuzeybati kösesinde büyük bir bina var. Bu binanin temellerini aslinda kaziya baslamadan önce çektigimiz hava fotograflarinda otlarin farkli renklerinden tespit etmistik. Bu tespitlere göre kazilarimizi gerçeklestirdik. Bugün bu yapinin günümüze kalan temellerini tamamen ortaya çikarmis bulunuyoruz. Bu sene artik saglam, hiç tahrip edilmemis tabakalari kazmayi hedefliyoruz. Bir mekanin içinde böyle bir tabakayi birakmistik. Yani hiç el degmemis yüzey topragindan arindirilmis bir kisim. Bu mekanin mutfak oldugunu düsünüyoruz. Aslinda burada aradigimiz bir sey de Iç Kale’nin altindaki Prehistorik Döneme ait yerlesim yeri. Çünkü kazilarimizda buldugumuz çanak çömlek parçalarinin bir kismi MÖ 3 bin yila ait. Ilk Tunç Çagi diye tabir ettigimiz dönem. Bulunan çanak çömlek parçalari üzerinde bir istatistiksel çalisma yaptik. En son 2022 yili çalismalarini tamamladiktan sonra buldugumuz bütün çanak çömlek parçalarinin yüzde 6 kadarinin Ilk Tunç Çagi’na, yani MÖ 3 bin yila ait oldugunu gördük. Bu yil yapilan çalismalarda Iç Kale’deki büyük binanin hemen önünde Ilk Tunç Çagi’na ait yerlesim tabakalarina ulasildi. Böylece daha önce sadece çanak çömlek parçalariyla bilinen bu dönem artik hiç el degmemis yerlesim katmanlarinda incelenebilecek. Bu tabakalarda çok sayida çanak çömlek parçasi ile birlikte bir tunç mizrak ucu ve bir boga figürani ele geçti. Çanak çömlek parçalari bütün bölgede yaygin olan MÖ 3 bin yila ait Karaz Kültürü’nün koyu yüzlü açkili pismis toprak kaplarini gösteriyor” dedi.

Kaynak: İHA